5 ayda 178 diş hekimi saldırıya uğradı

Türkiye’de sağlık sektöründe görev yapan tüm personelin, en az bir defa şiddete uğrayabildiğine dikkat çeken Ünsal, kamu hastanelerinde beyaz kod uygulamasının çok sık kullanıldığına dikkat çekti.

5 AYDA 178 DİŞ HEKİMİNE SALDIRI OLDU

“Hiç aralıksız tüm hekimler bu şiddete en az bir defa maruz kalıyor. Oranlar verilmiştir. Beyaz kod uygulamasının kullanımı hat safhaya ulaştı. Günlük, haftalık saldırıların istatistikleri tutuluyor. Özel muayenehaneleri olan diş hekimleri de şiddete uğrayabiliyor” diyen Ünsal, son dönemde bunun örneklerinin arttığını söyledi.  Antalya Diş Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Yurdal Ünsal, sağlıkta yaşanan şiddetin,  kamu hastanelerinde daha sık yaşandığına da dikkat çekti. Kamu hastanelerinde görev yaptığı sırada, bu örneklere pek çok kez şahit olduğunu dile getiren Ünsal; “ Ben bir dönem kamuda çalışırken de hatırlıyorum, çok şahit olduğum, sıkıntılı vakalar yaşadık. Nasıl önlenebilir derseniz, hükümetin veya politikaların birazcık daha titiz ve hekimin lehine olması taraftarıyım. Tek hekimin değil bütün sağlık personelinin, A’dan Z’ye can güvenliğini garanti altına alan bir çalışma içerisine girilmeli. Zaman içerisinde düzelir mi, bunu da bekliyoruz, umuyoruz. Buralardan sesleniyoruz.   Beyaz kod uygulamasında toplam sayı yüzde 5 ile yüzde 6 arasında değişiyor. Mesela son 5 ay içerisinde kamuda çalışan 178 diş hekimi, saldırıya uğrayıp beyaz kod vermek zorunda kaldı” diye konuştu.

“CEZALAR YETERLİ DEĞİL”

 “Özel muayenehanesi olan diş hekimlerinde beyaz kod uygulaması yok ama onlarda odaya bildiriyorlar. Adli vaka olarak adliyeye sevk edilenler oluyor. 5 ayda 200’e yakın vaka demek az bir sayı değildir. Tüm tıp camiasını bu beyaz koda eklersek bu oran daha da artar. Biz diş hekimleri olarak, sağlıkta şiddet konusundan muzdaripiz. 1 ay içerisinde 2 tane diş hekimimiz muayenehanesinde saldırıya uğradı”  diyen Ünsal, sağlıkta şiddetin önlenmesi için kitle iletişim araçlarının aktif kullanılması gerektiğine vurgu yaptı. Ünsal, şöyle devam etti: “Medya ve dizi sektörü bu konuda, sonuca götüren hikâyeler üretmesi güzel bir şey olur. Biz oda olarak, ceza almış bir vakayı duyuruyoruz. Yapılan kötü bir işin cezasız kalmadığını öğrenmek bize moral veriyor. Sağlıkta şiddete karşı türlü öneriler getiriliyor. Bazıları ‘şiddet uygulayanlar sağlık hizmetlerinden yararlanmasın’ diyor ama bana göre bu çözüm değil. Bu insan haklarına uyan bir şey de değil. Doktora karşı şiddet, hukuk kuralları içerisinde belirlenmeli ve cezalarında asla bir erteleme, indirim olmamalı. Doktora karşı şiddetin cezaları yeterli değil”

DOKTORLAR MİMLENMEKTEN KORKUYOR

Türkiye’deki birçok doktorun korktuğu için basın toplantılarına katılmadığını söyleyen Yurdal Ünsal, “Doktorların çekinceleri var. O yüzden basın toplantılarına ve basın açıklamalarına katılmadıklarını düşünüyorum. Mimlenmek istemiyorlar. Sicillerine bir şey yazılmasın diye telaş içinde olabiliyorlar. Gönüllerinden geçen, basın açıklamalarına katılmak isteyen çok sayıda doktor olduğuna inanıyorum. Devlette hukuksal olarak elinden gelen, adalete bırakacak. Çalışanların haklarını gözetmeli, çalışma saatlerini daha uygun hale getirmeli. Burada stres yükü de var. Hekim arkadaşlar bu stres yükün altında belki çok yanlış bir şey söylemese bile, çok yanlış ve çok sert bir cevap karşı tarafta sertlik yaratabiliyor. İş yükünün azaltılması lazım. Kamuda görev yapan diş hekimlerinin günlük 60-70 diş hastaya baktığını biliyorum. Bir diş hekiminin 300’e yakın bir hastaya baktığını biliyorum. Çok stres altındalar, çok uykusuzlar. Hekimleri analiz etmek, mutlular mı değiller mi araştırma yapmak lazım” ifadelerini kullandı.

“CAYDIRICI CEZALAR GETİRİLMELİ”

Antalya Aile Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Eyüp Tezyüksel de sağlıkta şiddete tepki gösterdi. Sağlıkta şiddetin önlenmesi için caydırıcı cezaların getirilmesi gerektiğini savunan Tezyüksel; “Bu sorun sadece aile hekimleriyle ilgili değil, tüm hekimlerle ilgili bir sorun. Sağlıkta şiddet olayının toplumsal bir şey olduğunu düşünüyorum. Sadece hekimlere değil, çocuklara, kadınlara, hayvanlara da şiddet uygulanıyor. Şiddet yasalarının daha ağır olması ve şiddet uygulananlara pozitif ayrım yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bu toplumda şiddeti doğuran sebepleri ortadan kaldıramadığımız sürece, bu şiddetin bir kültür olmasını toplumda değiştiremediğimiz sürece şiddetin önüne geçemeyiz. Bu şiddet kökenini kurutmadığınız sürece, aile hekimlerine ve diğer hekimlere uygulanan şiddetin oranını düşüremeyiz. Hem cezai işlemlerin bir an önce uygulanması, yasaların bu konuda daha titiz düzenlenmesi hem de toplumda şiddeti doğuran sebeplerin eğitimle ortadan kaldırılması için ne gerekiyorsa yapılmalı” ifadelerini kullandı.

 (Haber: Eyüp KOÇAK)