Bugün 20 Nisan 2024 Cumartesi
  • Antalya18 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2496.161
    %0.03
  • Dolar
    32.4971
    %0.13
  • Euro
    34.5977
    %-0.09

Eyüp Koçak / Muhabir Türk

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Eyüp Koçak / Muhabir Türk

30 Ağustos

31 Ağustos 2018 Cuma 15:54
 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı  tüm yurtta coşkuyla kutladık.  Emperyalist devletlerin ülkemizi parçalamak için el ovuşturduğu bir dönemde, akıl ve iman galip geldi.  Türk Milleti 30 Ağustos 1922’de,  Büyük Taarruz ile dünyaya Türklerin haritadan silinemeyeceğini, aksine yeni bir dünya kurulsa orada yine Türklerin yer alacağını gösterdi. 
Muzaffer Komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri dehalığı, bizi bugünlere getiren en önemli unsurdur. O’nun kararlığı ve azmi olmasa, O’nun içindeki yanan ateş ortalığı yakmasa, kim bilir belki Türkler de Bizanslılar gibi Anadolu’da tarihe gömülecekti. Silah ve cephane kısıtlı iken, para yokken kazanılan bu savaş, dünya tarihine de en iyi örnektir. Türklerin var olmak için verdiği insanüstü çaba, dünyanın hiçbir yerinde yok. Bugün Suriye’de yaşananlar, Irak’ta yaşananlar buna en iyi örnektir. 
Peki, biz 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı ne kadar iyi biliyoruz? 30 Ağustos’un bu ülkeye kattığı anlam ne? O dönemin yaşanan çaresizliğini ne kadar bugünle karşılaştırabiliyoruz? 
Gelinen noktada görülüyor ki, biz o dönemi bugün gerektiği kadar anlayamıyor ve değerlendiremiyoruz. O dönemde yaşananları bilmediğimiz gibi, o dönemdeki ihanet çetelerinin ortaya çıkış öykülerine de sağır oluyor, kör bakıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının iradesi ve kararlılığını gerektiği gibi anlamıyor, onlara çok büyük haksızlıklar yapıyoruz. 
Son dönemlerde Atatürk hakkında yazılan o çirkin iddiaları hatırladıkça, o dönemin ihanet çeteleriyle, bugünün ihanet çeteleri arasında bir fark olmadığını anlıyorum. ‘Keşke Yunan galip gelseydi’ diyenlerin ‘üstat’ diye anıldığı bir ülkede çürümüşlüğün fotoğrafına isyan etmeyelim de ne yapalım? 
Kapatılan köy enstitülerine, fabrikalara, yok edilen kültür ve sanata üzülmeyelim de ne yapalım? Tarihimizi bilmiyoruz. Tarihimizi bırakın son 20 yılda bu ülkede neler oldu hatırlamıyoruz bile. Biz tarihi unuttukça, gerçekler gönlümüzü yaralıyor. 
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, genç nesillere çok önem verirdi. Onlara verilen imkânı yetersiz görür, daha fazlası için çabalardı. Biz O’nun “Türk çocuğu atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır” sözünü ilham almak yerine tam tersini yaptık. Çocuklarımızı Atalarımıza karşı yabancılaştırdık ve ayırdık. Senin Atan, benim Atam seviyesine indirgedik tarihi. 
Bu ülkede Atatürk’ün Nutuk eserini ders kitabı diye okutturmadılar. Atatürkçü geçinenler ile Atatürk’ten nefret edenlerin bu ülkeye verdiği zararı hayal bile edemezsiniz. İkisinin de hedefleri aynıydı. İkisi de nefretten çıkar üretmeyi başardılar. Birileri Atatürk, birileri de din üzerinden ticaret üretti. Ama kafalardaki gönüllerdeki Atatürk’ü bu ülkede gerçek anlamda hiçbir devlet adamı ortaya koyamadı.
İsterdim ki,  Malazgirt Zaferi’nin gününde ortaya konan coşku 30 Ağustos’ta da olsun. İsterdim ki, bu ülkede milli bayramlar, gerçek anlam ve değeriyle kutlansın.
Umarım bu isteğim günün birinde gerçek olur. 
Bu yazı toplam 3756 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim