Antalya Tabip Odası’ndan sağlıkta şiddete tepki!

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde gerçekleştirilen basın açıklamasına, Türk Emekli-Sen Antalya Şubesi, Antalya Aile Hekimleri Derneği ve Antalya Diş Hekimleri Odası yöneticileri de katıldı. 

“HİÇ BİR ADIM ATILMIYOR”

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet ile ilgili basın açıklamasını Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Naci İşoğlu yaptı. İşoğlu, 17 Temmuz günü Şanlıurfa’da Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Acil Servisi’nde görevli Dr. Bahattin Ahmet Yalçın’ın, bir hasta yakını tarafından başına sert bir cisim vurularak darp edildiğini, darp edilen doktorun hayati tehlikesinin devam ettiğini söyledi. Yaşanan olayı en sert biçimde kınayan İşoğlu, olayla ilgilenen tüm kurumları şiddete karşı sorumluluk almaya davet etti. Şanlıurfa’da doktora gerçekleştirilen şiddetin bir benzerinin, geçtiğimiz aylarda Antalya Kemer’de de yaşandığını hatırlatan İşoğlu, o günden bugüne sağlıkta şiddetin artarak varlığını sürdürdüğüne dikkat çekti.  Kemer’de aile hekimine saldırıda bulunan şahsın, serbest bırakıldığını hatırlatan Naci İşoğlu; “Türk Tabipler Birliği, uzun yıllardır sağlıkta yaşanan şiddetin nedenleri, şiddete karşı alınacak önlemler konusunda kamuoyunu bilgilendirmekte, yöneticileri şiddeti durdurmak için sorumluluk almaya davet etmektedir. Bütün bu çabalarımıza rağmen, Dr. Ersin Arslan, Dr. Kamil Furtun ve Dr. Aynur Dağdelen’in öldürülmeleri ve nice şiddet olayı ile siyasal iktidarın sağlıkta hiçbir adım atmadığını üzülerek görüyoruz. Gelinen aşamada sağlıkta şiddet sağlık hizmet sunumunun hemen hemen tüm aşamalarında yaygın ve ciddi bir sorun haline dönüşmüştür. Sağlık kuruluşlarında her gün ortalama 30 şiddet vakası yaşanmaktadır. Özellikle acil servisler şiddetin kol gezdiği, sağlık çalışanlarının kendilerini emniyette hissetmediği, sağlık hizmetini güvenli ortamlarda veremedikleri yerler haline gelmiştir” diye konuştu.

“ALINAN ÖNLEMLER YETERSİZ”

 Hekimlerin can güvenliğinin olmadığını savunan Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Naci İşoğlu, şiddete karşı yasa ile kesin çözüm getirilmesini talep etti. “Bu sorun, bir yandan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının can güvenliğini tehdit ederken aynı zamanda sağlık hizmeti sunumunu da engeller hale dönüşmüştür. Bu durum; sürdürülebilir, kabul edilebilir, katlanılabilir değildir” diyen İşoğlu, saldırılara karşı tepkisini şu ifadelerle sürdürdü: “Elbette sağlıkta şiddetin toplumsal etkenleri vardır ve bunlar giderilmedikçe sağlık kuruluşlarım tam olarak güvenli ve huzurlu yerler haline getirmek olanaklı değildir. Kuşkusuz, her yıl nüfusumuzdan fazla sayıda acil servis başvurusu olmasının ve bu kışkırtılmış acil sağlık talebinin eldeki hizmet olanaklarıyla tam olarak karşılanamamasının yurttaşların sağlık hizmet beklentisinin yapay biçimde yükseltilmesinin gelinen tabloda katkısı büyüktür.  Ancak, açık olarak görülen bir başka gerçek, kamu idaresinin sağlık kuruluşlarının ve sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamak için alması gereken özel önlemleri de almadığı veya bunların yetersiz kaldığıdır”

SAĞLIKTA ŞİDDETE HAPİS CEZASI VERİLSİN

Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Naci İşoğlu,  Türk Tabipler Birliği’nin sürekli gündeme getirdiği sağlıkta şiddeti önleme yasasının yasalaşmasını, şiddet uygulayanların hapis cezasına çarptırılmasını istedi. İşoğlu; caydırıcı önlem alınmadıkça şiddetin önüne geçilemeyeceğini savundu. Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Naci İşoğlu; ““Türk Tabipleri Birliği’nin defalarca dile getirdiği sağlıkta şiddeti önleme yasasının bir an önce çıkarılarak şiddet uygulayanlara hapis cezasının yasalaşmasını bir kez daha talep ediyoruz. Bu öneri Türk Ceza Kanuna bir ek maddeyi kapsamaktadır” sözleriyle konuşmasını tamamladı. 

YASA MECLİSTEN GEÇERSE NE OLACAK?

Türk Tabipler Birliği’nin ısrarla meclisten çıkarılmasını istediği Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasası’nda şu ifadeler yer alıyor. “Kamunun Sağlığına karşı suçlar: Sağlık hizmetini Engelleme: :  (1) Sağlık kuruluşlarında çalışan sağlık personeline karşı, sağlık hizmeti sunumu esnasında veya verilen sağlık hizmetinden kaynaklanan nedenlerle cebir, şiddet veya tehdit kullanan kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. '  (2) Bu filler sonucu sağlık hizmeti kesintiye uğramış ise yukarıdaki fıkraya göre belirlenen ceza yarı oranında artırılır. (Haber: Eyüp KOÇAK)