Bugün 24 Nisan 2024 Çarşamba
  • Antalya30 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2430.366
    %0.04
  • Dolar
    32.529
    %0.08
  • Euro
    34.865
    %0.09
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Balcı: "Endişeliyiz"
20 Ağustos 2019 Salı 17:24

Balcı: "Endişeliyiz"

17 Ağustos 1999 Marmara depreminin 20'nci yıldönümü nedeniyle açıklama yapan İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Mustafa Balcı, aradan 20 yıl geçmesine rağmen deprem riskleri için kalıcı tedbirlerin alınmadığına dikkat çekerek endişeli oldukl

17 Ağustos 1999 Marmara depreminin 20'nci yıldönümü nedeniyle açıklama yapan İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Mustafa Balcı, aradan 20 yıl geçmesine rağmen deprem riskleri için kalıcı tedbirlerin alınmadığına dikkat çekerek endişeli olduklarını söyledi. Balcı, inşaat mühendisleri olarak geleceğe endişeyle değil, güvenle bakmak istediklerini vurguladı.

 

17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen Marmara depreminin 20'nci yıldönümü nedeniyle İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi tarafından bir basın açıklaması yapıldı. Dün oda binasındaki Atatürk Konferans Salonu'nda yapılan açıklamada deprem risklerine dikkat çekilerek, depreme karşı yeterli ve kalıcı tedbirlerin alınmadığı belirtildi. Yetkili ve sorumlulara "Depreme hazır mıyız?" diye soran İMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, kalıcı tedbirler alınmadığını belirterek endişeli olduklarının altını çizdi. 

 

"UYARMA VE UYANDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Deprem konusunda bıkmadan, usanmadan yetkilileri uyarmaya ve göreve davet etmeye ısrarla devam edeceklerini kaydeden Balcı, "17 Ağustos, 20 bin insanımızı aramızdan alan, milletimizin milyarlarca dolarını 80 saniyede yok eden, derinlerden gelen darbenin 20'inci yılı. Bu 20 yılı boşa geçiren tüm sorumluları bugün de uyarmaya ve uyandırmaya devam edeceğiz" dedi.

sam_9019.jpg

"KALICI TEDBİRLER ALINAMADI"

Aradan 20 yıl geçmesine rağmen deprem riskleri için kalıcı tedbirler alınmadığını vurgulayan Balcı, şunları dile getirdi:

"Oysaki; Ulusal Deprem Konseyi Raporu'nda ve Deprem Şurası'nda, meslek odalarınca düzenlenen bilimsel etkinliklerde, ulusal seferberlikle ülkenin yapı stokunun 15-20 yılda iyileştirilebileceği, yapıların güvenli hale getirilebileceği üzerinde önemle durulmuştu. Bu açıdan bakıldığında, geride bıraktığımız 20 yılı, kayıp olarak görmek mümkündür. Önemli mevzuat değişiklikleri yaptık. Yapı denetimi sistemini getirdik, geliştirdik. Deprem yönetmeliğimizi iki kez değiştirdik. En azından yeni yapılar için 18 yılda önemli çabalar gösterdik, ciddi mesafeler kat ettik. Ancak son iki yılda yolun sonuna geldik. Kent suçunun diğer yüzü imar affı ile maalesef son 20 yılı da kaybettik."

 

"20 YIL SONRA BAŞA DÖNDÜK"

İmar barışı ile ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların yasal hale getirildiğine dikkat çeken Balcı, "Bu yapıların deprem güvenliğini yapı sahiplerine havale ettik. Aklın ve bilimin öncülüğünü göz ardı ettik. İnşaat mühendislerinin ve uzmanların söylemlerini dikkate almadık. 20 yıl sonra başa döndük. Hala Türkiye genelinde deprem riski ile ilgili güncel ve güvenilir bilgileri elde etme, kısa, orta ve uzun vadede alınacak önlemleri belirleme çalışmaları yapmıyoruz" diye konuştu.

 

"ENDİŞELİYİZ"

Temel afetlerde toplam can kaybının yüzde 97'sinin depremlerden meydana geldiği göz önüne alındığında can ve mal güvenliği için yapılacak en önemli ve kalıcı yatırımın, depreme hazırlıklı olmak olduğunu kaydeden Balcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yapı üretim sürecinin endişelerimizi giderecek şekilde sağlıklı işlemediğinin farkındayız. Lakin endişemiz bu kadarla sınırlı değil. En azından meslek odalarının, üniversitelerin, bilim çevrelerinin, sivil inisiyatiflerin kamu yönetimi tarafından oluşturulacak ortak bir zeminde bir araya gelerek başlatacağı sürecin, siyasi iktidarın yanlış tutumu nedeniyle sekteye uğratıldığını görmek endişelerimizi artırıyor. Mevcut yapı stoku biz inşaat mühendislerini endişelendiriyor. Bina Stokumuzun W0951 yenilenmedi veya güçlendirilmedi. TOKİ tarafından üretilen büyük konut projelerinin yapı denetim sisteminden muaf tutulması bizleri endişelendiriyor. Afete hazırlık, bilinçlendirme ve eğitim maalesef yetersiz. Afete hazırlık zarar azaltmaya yönelik olmalıdır. Kaçımız eşyalarımızı sabitledik? Kaçımız deprem anında ve sonrasında nasıl davranacağımızı biliyoruz? Afet sonrası çadır kurmanın, enkazdan adam çıkarmaya çalışmak ile özdeşleştiriliyor olması da maalesef endişelerimizi pekiştiriyor. Artık zamanı ötelemeden öncelikle depremlere hazırlıklı olmamız gerekiyor. Hala Antalya'da, Isparta'da ve Burdur'da bir Deprem Master Planı yapılmadı."

 

"DEPREME HAZIR MIYIZ?"

Deprem Master Planı'nın faydalarından bahseden Balcı, Antalya, Isparta ve Burdur illerinin ilgili yöneticilerine, yetkili ve sorumlularına şu soruları yöneltti:

"Antalya-Isparta-Burdur illerimiz depreme hazır mı? Mevcut yapı stokumuzun deprem riski nedir? Deprem Master Planı yapmayı düşünüyor musunuz? Afet Yönetimi ile ilgili herhangi bir çalışma var mı? Kent sakinleri bunu ne kadar biliyorlar. Afet sonrası Toplanma ve Çadır Yerleri olarak belirlenen yerlerden vatandaşlarımızın bilgisi var mı? Afet sonrası Toplanma Alanları ve Çadır Yerleri barınma, su, yemek, tuvalet, ilaç ihtiyacını karşılayacak şekilde hazır mı? Antalya'da deprem riskinin azaltılması gerekçesine dayalı olarak yürütülen mevcut Kentsel Dönüşüm ve Yenilenıe Uygulamaları, kimlere ve neye hizmet etmektedir."

 

"GELECEĞE GÜVENLE BAKMAK İSTİYORUZ"

Son olarak insan hayatının değerli olduğunu vurgulayarak siyasetçilerin oy kaygısına, sermayenin kar hırsına, niteliksiz mühendislik hizmetine ve denetimsizliğe terk edilemeyeceğinin altını çizen Balcı, "Biz inşaat mühendisleri geleceğe endişeyle değil, güvenle bakmak istiyoruz. Bu istediğimizin her daim arkasında olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz. Çünkü toplumsal duyarlılığımız, yaşamın kutsallığına olan inancımız, bilimsel, mesleki gerçeklikler bunu gerektiriyor. Çünkü depreme karşı alınmamış önlemler ülkemizin hala en büyük sorunudur" dedi. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 3346 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim