Bugün 25 Nisan 2024 Perşembe
  • Antalya24 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2427.694
    %-0.04
  • Dolar
    32.5699
    %0.15
  • Euro
    35.0032
    %0.66
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Antalya sahipsiz”
07 Ocak 2018 Pazar 17:21

“Antalya sahipsiz”

Antalya’nın birçok konuda sahipsiz bir şehir olduğunu söyleyen İYİ Parti Kurucu İl Başkanı Nizamettin Sağır, teşkilatlanma çalışmaları tamamlanır tamamlanmaz Antalya’nın sahipsizliğini anlatmaya başlayacaklarını dile getirdi.

Yıllar sonra aktif siyasete geri dönen Antalya’nın deneyimli siyasetçisi İYİ Parti Kurucu İl Başkanı Nizamettin Sağır, iddialı açıklamalarda bulundu. Antalya’nın sahipsiz bir şehir konumunda olduğunu vurgulayan Sağır, teşkilatlanma çalışmaları tamamladıktan sonra asli görevleri olan siyaset üretmeye başlayacaklarını ve Antalya’nın sahipsizliğini anlatacaklarını söyledi. Şehrin imkanlarının rantabl kullanılmadığını ifade eden Sağır, seçimler için de iddialı konuşarak, “Antalya’da birinci olacağız” dedi.

“BU ŞEHRİN REALİTESİNİ ANLAYAN BİR TURİZM BAKANIMIZ OLMADI”

“Antalya’nın tarımı, turizmi sahipsiz” ifadesini kullanan Sağır, “Antalya’da turizm demek sadece otel sahiplerinin kârı değil. Bu şehirde turizmden geçimini sağlayan 200 bin çalışan var. Otellere malzeme satan esnaflar var. Hepimizin hayatını ilgilendiren bir konu. Bizim bu şehrin realitesini anlayan bir Turizm Bakanımız olmadı. Sahipsiz değil mi bu şehir?” diye sordu.

“ALLAH’IN VERDİĞİ PLAJLAR MİLLETİN HİZMETİNE SUNULAMIYOR”

“Antalya’nın sahipsiz bir şehir olduğuna inanıyorum” diyen Sağır, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu şehrin sahibi yok. Kepez’de Türkiye’nin her tarafından Şırnak’tan, Van’dan, Sivas’tan, Çorum’dan gelmiş insanlarımız var. Antalya’da yaşamak için gelmişler. Van’da yaşamak yerine Antalya’ya gelmiş ama Antalya’da Van’ı, Çorum’u, Çankırı’yı yaşıyorlar. Çünkü, bu şehrin nimetlerinin hiçbirinden istifade edemiyorlar. Denize giremiyorlar. Plajlar parası olanların kontrolünde. Biz bu şehrin Lara ve Konyaaltı plajlarını dahi Antalya’da yaşayanlara ücretsiz açmayı beceremedik. Bir şehir belediyesi düşünün ki 2 tane plajı var, bu plajları kendisinin milletin hizmetine sunma imkanının olmadığından bahisle özelleştirme gayreti içerisine giriyor. Şehir bu manada sahipsiz. Bu kadar sahipsizlik olur mu? Allah’ın size verdiği plajı bile milletin hizmetine sunamıyorsunuz. Buna çılgın proje yapacağım diyorsunuz. Bunun karşılığını kimden isteyecek. Parası olandan. Yani Antalya’nın plajları parası olmayana kapalı mı olacak? Böyle bir sahipsizlik olur mu?”

BOĞAÇAYI PROJESİNE DELİ PROJE BENZETMESİ

Boğaçayı Projesi’ni eleştiren Sağır, “Hiçbir kimsenin düşünmediğini düşünmelisiniz, bunu da millete zarar vermeden, bilimin kuralları içerisinde gerçekleştirecek hayal gücünüz olmalı. Çılgın proje budur. Mesela Süveyş Kanalı bir çılgın projedir. Bilimle alakası olmayan, bir şehrin yeraltı su kaynaklarını imha eden, 2 yıl sonra sel baskınları, kum taşkınlarıyla dolacak marinalar yapmaya çılgın proje denilmez. Bunlara deli projeler denilir. Bilimsel olmayan, parayı toprağa gömme projeleri denir. Boğaçayı’nda Allah’ın izin verdiği kadar bir şey yapılmalı. Sen Allah’ın izin verdiği sistemin içerisinde etrafını güzelleştirerek milletin hizmetine açarsan bu bir proje olur” dedi.   

“TRAFİK SORUNU TRAMVAYLA GEÇİŞTİRİLİYOR”

Antalya’nın trafik sorununun metro ile çözülmesi gerekirken tramvayla geçiştirildiğini ileri süren Sağır, “Dağlarla sınırlanmış bir şehrimiz var bizim. Genişleyemiyoruz. Sınırlanmış ve Türkiye nüfusunun en fazla arttığı bir şehrimiz var. Bütün şehirlerin en büyük sorunu trafiktir. Bu soruna çözüm olması gereken şeyin yeraltı metrosu olması gerekirken siz tramvayla geçiştiriyorsunuz. EXPO’ya kadar tramvay döşendi ama Aksu’dan sonra o tramvaya binen var mı? Muratpaşa’da tramvay yok, orada bomboş, hiçbir işe yaramayan tramvay var. Yazık değil mi? Bu paralar bizim paralarımız” diye konuştu.

“VAKİT GEÇİRİLİYOR”

Hasan Subaşı dönemini örnek göstererek vakit geçirildiğini söyleyen Sağır, “Antalya 15-20 yıldır vakit geçiren bir şehir. Çılgın proje, limanlar, tramvaylar, EXPO hep vakit geçiriyoruz. Sonuçta bir Konyaaltı plajını bile millete kullandıramadık. Bu şehrin imkanları var ve o imkanlarla bir şeyler yapılmalı. Yapılacak şey de milletin hayrına olmalı. Örnek veriyorum. Antalya Belediyesi eski başkanlarından Hasan Subaşı Otogarı yapmıştı. İhtiyaç vardı. Doğru yer seçildi ve 20-25 yıl Antalyalı bundan yararlandı. Beach Park yine Subaşı döneminde yapıldı. Plajlar ücretsiz olarak halka açıktı. Türel’in yaparak Antalyalıların dua ettiği çok bir şey yok. Tramvay yaptı, Şarampol’deki esnafı öldürdü” ifadelerini kullandı.

“HİZMETİN GEREKLERİNE UYGUN DAVRANILMALI”

Devletin imkanlarının en faydalı olacak şekilde harcanması gerektiğine dikkat çeken Sağır, “1 haftalık Altın Portakal Film Festivali için 20 milyon lira para harcıyorsunuz. Günlüğü 3 milyon liraya geliyor. 1 günde 3 milyon lira nasıl harcanır bu şehirde? Kimi ağırlamaya, neye harcıyorsunuz bu parayı? Kime ne hayrı var? 15 senede 300 milyon yapar. 300 milyon lira bu şehrin hangi sorunlarını çözerdi? Buna bakmak lazım. Anlatmaya çalıştığım bunun rantabl kullanılması. Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Mustafa Akaydın veya Menderes Türel kötüdür demiyorum ama hizmet ederken o hizmetin gereklerine uygun davranırsınız. Milletin parasını düzgün değerlendirirsiniz. Antalya bu manada sahipsiz” dedi.

“ANTALYA’NIN SAHİPSİZLİĞİNİ ANLATACAĞIZ”

Antalya ile ilgili konuşulacak çok şey olduğunu kaydederek şehrin sahipsizliğini dile getireceklerini belirten Sağır, “Siyasi partilerin İl teşkilatlarının siyaset üretme görevleri vardır. Antalya’da teşkilatlar tamamlandıktan sonra asli görevimize dönecek, siyaset üreteceğiz. Antalya’nın sahipsizliğini dile getirmeye başlayacağız. Antalya’nın birçok konuda sahipsiz bir şehir konumunda olduğunu, imkanlarının çar-çur edildiğini, merkezi hükümete verilenden çok daha azını alabildiğini Antalyalılara anlatacağız. Antalya ile ilgili konuşulacak çok şey var. Bu şehirde kimse kimseye dokunmuyor. Artık suskunluk sona erecek” diye konuştu.

“UFAK ŞEYLER İNSANLARIN YAŞAMINI KALİTELİ HALE GETİRİR”

Basit şeylerin yaşamı daha kaliteli hale getirdiğine dikkat çeken Sağır, “Antalya’nın Türkiye’nin genel nüfusu içerisinde engelli oranı yüzde 11 civarında. Bu şehirde yaşayan 100-120 bin engellinin denize girme şansı yok. Bu engellilerin çıkıp gezebilecekleri park yok. Antalya bir emekliler şehri. Emeklilerin gidebilmeleri için çarşı içinde tuvalet yok. Belli bir yaştan sonra tuvalete gitme ihtiyacı fazlalaşır. Çarşıya inen birisi 2 defa tuvalete girse 1 liradan 2 lira yapar. 1400 lira ile geçinen birisi için ayda maaşının yüzde 5’idir. Tuvalet ihtiyacını karşılayacak 1 lirası olmadığı için çarşıya inemeyenler var. Tuvalet ihtiyacınız olduğunda ya iş merkezlerinin ya da camilerin tuvaletlerine gidiyorsunuz. Onlarda yetersiz. Ufak görünen şeyler insanların yaşamını kaliteli hale getirecek basit şeylerdir ama bu basit şeyleri bile görebilmeniz için insana değer vermeniz lazım” dedi.

“ANTALYA’DA BİRİNCİ PARTİ OLACAĞIZ”

2019 yılında yapılacak olan seçimler için de iddialı konuşan Sağır, baraj sorunu yaşamayacakları gibi Antalya’da birinci parti olmalarının önünde hiçbir engel görmediğini söyledi. Sokaktaki halkın yaklaşımının bunu gösterdiğini kaydeden Sağır, “Antalya’da birinci parti olacağız. Hedefimiz bu” ifadelerini kullandı.

“ÖNEMLİ OLAN RANTIN DEĞİL, HALKIN GÖZÜYLE BAKMAK”

Her şehrin en temel problemlerinden birinin trafik, diğerinin halkın yaşamını devam ettirebileceği doğal kaynaklar olduğunu belirten Sağır, Antalya’nın artık metroya ihtiyacı olduğunu söyledi. Büyükşehir Belediyesi’ni aldıklarında ilk işlerinin Antalya’yı metro ile tanıştırmak olacağını ifade eden Sağır, sözlerini şöyle noktaladı:

“Antalya – Alanya arasında tren hattına ihtiyacımız var. Yol trafiği kaldırmıyor. İleride hiç kaldırmayacak. Hem turizm hem ekonomi hem de can kayıplarını önleme açısından toplu taşımaya ihtiyaç var. Kırkgöz gibi Antalya’nın su ihtiyacını karşılayan su kaynaklarının acilen koruma altına alınması lazım. Tedbir almazsak önümüzdeki 10-15 yıl içerisinde çok ciddi susuzluk problemi yaşayacağız. Biz maden, taş ocaklarıyla Allah’ın verdiği su kaynaklarını imha ediyoruz. Yapılacak şeyler zor değil ama önemli olan vatandaşın gözüyle bakmak. Rantın gözüyle bakmak değil. Anadolu’da ‘Camiye lazım olan mescide haramdır’ denir. Bende bunu siyasete uyarladığımda millete lazım olan sermayeye haramdır. Eğer Antalya’nın plajları halka lazımsa sermayeye haramdır.” HABER: YUSUF KATRAĞ

sam_9095.jpg

Bu haber toplam 12217 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim