Bugün 24 Nisan 2024 Çarşamba
  • Antalya16 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2430.366
    %0.04
  • Dolar
    32.529
    %0.08
  • Euro
    34.865
    %0.09
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Antalya modern bir köy oldu”
06 Ekim 2017 Cuma 08:00

“Antalya modern bir köy oldu”

Gazeteci gözüyle Antalya’yı değerlendiren AGC Başkanı Mevlüt Yeni, imar katliamları ve görsel kirlilikle kentin modern bir köy haline geldiğini söyledi. Kent hassasiyetine önem veren Antalya basının yeterli ekonomik desteği alamadığına da dikkat çeken Yen

Gazeteci gözüyle Antalya’yı değerlendiren AGC Başkanı Mevlüt Yeni, imar katliamları ve görsel kirlilikle kentin modern bir köy haline geldiğini söyledi. Kent hassasiyetine önem veren Antalya basının yeterli ekonomik desteği alamadığına da dikkat çeken Yeni, yerel basının desteklenmesini istedi.

 

Konyaaltı Sanayici ve İş Adamları Derneği (KONYSİAD) toplantısı, dün sabah Rixos Downtown Otel’de ‘Yerel Basın Gözüyle Antalya’ gündemiyle gerçekleştirildi. Toplantının konuşmacı konukları Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Başkanı Mevlüt Yeni ve Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Antalya Şube Başkanı Emin Demir oldu. İşadamı Emin Altıner’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen toplantıda medya ve Antalya ile ilgili görüşlerini açıklayan konuklar işadamlarının sorularını da yanıtladı. Antalya yerel medyasının öneminden bahsederek yaşanan sorunlara dikkat çeken Yeni, yerel basının desteklenmesini istedi. Yerel medya güçlü olmadıkça Antalya’nın gücünün de ortaya konamayacağını belirten Demir ise, Antalya’nın yerel medyaya sahip çıkmadığını söyledi. 

“ANTALYA MEDYASI, MİLLİ DURUŞ SERGİLİYOR”

Antalya medyasının, Antalya’nın değerlerini ve hassasiyetlerini dikkate alan bir yayın anlayışı olduğunu belirten AGC Başkanı Mevlüt Yeni, “Ülkenin ve şehrin ekonomisine zarar vermeyen bir yayın anlayışını ben bir milli duruş olarak görüyorum. Antalya basınının bu milli duruşu çok iyi gerçekleştirdiğini söylemek isterim” diye konuştu.

“GÖRSEL MEDYA YAPILANMASI ÇOKTAN HALLEDİLMİŞ OLMALIYDI”

Ülke genelinde bakıldığında Antalya’nın hem yerel gazetelerin nitelikleri bakımından hem de yaygın medya örgütlenmesi bakımından şanslı bir il olduğunu söyleyen Yeni, kentin görsel medya konusunda geride kaldığını belirtti. Antalya’da yayın yapan Adana merkezli bir televizyon bulunduğunu belirterek Antalya merkezden yayın yapan iki televizyondan birinin de kapandığını hatırlatan Yeni, “Görsel medya son derece önemli. Antalya’nın görsel medya yapılanmasını çoktan halletmiş olması gerekiyordu” dedi.    

“DERGİ AĞIRLIK KAZANMAYA BAŞLADI”

Meslek hayatına online gazete ve dergi ile devam ettiğini belirterek Antalya’da dergi sektörünün ağırlık kazanmaya başladığını söyleyen yeni, “Gazete masada okunuyor ve anlık tüketiliyor ama dergi 1 ay boyunca masada kalıyor. Biraz daha sürdürülebilir yayıncılık koyuyor ortaya” dedi.

“BÜLTEN GAZETECİLİĞİ YAPMAYA BAŞLADIK”

Özeleştiri yaparak “Vatandaşın bayiye koşa koşa gidip o gün yerel gazete almasını gerektirecek bir gazetecilik yapıyor muyuz? Okuru heyecanlandırıyor muyuz? Okurun dikkatini çeken, toplumun, şehrin öncelikli konularını mı gündeme getiriyoruz?” sorularını yönelten Yeni, belediye ve kuruluşlardan gelen bültenlerle bülten gazeteciliği yapılmaya başlandığına dikkat çekti.

“MESLEKTAŞLARIMIN ABONE YAPABİLMEK İÇİN KAPIDA BEKLETİLDİKLERİNİ BİLİYORUM”

Medyadaki kan kaybının ve bülten gazeteciliğine yönelmenin ekonomik imkanlardan kaynaklandığına işaret ederek yerel gazete ve televizyonların güçlenmesi için ekonomik özgürlüklerinin olması gerektiğini vurgulayan Yeni, “Ekonomik özgürlüğü olmayan bir yerel medyanın her zaman kan kaybetmesi kaçınılmaz. Reklam gelirleri yüksek olsa, bir gazetenin bin tane abonesi olsa, muhabir sayısını çoğaltsa, teknolojik altyapısını geliştirse daha iyi gazetecilik yapılır. Antalya’nın iş dünyası, yerel değerleri kendi yerel değerlerine sahip çıkmıyor. Bir çok meslektaşımın abone yapabilmek için iş adamlarının, belli kurumların kapısında saatlerce bekletildiklerini, beklediklerini biliyorum. Bu çok iç açıcı bir tablo değil. Biz her geçen gün iyiye değil kötüye gidiyoruz” ifadelerini kullandı.

“SOSYAL MEDYA CANAVARI”

Sosyal medyayı ise canavar olarak niteleyen Yeni, şunları dile getirdi:

“Bilgi kirliliğinin en üst seviyede olduğu bir sosyal medyadan bahsediyoruz. Her elinde cep telefonu olan artık gazeteci. Bir fotoğraf çekip, 140 karakterle gazetecilik yapıyor. Kamu kurumlarının, şehri yönetenlerin peşinde video ve fotoğraf çeken, sosyal medyada anında yayınlayan ayrı. Siz belediye başkanını takip etmişsiniz ertesi güne haber yapacaksınız ama öte taraftan belediye başkanının her yaptığını anında görüyorsunuz. Trajlar artık sizi takip edenlerle eşdeğer. Birde internet gazeteciliği var. Biz eskiden bir manşet için arkadaşlarımızla tartışa tartışa 24 saat çalışırken şimdi ben 30 manşeti 24 saatte yapıyorum. Yaptığımız iş gerçekten zor. Hem bu hızla yarışacaksınız hem de var olmak için ekonomik mücadele vereceksiniz.”  

“YEREL MEDYAYI DESTEKLEMEK SOSYAL SORUMLULUKTUR”

Antalya medyasının hak ettiğini alamadığını belirten Yeni, “Antalya’ya duyarlı bir medyanın Antalya’dan aldığı hak ettiği değil. Yani hak ettiğini almıyor. Bu olumsuz fotoğraf son 20 yıldır devam ediyor ve aşağı doğru giden bir grafik. Bu her geçen gün bir meslektaşımın daha işsiz kalmasına, gazetemizin veya yayın kuruluşumuzun kapanmasına sebep oluyor. Bir şehrin demokrasisinin gelişmesinde, sorunlarının çözümünde yerel medya çok önemlidir. Yerel medya bir ticari kuruluştur aynı zamanda ama yerel medyayı desteklemek bir sosyal sorumluluk projedir. Güçlü bir medya istiyorsak daha güçlü sermayelere, daha güçlü girdilere ihtiyaç var” diyerek yerel medyanın desteklenmesini istedi.   

“KULAK ARKASI ETME HASTALIĞI OLUŞTU”

Son dönemlerde basının yazdıklarının kulak arkası edilme hastalığı oluştuğuna dikkat çeken Yeni, “Bu çok tehlikeli bir şey. Eskiden bir satırlık bile eleştiriye şehrin Valisi, bürokratı ilgili yere yazı yazar ve ilgili yer de hemen cevap verir, aksaklık varsa hemen giderilirdi. Herkes kendi medyasını yaratmaya çalıştığı için şimdi bunlar kulak arkası edilmeye başlandı” dedi.

“ANTALYA MODERN BİR KÖY OLDU”

50’den fazla ülkeye gittiğine dikkat çekerek Antalya ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Yeni, şunları söyledi:

“Benim kafamda hayal ettiğim modern, çağdaş ve yaşanılabilir şehirlerle Antalya’yı kıyasladığımızda Antalya, modern bir köy oldu. Aynı bizim medyadaki erime gibi şehirde eriyor. Şehri daha yaşanılabilir, modern ve çağdaş bir şehir haline getirmek yerine 1980’li yıllarda başlayan imar hataları, çarpık yapılaşma marka şehir olma sevdasıyla maalesef çelişkili ilerliyor. Bu bir gerçek. Şehrin her tarafına tabela dikerek marka şehir yapamazsınız. Yolların köşesine bile tabela dikilen bir şehirde marka şehirlikten bahsedemezsiniz. Bir şehri modern, çağdaş, yaşanır hale getirecekseniz o şehrin doğal dokusunu korumanız gerekiyor. Biz şehrin doğal dokusunu korumak yerine ne kadar doğal güzellik varsa yok edip yerine ucube, çağdaş gibi görünen, saçma sapan binalar dikiyoruz. Örnek bir caddemiz yok. İlçelerin tarihi ve turistik değerleri bir Antalya markası ortaya çıkarıyor ama ilçeler de aynı durumda. 5 yıldızlı otelin karşısındaki mağazanın da 5 yıldızlı olması, kaldırımların düzgün olması Antalya markasına değer katar. Gittiğiniz ülkelerde önünüze kahvaltı diye koyduklarını yemezsiniz. Bizim şehrimizde dünyanın en iyi servis kalitesiyle hizmet sunuluyor ama dışarıdaki yerel çalışmalar, belediyelerden, kamudan kaynaklanan altyapı çalışmaları maalesef aynı paralelde ilerlemiyor. Denizimizi kirletiyoruz. En değerli varlıklarımızı bile yok ediyoruz. Ben çocuklarımıza iyi bir Antalya bıraktığımız kanaatinde değilim.”

TÜREL’E HEM DESTEK HEM DE ELEŞTİRİ

Bu değerlendirmesinin ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’i hem desteleyen hem de eleştiren Yeni, şöyle konuştu:

“Türel, bazı özel projelerini anlatıyor. Geçmiş belediye başkanları içerisinde şehrin daha yaşanılabilir olması noktasında Türel’in gayretini takdirle karşılıyorum. Siz ucube binaların bir yerine prestij proje yaptığınızda görünmüyor. Her tarafı yıkacaksınız, güzel bir proje yapıp etrafını da yeniden şehircilik anlayışıyla yapılandıracaksınız ki o proje görünsün ve şehre değer versin. Siz Boğaçayı, Konyaaltı projesi diyorsunuz ama öbür tarafta da her yere tabelalar astırarak yaptığınız mükemmel projenin altına dinamit koyuyorsunuz. Yaptığınız şey çelişiyor. Bunu kaldırmadan Konyaaltı’nı yeniden düzenlemenizin bir anlamı yok. Boğaçayı projesinin anlamı var, bunlar yapıldığı zaman iyi projeler ama diğer tarafları düzeltmeden marka şehir olamıyorsunuz. Marka şehircilik görsel kirlilikten geçiyor.” Türel’in de gazeteci olduğunu hatırlatan Yeni, gördüğü yanlışları hemen Türel’e bildirdiğini de belirterek bunu geçmiş yöneticilere yapamadığını da dile getirdi.

“TAKIMLARIN ANTALYA’YA GELMEMESİ, BAŞKA ÜLKELERLE YAŞANAN SORUNLARDAN”

TSYD’nin bütün Anadolu’ya yayıldığını söyleyen TSYD Antalya Şube Başkanı Emin Demir ise, spor yazarlarının sorunlarına çözüm bulmaya çalıştıklarını ifade etti. Spor turizminde 1650 futbol takımının Antalya’ya getirilmesi başarısına ulaşılmasına rağmen bu sayının 550’ye kadar gerilemesinin nedeni sorulan Demir, dış politikaya dikkat çekti. Antalya’da spor turizminin 20 yıl önce başladığına işaret eden Demir, şunları dile getirdi:

“O zamanlarda Antalya’da bir huzur vardı. Avrupa ve dünya ile barışçıl bir kitlemiz vardı. Futbol dışındaki diğer branşları da sayarsak 3 bine yakın takım Kış aylarında buraya kampa geliyordu. Fakat son zamanlarda komşularımızla ve Avrupa ile olan sorunlar nedeniyle Türkiye’ye karşı bir antipati doğdu. Türkiye’nin imajı her geçen gün azalmaya başladı. Bu yüzden de turistler gelmediği gibi takımlar da buraya gelmiyor. Rusya ile yaşanan uçak krizinden sonra Rusya’daki bütün takımlar buraya gelmedi. Zaten takımların yüzde 70’e yakını Rusya’dan geliyordu. 2017 başında Rusya ile iş düzeldi ama Avrupa ile kötü duruma düştük. Şimdi Avrupalı gelmiyor. Rusya’daki ve bağımsız devletler topluluğundaki takımların çoğunun başında Avrupalı teknik direktörler var. Onlarda ‘biz Türkiye’ye gitmeyiz’ diyor. İmaj bu şekilde devam ettiği sürece daha fazla takımın Antalya’ya gelmesi beklenemez. Takımların gelmesi için öncelikle imajımızı düzeltmemiz, komşularımızla dost olmamız, dünyaya daha sevimli olmayı becermemiz lazım.”

“PARASAL OLARAK TAKIMA KATKI KOYABİLECEK KİŞİLERİN ALINDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

Antalyaspor yönetiminde yaşanan istifalar ve yönetime yeni gelenler de sorulan Demir, yönetimden ayrılanların yerine gelenlerin hep işadamı olduğuna dikkat çekerek, yönetime parasal olarak katkı koyabilecek kişilerin alındığı düşüncesinde olduğunu söyledi.

CEMİYETİN FLAMASINI HEDİYE ETTİ

Konuşmaların ardından konuklara günün anısına moderatör Emin Altıner tarafından plaket verildi. AGC Başkanı Yeni de Altıner’e cemiyetin flamasını hediye etti. Toplantı toplu fotoğraf çekimiyle son buldu. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 9014 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim