Antalya'nın buluşma noktası; Türk Kahvesi !

Başarılı stratejileriyle, Türk Kahvesi markasının şube sayısını 21'e çıkaran Haluk Kamacı ile çalışmaları hakkında konuştuk. 

HALUK BEY, SİZİ ÖNCELİKLE TANIYABİLİR MİYİZ?

Ben Bekir Haluk Kamacı, 1972 İstanbul doğumluyum. Ailem, 2003 yılında İstanbul'dan Antalya'ya taşınmaya karar verdi.  İyi ki de taşınmışlar.  Antalya daha kolay, rahat ve huzurlu;  İstanbul ise çok kalabalık bir şehir.  İstanbul'da mücadele etmek daha zor.   İki şehrinde kendine has güzellikleri ve farklılıkları var ama ben Antalya'yı çok seviyorum. Burada yaşamak bana huzur veriyor. Antalya tam anlamıyla çocuk yetiştirilebilecek bir şehir.  Burada olmaktan, iş yapmaktan, çocuklarımı burada yetiştirmekten, burada yaşamaktan dolayı çok mutluyum.

TÜRK KAHVESİ'NİN KURULUŞ ÖYKÜSÜ HAKKINDA BİLGİ VERİR MİSİNİZ?

25 yıldır bu sektördeyim, kahvehane işletiyorum. İstanbul Kadıköy,  Bağdat Caddesi, Anadolu Hisarı'nda kahvehanem vardı.  Boğaz manzaralı, herkesin beğenisini kazanan güzel bir yerdi. Herkesimden her meslek grubundan kişiler buraya gelir, keyifli bir vakit geçirirdi.  İnsanlara sosyal paylaşım imkanı sunan, eğlenceli buluşma noktasıydı.  2003 yılında İstanbul'dan Antalya'ya taşındık. Antalya konum itibariyle İstanbul'dan farklı bir turizm bölgesi.  Turizm bölgesinde yapmak istediğim bir takım işlerin şartları olgunlaşmayınca; ben de en iyi bildiğim şeyi,  kahvehaneciliği tercih ettim.  İsmini Türk Kahvesi koyduk, patentini aldık. İlk işe başlayışımız, şirketimin ortağı olan ağabeyim Yusuf Ziya Şencan'ın İstanbul Arnavutköy'deki işletmesini,  kahvehane ortamından çıkarıp,  sosyal vakit geçirme alanı haline getirmemizle başladı. Kahvehane kültürünü modernize ettim, buraya  ilk önce bayanların daha sonra da ailelerin gelmesini sağladım.  Bugün 21 şubemiz var. Mutluyuz ve işimizin geleceği adına umutluyuz.

YATIRIMLARINIZ FRANCHİSE Mİ, KENDİNİZE Mİ AİT?

Şubelerimiz tamamen Franchise sistemle işleyişini sürdürüyor.  Türk Kahvesi markasını oluşturduğumuzda, aklımızda Franchise yoktu.  Ama gelişen sistem bizi bu yöne doğru itti.  Franchise konusu bizim en dikkat ettiğimiz hususlardan bir tanesi.  Franchise talebinde  ilk dikkat ettiğimiz şey, lokasyon ve fiziki şartlar. Belirlediğimiz noktanın çalışmasını yapıyoruz. Bu çalışmanın sonunda o dükkanın maliyetini çıkarıp yatırımcıya sunuyoruz. Bunu da çeşitli şartlarda yapıyoruz. İsim hakkı, royalite bedeli ya da anahtar teslimi olarak. Yatırımcı hangisini kabul ediyorsa ona göre yapıp teslim ediyoruz. Bir süre beraber çalışıp,  eğitimlerini veriyoruz. Sonra denetimleri yapıyoruz.  Bizimle franchise çalışmak isteyen çok yatırımcı var.  Bize gelen  her talebi maalesef kabul edemiyoruz.  Biz açacağımız yerin kafe tarzı olmasından yana değiliz. Aldığımız ilk ruhsatlar bile kahvehane ruhsatıydı. Gelişen sistem bizi öyle bir yere getirdi ki; yaptığımız işi kahvehane mantığına dahil etmek zorunda kaldık.   İşimizi en iyi şekilde yapmayı istedik. Hala da bunun mücadelesini veriyoruz. Çevremize,  iş ortaklarımıza, ve bayilerimize hep söylüyoruz. Biz kafe değiliz.  Biz bir kahvehaneyiz. Sosyal birlikteliği meydana getiren, insanlar birbirleriyle paylaşımına olanak sağlayan sistemiz.  Güzel de oldu.

BURAYA GELEN MÜŞTERİLERİNİZİ NE GİBİ SÜRPRİZLER BEKLİYOR?

Biraz enteresan olmasına rağmen şöyle bir durum farklılığı var.  İnsan bir dükkana bir kaç sefer gittiğinde,  neden oradayız diye düşünebilir.  Orada hizmette bulunan arkadaşlardan bile şüphe edebilir. Ama özü kahvehane olana günün her saatinde gidilebilmesi,  bir günde 3 defa, 5 defa gidilebilmesi,  kahvehanenin daha kalabalık olması,   kafe gibi olmaması,  orayı  sosyal birleşim alanı haline getirir.  Kahve içmeye gelebilirsiniz, çay içmeye gelebilirsiniz, okey oynamaya gelebilirsiniz, nargile içmeye gelebilirsiniz, akşam yemeği, sabah kahvaltısına, öğle yemeğine gelebilirsiniz, kitap okumaya gelebilirsiniz. Türk Kahvesi'nde bu atmosferi oluşturduk. Diğer gidilen kafe tarzı yerlerden değişik bir alan haline geldi kahvehane...

BURAYI TURİSTLER DE TERCİH EDİYOR MU?

Bulunduğumuz lokasyon Antalya.  Buraya turistler de yoğun ilgi gösteriyor. Zengin ve çeşitli menülerimiz, onları cezp ediyor. Çay içmek, okey oynamak isteyen bir turistle karşılaşmadım. Ama nargile içmek isteyen, yemek yemek isteyen, kahve içmek isteyen yabancı misafirlerimiz burayı tercih ediyor.  Burayı tercih eden turistlere okey, 51 oyun alışkanlığını kazandırmak çalışıyoruz.  Mesleğimiz icabı turiste çok yakın olmadığımız söylenebilir. Kahvehane işletmeciliğinde 25'nci seneyi devirdim. Burada gördüğüm herhangi bir farklılık yok. Turistin fazla olması ya da az olması bizim için çok önemli değil ama onların olması kuşkusuz bize her açıdan kazanç sağlıyor.

TÜRK KAFELER, YABANCI KAFELERE KAFA TUTAR HALE GELDİ DEĞİL Mİ?

Çok doğru.  Biz Türk Kahvesi, Osmanlı ve benzeri isimler koydukça, Vegas, Starbucks, Roberts gibi isimler geride kalmaya başladı.  Eskiden buraları insanların tercih etmelerinin sebebi, orada oluşan yoğun kalabalıktandı.  Şimdi ise bu kalabalığı kendi özümüzdeki doğru yöne alabildik.  Bunun da keyfini yaşıyoruz. Şuanda yeterince olmasa da,  bizim gibi  Türk markalarına ciddi rağbet var.  Kalabalık insan grupları artık bilinen yabancı markaları değil, bizim gibi Türk markaları tercih ediyor.    7'den 77'tye çeşitli meslek gruplarından olan, çeşitli insanların olduğu; bir anda bir belediye başkanı, bir anda bir bankacı ve fabrika çalışanını burada görmek mümkün.  Mesela Türk Kahvesi, her mevki ve makamdan insanların geldiği bir yer. Bu da burada verdiğimiz fiyat ve servisle doğru orantılı.

SON DÖNEMDE BU TARZ KAFELERİN SAYISININ ARTMASINI NEYE BAĞLIYORSUNUZ?

Bizim işimiz sıcak para dediğimiz bir konumda. Sıcak parayı hayata geçiren tek iş bizim  işimiz. Zaten talebin yoğunluğu da bundan kaynaklanıyor.  İnşaatçılar, kuyumcular ve çeşitli meslek grubunda olan kişiler, bizimle birlikte yatırım yapma talebinde bulunuyor. Bizim işimizi yapmak için doğru zaman ve çok sayıda olması bir yere varacaktır. Bizim işimizi yapmak için elverişli bir zamandayız. Diğer sektörler için zor bir dönem olsa da, bizim için en elverişli zamanlar bu zamanlar.  Krizin uğramadığı tek sektör, bizim sektör diyebilirim.  Ancak böyle bir büyümenin, böyle bir yayılımın bir sonu var. Bunun içerisinde bu işi bilmeyenler bir şekilde ayrılacaklar. Ama Türk Kahvesi olarak biz, bildiğimiz işi yaptığımız için,  insanların istediği bir iş olduğu için devam edecek. İşini doğru yapmak çok önemli. Doğru yapmayanlarsa eninde sonunda bu sektörden ayrılmak zorunda kalacak.

YATIRIMLARINIZ HAKKINDA BİLGİ VEREBİLİR MİSİNİZ?

Konseptin içeriği dolayısıyla, diğer firmalara göre daha şanslıyız. Savaş da çıksa, darbe de olsa insanlar bir şekilde bir araya gelecek.  Biz kahvehane olarak köyde de, kasabada da bu noktayı almış durumdayız. Biz bu şansı değerlendirdik. Şuanda kahvehane sektörü krizin uğramadığı tek yer  diyebilirim. Bunu fırsat bilip yatırımlarımıza devam ediyoruz. Şuanda 21 şubemiz var. Bir yanda kendim yatırım danışmanlığı yapıyorum. Geçmiş çeyrek asra baktığımda, insanlara yapılan tavsiyeler, kendi işimi doğrulattı.  Gelecekte  de franchise sisteme devam edeceğiz. Amacımız her ilde en az  bir Türk Kahvesi'nin olması. Yatırımlarımızı ve gelecek stratejilerimizi buna göre uyarlıyoruz.   Tek başına her ilde bir Türk Kahvesi'nin olmasını sağlayamam ama yatırımcılarımla bu imkan her zaman var. Yatırımcılara tavsiyelerim ve eğitimlerim algılanabilirse her kentte,  her şehir de bir Türk kahvesi olması kolaylaşır diye düşünüyorum. Hizmet sektöründeyim. Gerçekten yaptığımız iş aslında çok zor.  Çalışan personel arkadaşlarıma da saygı duyuyorum bu anlamda. Kolay gibi gözüken ama çok  zor bir işi yapıyoruz.  Günde 10 saati aşkın hummalı bir çalışma.  Yatırım danışmanı olarak tavsiyelerimi sunup, Türk Kahvesini daha iyi noktalara getirmeyi gelecekte de devam ettirmek istiyorum.

PEKİ ŞUBE SAYISINDAKİ HEDEFİNİZ NEDİR?

Bu sene 7'nci aydayız. 21 şubeyi açtığımızı söylemiştim. Amacımız şube sayısını  40'a tamamlamak. Bir dükkan açmak önemli değil. Önemli olan o dükkanın çok iyi işlemesidir.  Tabi biz bir taraftan şube sayımızı 40'a artırmak isterken, şubelerimizi de doğru noktalara konumlandırmak istiyoruz. Dükkan açtığımız yerin  sosyal paylaşım alanı haline gelmesi önemli. Sene sonunda bakacağız. Şuanda bize başvuruda bulunan ama kabul etmediğimiz pek çok  yer var.  Bakıyoruz. Birlikte çalışacağımız kişileri tanıyor olmamız çok önemli.  Biz bir ortaklığa giriyoruz. Lokasyon ve fiziki şartların olmadığı pek çok taleple karşılaştık.  Biz bu yatırımcılara üzülerek hayır yanıtını verdik.

TÜRK KAHVESİ AÇMANIN BEDELİ NEDİR?

Metre kare üzerinden belirlenen bir şey. Büyük dükkan açmayı tercih ediyoruz. Türk Kahvesi konsepti gereği, okey, kağıt oynan, sohbet edilen, kalabalık olunan bir yer. Normal kafelere göre farklı oluyor. Net bir şey söyleyemesem de en az limitte bulundurmaya çalışıyoruz.  Sandalye sayısı ile doğru orantılı. 800 bin, 1.2 milyon gibi maliyeti de gördük, bunun üzerine de çıktık.

BÜYÜKŞEHİRVE AVM'LERDE DE OLMAYI DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?

İstanbul gibi büyük şehirlerde olmak istemiyoruz.  Bu bölgelerden gelen teklifleri özellikle kabul etmiyorum. Büyükşehirlerdeki yoğunluğun bizim başarımızı engelleyeceğini düşünüyorum. Çorlu, Tekirdağ, Erzincan, Kars bana daha çok çekici geliyor. Mesela Diyarbakır benim en çok olmak istediğim yerlerden bir tanesi. Küçük şehirlerde daha başarılı olacağımızı düşünüyorum. Aslında başlangıç noktası olarak yayılmayı bu şekilde planladım. Biz daha farklı bir büyüme stratejisi belirledik.  Sosyal paylaşımları daha ihtiyacı olan noktalara taşımak istiyoruz.  Mesela bizim tercih etmediğimiz hususlardan bir tanesi de AVM'ler.  Manisa ve Afyon gibi AVM'lerden teklifler geldi, reddettik.  Bu durum AVM' ye karşı olduğumuzdan değil, konseptimizin onlara uygun olmayacağını düşünmemizden kaynaklanıyor.   Ben AVM'lerin ihtiyaç olduğu kadar olmasından yanayım. Bir ihtiyaç gidermek, alışveriş yapmak için uygun ama her noktaya alışveriş merkezi yapılmasının yararlı olmadığını düşünüyorum

YURT DIŞINA AÇILMAYI DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?

Yurt dışında yaptığımız görüşmelerimiz var. İran, Kıbrıs ve Almanya'dan teklifler geliyor.  Ancak şartlar henüz olgunlaşmış değil.  Gücümüzün yettiğince bu işi yapıyoruz. Bu bir ekip işi. İşimizi şuan için bırakmayı düşünmüyoruz ama çözüm ortaklığına her türlü varız.  Almanya ve İran'dan aldığımız çok ciddi teklifler var ama onlara henüz hazır olmadığımızı bildirdik. Türk Kahvesi'ni gelecekte  satma gibi bir fikrimiz de yok. Belki çözüm ortakları, belki bu işi bizden daha iyi yapanlarla bir ortaklık yapmayı düşünebilirim. Ama şuan için mevcut işimizden ayrılmayı gücümüz ve ömrümüz yettiğince düşünmüyoruz. 

SON OLARAK SÖYLEMEK İSTEDİĞİNİZİ ALABİLİR MİYİM?

Son olarak, Türk Kahvesi'ni tanımayanlar için mekanımızın hizmetlerinden bahsetmek istiyorum.  Yabancı kahve çeşitlerinden, aromalı Türk kahvelerine kadar geniş bir hizmet ağımız var.  Bütün kahve çeşitlerimiz çok lezzetli.  Sandiviç ve salatalarımızda oldukça iddialıyız.  Buraya gelen misafirlerimiz, kahvaltı saatinden akşam saatine kadar keyifli vakit geçirebilir.  Konuklarımız otomatik masalarda okey oynayabiliyor,  kitap okuyabiliyor, gazetesini okuyabiliyor.  Hijyenik bir ortamda 7'den 77'ye herkese güler yüzle hizmet veriyoruz. Bizim Türk Kahvesi'nde oyun oynamanın yasal sınırı 18'dir. Bu yaştan küçük olanlar aileleriyle birlikte geldikleri zaman bahçemizde, kapalı alanda zeka geliştirici oyunlar oynayabiliyorlar.  İşletmemiz, saat 09:00'dan Akşam 02:00'ye kadar açık.  Bu zaman dilimi oldukça yorucu zaman dilimleri.  Bütün amacımız, ilk önce çayın iyi demlenmesini sağlamak daha sonra konuklarımıza güzel bir vakit geçirebilecekleri alan yaratmak. Bütün isteğimiz bu. Burada çalışanlarımızla aile gibiyiz.  Annem de burada bizimle birlikte. Bu durum,  Türk Kahvesi'ni aile mekanı haline getiriyor.  İnsanlara güven veriyor.  Keyifli vakit geçirmek isteyen herkesi Türk Kahvesi'ne bekleriz.

ÇOK TEŞEKKÜRLER

Bizlere kendimizi anlatma fırsatı verdiğiniz için biz teşekkür ederiz.

(RÖPORTAJ : EYÜP KOÇAK)