Bugün 19 Mart 2024 Salı
  • Antalya18 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2236.233
    %-0.36
  • Dolar
    32.3361
    %0.08
  • Euro
    35.1035
    %-0.29
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Arabuluculuk daha kullanışlı hale gelecek”
19 Aralık 2018 Çarşamba 15:30

“Arabuluculuk daha kullanışlı hale gelecek”

İşçi-işveren davalarında zorunlu olan arabuluculuk 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren ticari davalarda da zorunlu hale gelecek. Böylece arabuluculuğun daha kullanışlı hale geleceğini belirten Avukat Mehmet Dursun, Adalet Bakanlığı verilerine bakıldığında sis

İşçi-işveren davalarında zorunlu olan arabuluculuk 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren ticari davalarda da zorunlu hale gelecek. Böylece arabuluculuğun daha kullanışlı hale geleceğini belirten Avukat Mehmet Dursun, Adalet Bakanlığı verilerine bakıldığında sistemin faydasının görüldüğünü söyledi. 

 

 

1 Ocak 2018 tarihinden itibaren bir kısım işçi-işveren davalarında zorunlu olarak uygulanmaya başlayan arabuluculuk, 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren ticari davalarda da zorunlu hale gelecek. Ticari uyuşmazlıklarda taraflar öncelikli olarak arabulucuya müracaat edecekler. Müracaat etmeden açılacak olan davalar reddedilecek. Bu nedenle arabuluculuk dava açma şartı haline gelecek. Arabuluculukla ilgili değerlendirmelerde bulunan Avukat Mehmet Dursun, Adalet Bakanlığı verilerine dikkat çekti. 2 Ocak – 27 Mayıs 2018 tarihleri arasında 127 bin 845 dosya için arabulucu görevlendirildiğine işaret eden Dursun, “Bu dosyaların yüzde 65’inde anlaşmaya varıldı. Bu rakamlar bile arabuluculuk kurumunun öneminin her geçen gün arttığını göstermekte” dedi.

 

“ARABULUCULUK, UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YÖNTEMİ”

Arabulucu ve arabuluculuk nedir? sorusunun yanıtını vererek sözlerine başlayan Avukat Dursun, şunları söyledi:

“Arabulucu; arabuluculuk faaliyetini yürüten ve Bakanlıkça düzenlenen arabulucular siciline kaydedilmiş bulunan gerçek kişidir. Arabuluculuk ise, sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması halinde çözüm önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyari olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemidir.”

 

“HARÇ VE MASRAFLARDAN KURTARIYOR”

Arabuluculukla mahkeme sürecindeki bazı masraflardan kurtulmanın mümkün olduğuna işaret eden Dursun, “Arabuluculuk birçok ülkede dostane çözüm yollarından birisi olarak kullanılıyor. Uyuşmazlık mahkemelere intikal etmeden gönüllülük esasına göre sürdürülüyor. Bu süreçte birçok harç ve masraftan kurtuluyorsunuz ve süreç kısalıyor. İşçi-işveren davalarında 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren uygulanmakta, ticari alacak ve tazminat davalarında ise 1 Ocak 2019’dan itibaren zorunlu olarak uygulanacak. Arabuluculuk son derece esnek bir çözüm yolu olup sadece sürecin başlamasına ve işleyişine yönelik belli kurallar mevcut” dedi.

 

“TARAFLAR ANLAŞARAK ARABULUCUYA BAŞVURABİLİR”

        Tarafların dava açılmadan önce veya davanın görülmesi sırasında arabulucuya başvurma konusunda anlaşabildiklerini, mahkemenin de tarafları arabulucuya başvurmak konusunda aydınlatıp, teşvik edebildiğini belirten Dursun, “Dava açmadan önce arabuluculuk duruma göre zorunlu ise veya ihtiyari olarak başvurulmak isteniyorsa, Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından oluşturulmuş olan arabuluculuk bürosuna yapılmalı. Başvuru, uyuşmazlığın konusuna göre yetkili mahkemenin bulunduğu yer arabuluculuk bürosuna, arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise görevlendirilen yazı işleri müdürlüğüne yapılır. Taraflar eğer arabulucu belirleme konusunda anlaşabiliyorlarsa ona da başvurup süreci yönettirebilirler” diye konuştu.

 

“ARABULUCULAR TARAFLARIN BİRBİRLERİYLE İLETİŞİM KURMASINI SAĞLAR”

Arabuluculuk işleyiş sürecini de anlatan Dursun, arabulucuların taraflarla ön görüşme yapabildiğini belirtti. Arabulucuların tarafların birbirleriyle iletişim kurmalarını sağladığını vurgulayan Dursun, “Tarafların birbirlerine ait menfaatlerini ve ortak yönlerini daha iyi anlamalarına yardım eder. Hukuken zayıf ve güçlü oldukları noktalarını görmelerini anlaşamamaları halinde ortaya çıkacak sonuçlardan haberdar olmalarını sağlar. Tarafların uyuşmazlığı ortadan kaldıracak çözümler üretmesine yardımcı olur. Arabulucu özel oturumlar düzenleyebilir. Bu oturumlarda taraflar izin vermedikçe görüşmelerdeki hususları diğer tarafa aktaramaz. Bu oturumlar tansiyonun düşmesine yardımcı olur, arabulucunun tarafların çözüme ne kadar yakın olunduğunu öğrenmesini sağlar” ifadelerini kullandı.

       

“TARAFLAR ANLAŞIRSA ARABULUCULUK SONA ERER”

Arabuluculuğun hangi hallerde sona erdiğine ilişkin bilgiler de aktaran Dursun, “Tarafların anlaşmaya varması, arabulucu tarafından bir sonuca varılamayacağının ve daha fazla çaba sarf edilmesinin gereksiz olduğunun arabulucu tarafından tespit edilmesi, taraflardan birinin karşı tarafa veya arabulucuya, arabuluculuk faaliyetinden çekildiğini bildirmesi durumunda, tarafların anlaşarak arabuluculuk faaliyetini sona erdirdiğinde, uyuşmazlık konusunun arabuluculuğa elverişli olmadığının tespit edilmesi hallerinde sona erer. Arabulucu tarafından tüm bu hallerde tutanak tutulur” dedi.

 

 

“İLK İKİ SAATİN ÜCRETİNİ BAKANLIK ÖDER”

        Tarafların anlaşamaması durumunda ilk iki saatlik arabuluculuk ücretinin Adalet Bakanlığı tarafından ödendiğini bildiren Dursun, “Taraflar anlaştıklarında taraflarca aksi kararlaştırılmadığı takdirde eşit bir şekilde asgari ücret tarifesine göre arabuluculuk ücreti öderler. Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulur” diye konuştu.

 

“MALİYETİ AZ VE KISA SÜRÜYOR”

Arabuluculuk sürecinin, hukuksal çözüme göre kısa sürmesi, maliyetinin az olması nedeniyle tercih sebebi olduğunu belirten Dursun, şunları dile getirdi:

“Bu süreçte karar verme yetkisi tamamen tarafların elindedir. Ancak yargılamada hakimin takdirindedir ve taraflar ona riayet etmek zorundadırlar. Arabuluculukta tarafların menfaatleri esas alınır ancak yargılamada haklı haksız taraf arandığından bazen iki taraf da kaybeder. Ancak arabuluculukta kazan-kazan politikası güdüldüğünden taraflar kazanır. Arabuluculukta gizlilik esas olduğundan, taraflar rahat hareket ederler ve çözüm odaklı süreç işletilir. Ancak yargılamada aleniyet esastır bu durum da bazen çözümsüzlüğe neden olabilir.  Arabuluculuk neticesi tarafların bir anlaşması söz konusu olduğundan taraflarca yeniden ilişki tesis edilebilir ancak yargılama sonunda bu durum genelde mümkün olmamakta.”

 

“ÖNEMİ HER GEÇEN GÜN ARTIYOR”

Son olarak arabuluculuğun yargılamaya göre birçok faydası olduğunu söyleyen Dursun, “Son zamanlarda yargılamaların ağır maliyetler doğurması, sürecin çok uzaması gündemde olduğundan arabuluculuk tercih edilebilir konuma geldi. 1 Ocak’tan itibaren ticari davalarda da zorunlu hale gelmesi arabuluculuğu daha da kullanışlı hale getirecek. Adalet Bakanlığı istatistik bilgilerine bakıldığında 2 Ocak – 27 Mayıs 2018 tarihleri arasında 127 bin 845 dosya için arabulucu görevlendirilmiş. Bu dosyaların yüzde 65’inde anlaşmaya varılmış. Bu rakamlar bile arabuluculuk kurumunun öneminin her geçen gün arttığını gösteriyor” dedi. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 8517 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim