Bugün 25 Nisan 2024 Perşembe
  • Antalya22 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2428.571
    %-0.03
  • Dolar
    32.5199
    %-0.10
  • Euro
    34.8
    %-0.22
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Artan çocuk tacizleri siyasete yöneltti
21 Haziran 2018 Perşembe 12:50

Artan çocuk tacizleri siyasete yöneltti

24 Haziran seçimlerinde kadınların belirleyici olacağını söyleyen İYİ Parti Antalya Milletvekili Adayı Dr. Tuba Vural Çokal, Meral Akşener’e olan inancının ve tacize uğrayan çocukların siyasete girmesinde etkili olduğunu ifade etti.

24 Haziran seçimlerinde kadınların belirleyici olacağını söyleyen İYİ Parti Antalya Milletvekili Adayı Dr. Tuba Vural Çokal, Meral Akşener’e olan inancının ve tacize uğrayan çocukların siyasete girmesinde etkili olduğunu ifade etti. TBMM’de yapılacak çok şey olduğunu vurgulayan Çokal, ilk yapacağı çalışmalardan birinin çocuk tacizcilerine çok ağır cezalar verilmesi için yasa teklifi hazırlamak olduğunu söyledi.

 

Genel Başkanlığını Meral Akşener’in yaptığı ve 24 Haziran’da ilk defa seçime girecek olan İYİ Parti’nin Antalya’daki kadın milletvekili adayları da dikkat çekiyor. Parti’nin 3. sıra Antalya milletvekili adayı Dr. Tuba Vural Çokal’ın seçileceğine yönelik inancı tam ve gece – gündüz demeden çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Yoğun çalışma temposu arasında görüşme fırsatı yakaladığımız Çokal, çok önemli değerlendirmelerde bulundu. Siyasete girme nedeninin Meral Akşener’e olan inancının ve kadınlar ile çocuklara karşı şiddetin, tacizin artması olduğunu söyleyen Çokal, kadınların siyasette daha fazla söz sahibi olması gerektiğini vurguladı. İsterseniz gelin hep birlikte Çokal’ı hem daha yakından tanıyalım hem de birbirinden önemli değerlendirmelerine bir göz atalım.

 

ÖNCELİKLE SİZİ TANIYABİLİR MİYİZ?

 

Tabi ki. Ben Antalyalıyım. Manavgat’ta doğdum ve orada büyüdüm. Hayatımın büyük çoğunluğu Manavgat’ta geçti. Ailem turizmciydi. Bu nedenle esnafla, çiftçiyle, dünyanın dört bir tarafından Antalya’ya gelen turistlerle iç içe oldum. Tıp fakültesinden mezun olduktan sonra göz hastalıkları uzmanlığı ihtisasını 2003 yılında tamamladım. Yine 2003 yılında Amerika Baylor (Methodist) Üniversitesi’nde glokom üzerine gözlemci olarak görev aldım. 2004 yılında fizyoloji doktorasını bitirdim. 2010-2011 yılları arasında Hindistan'da Chennai'de Agarwal Hastanesi’nde katarakt cerrahisi üzerine eğitim aldım. Bir süre İstanbul’da göz hastalıkları uzmanı olarak çalıştım. Özel bir hastanenin başhekimiydim. Bir süre sonra Antalya sevdam ağır bastı. Antalyalıysanız, dünyanın en güzel şehrinin bir parçasıysanız başka hiçbir yer sizi kendine bağlayamıyor. Biliyorsunuz bülbülü altından kafese koymuşlar ‘İlla vatanım illa vatanım’ demiş. Ben de Antalya’ma, içinde büyüdüğüm insanlara hizmet edebilmek için geri döndüm ve kendi kliniğimi açtım. O günden beri de hemşehrilerimle, hastalarımla iç içeyim.

 

SİYASETE GİRME FİKRİ NASIL ORTAYA ÇIKTI, DAHA ÖNCE SİYASET İLE İLGİNİZ VAR MIYDI?

 

Siyasetin farklı kademelerinde hep yer aldım. Manavgat Belediyesi Meclis Üyesiydim ama her şeyi bir kenara bırakarak yaşamımın tam merkezine siyaseti koymam İYİ Parti ile oldu. Neden siyasete girdiniz? dersiniz bunun için size iki ayrı neden söyleyebilirim. İlki, Meral Akşener’e olan inancım. Onun gözlerindeki inancı görmem. İkincisi; biraz özel bir neden; son yıllarda kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet ve taciz olaylarında yaşanan artış. Yurtlardaki tacizler vardı biliyorsunuz. Körpe fidanların, günahın ne olduğunu bilmeyen saf çocukların yaşadıkları hala daha hafızamızda. Beni derinden etkileyen bir diğer olay ise Serik’te yaşandı. Kendi öz evladına, iki buçuk yaşındaki minicik çocuğa tacizde bulunan bir adam vardı. Bu mahluk için baba sıfatını kullanmayacağım. Çünkü bu sıfatı hiç hak etmiyor. İşte bu aşağılık adam öz evladına 1 yıl tacizde bulunuyor. Anne durumu karakola, savcılığa bildirmesine rağmen her defasında ‘Yeterli delil yok” denilerek geri gönderiliyor. Çocuk evde akıllara sığmayacak işkencelere maruz kalıyor. Bir anne olarak bu benim tüylerimi diken diken etti. İşte ben ‘Bir defadan bir şey olmaz’, ‘Yeterli delil yok’ denmemesi için siyasete girdim. Özellikle ve özellikle çocuklara olan tacizler nedeniyle siyasete girdim.

 

SEÇİM ÇALIŞMALARI NASIL GİDİYOR? İNSANLARIN SİZE KARŞI TAVRINI NASIL BULUYORSUNUZ?

 

Bir insanın bu kadar çok yorulurken aynı derecede mutlu olabileceği hiç aklıma gelmezdi. Seçim çalışmaları çok iyi gidiyor. Gerçekten uyumuyoruz diyecek kadar az uyuyoruz. Sabah ayrı akşam ayrı çalışıyoruz. Antalya’yı bir uçtan diğer uca gezdik. Köy köy mahalle mahalle ziyaretlerde bulunuyoruz. Özellikle çiftçi ve esnaf ziyaretlerini çok seviyorum. Onlardaki karşılıksız sevgi beni mest ediyor. Kendime getiriyor. Bu insanlar için çalışmam gerektiğini düşünüyorum. Evleri ziyaret ediyoruz. Kendimizi partimizi anlatıyoruz. İnsanların gözlerinde ki umudu görüyoruz.

 

SEÇİME İLK DEFA GİRECEK BİR PARTİNİN ADAYI OLARAK KENDİNİZİ ŞANSLI GÖRÜYOR MUSUNUZ?

 

Bunu iki açıdan cevaplayacağım. Tuba Vural Çokal olarak İYİ Parti’nin içinde olmaktan dolayı çok şanslıyım. İYİ Parti en genç parti olabilir ama çok tecrübeli bir parti aynı zamanda. Yaşanılan olayları biliyorsunuz. Verilen demokrasi mücadelelerini. Şaibeli kararları, yaptırılmayan kurultayları. İYİ Parti Türk demokrasi mücadelesinin bir ürünü aynı zamanda. İYİ Parti kadar tüm Türkiye’yi kucaklayan başka bir parti inanın yok. Ben kendimi her biri devletine çok ciddi hizmetler yapmış isimlerle, özel sektörde başarıdan başarıya koşmuş iş insanları ile aynı partide olmaktan dolayı çok şanslı görüyorum. Sorunuza İYİ Parti’nin başarısı açısından bakarsak, ben Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı olacağına inanmıyorum, bunu biliyorum. Millet İttifakı’nın mecliste çoğunluğu alacağını da biliyorum. Bunu iktidar da biliyor ki, bizden çok korkuyor.

35026724_2137204259836646_4613275280880959488_n.jpg

KADINLARIN SİYASETTEKİ YERİNİ NASIL BULUYORSUNUZ?

 

Bu seçimi kadınlar kazanacak. Belirleyici kadınlar olacak. Şimdiye kadar kadının adını ağzına almayanların bir anda kadın demesi de bunu gösteriyor. Bu seçim aynı zamanda kadının Türkiye’de nasıl bir yere sahip olacağının oylanacağı bir seçim. Bu seçimde her şeyden önce en güçlü Cumhurbaşkanı adaylarından biri kadın. Antalya’ya bakın İYİ Parti’de her 3 adaydan biri kadın. Kadınlar için yeterli mi? Tabi ki değil. Kadınlar daha fazla söz sahibi olmalı. Daha fazla temsil edilmeli. 25 Haziran bu manada da bir dönüm noktası olacak.

 

SEÇİLMENİZ DURUMUNDA HEM ANTALYA HEM DE TÜRKİYE İÇİN MECLİSTE İLK YAPMAK İSTEDİĞİNİZ ŞEY NEDİR?

Yapacak çok şey var. Turizmle alakalı, sağlıkla alakalı, tarımla alakalı, kadınla alakalı, çocukla alakalı. Bunlar bizim hayatımız. Sorunları da çözüm önerilerini de çok iyi biliyoruz. Ben ilk olarak sağlık sisteminde performans sistemini ve tam gün yasasını kaldırmak için çalışmaya başlamak isterim. Özellikle kadın çiftçilerimiz için kendi ürünlerini satacakları pazarlar kurmak isterim. Turizmde her şey dahil sisteminden kurtulmak için çalışmak isterim. Çocuk tacizcilerine çok ağır cezalar verdirmek için yasa teklifi veririm.

 

SİZCE ANTALYA’NIN EN ÖNEMLİ SORUNU NEDİR?

 

Bana göre Antalya’nın en önemli sorunu konuşmamak, kutuplaşmak. Sorunlara siyasi bakış açısı ile bakılmasa çözülmek istense bir çoğu çözülür. Tarımda turizmde bir araya gelinse bir çok sorun çözülecek. Turizmde biri açıklama yapıyor ‘Turist sayısı patladı’ diye. Oradan bir başkası ‘Tamam ama kalite düşüyor. Her geçen yıl oda fiyatları düşüyor. Esnafın satışı düşüyor’ dese bu siyasi bir açıklama olarak görülüyor. Tarımda biri ‘Her şey ithal olur mu?’ diyor. Öte ki ‘Çığır atladık’ diyor. Arada üretici kan ağlıyor. Ben Antalya’nın sorunlarının koordinasyon kurulları ile konuşularak tek tek çözüleceğine inanıyorum.

 

SON OLARAK VATANDAŞLARIMIZA NE SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?

 

Bu Pazar günü tarihimizin en önemli seçimine girdiğimizi kimse unutmasın. Bu Pazar nasıl bir Türkiye’de yaşayacağımıza karar vereceğiz. Bu zamana kadar rakibini kendisi seçmeyi adet haline getiren iktidar aynı oyunu bir kez daha sergiliyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan ikinci turda Sayın İnce ile kalmak için her şeyi yapıyor. Çünkü onun kurmak istediği sistemde hayalindeki Türkiye, iki kutuplu bir Türkiye. Sayın Erdoğan’ın kurduğu sistemde AKP ve türevi parti kendi tabanını tutarsa her zaman kazanıyor. CHP’nin Türkiye’deki oyu bellidir. Sayın Muharrem İnce’nin bir ivme kazandığı iddia ediliyor. Merhum Bülent Ecevit’in aldığı oyu alacağı iddia ediliyor. Hatırlayın Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da genel başkan olduktan sonra girdiği ilk seçimlerde patlama yapacağı söylendi ama alınan oy ortada. Bu Sayın Kılıçdaroğlu’nun hatası, başarısızlığı değil. Rakibi, Türkiye’yi iki kutuplu düşündüğü için CHP’yi kendi tabanına hapsetmek istiyor. Bunda da başarılı oluyor.

 

Tayyip Bey’in planları son aylarda bozuldu. Bizzat Meral Hanım tarafından bozuldu. Ancak, Tayyip Erdoğan durmuyor. Kendi rakibini kendisi seçmek istiyor. Sağ tabandan oy alamayacak bir aday ile ikinci tura kalmak için her şeyi yapıyor. Ben tekrar tekrar söylüyorum. Seçim günü sabahına kadar da söyleyeceğim. Sayın Recep Tayyip Erdoğan bir kere daha kendi oyununu sergiliyor. Türkiye’yi iki kutuplu bir ülke yapmak için çalışıyor. AKP ve MHP’nin tabanlarından oy alamayan hiçbir parti kilit parti falan olamaz. Tayyip Bey kendi yüzde 60 seçmenini konsolide edebileceği bir aday ile yarışmak istiyor. Şu an oynanan oyun budur. İYİ Parti'ye ve Saadet Partisi'ne uygulanan karartmanın nedeni bu. Oluşturulan kamuoyu algısının nedeni bu. Buradan sizin aracılığınız ile sesleniyorum. Lütfen 24 Haziran'da bu oyunu bir kez daha bozalım. Bu ülkeyi iki kutuplu bir sisteme mahkum etmeyelim. RÖPORTAJ: YUSUF KATRAĞ

sam_2699.jpg

Bu haber toplam 638 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim