Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

            Önüne hedefler koyarak ilerlemek, istikrarlı çalışarak istihdam yaratabilmek için öncelikle “kararlı” olmak gerekiyor…

            Başarıya doğru yelken açmış kişilerde, işyerlerinde planlı ve proğramlı bir çalışmanın yanında istikrar ön planda gelir. İstikrar ise başarının anahtarlarından biridir.

            Antalya’nın ara sokaklarında karşı karşıya bulunan iki lokantadan söz etmek istiyorum bugün. Birisi köklü bir geçmişe sahip bir lokanta, diğeri ise faaliyete geçeli  3-4  yıl olmuş. Her ikisi de kebap üzerine çalışıyor. Zaman zaman yolum bu lokantalara düşüyor ve yemek yiyorum. Köklü bir geçmişe sahip lokanta 25 yıl önce neyse; durum o… Hizmet anlamında, çeşitlilik anlamında çok fazla değişen bir şey yok…

            Diğeri ise neredeyse küçük bir baraka tarzı salaş bir dükkanda başladı işe. Salatasından tutun da, kebap çeşitliliğine kadar çok geniş bir yelpazede müşteri çekmeye çalışıyor.

            Pandemi dönemini yaşadığımız bugünlerde bile paket servisi ile yoğun bir mesai veriyor.

            Birinde hizmet aksıyor… Diğerinde ise lezzet, ikram bol…

                        Hizmet kalitesinden farklılığı görmek olası.

            Sonuç olarak müşteri memnuniyetini esas alan küçük lokantacı işyerini sürekli büyütüyor, kabına sığmıyor… Bunu yaparken lezzetinden ve hizmetinden taviz vermiyor. 

            Karşıdaki lokanta günü zor kurtarırken, sürekli büyümeyi düşünen ve müşteri memnuniyeti için adeta çırpınan lokantada herkes yemek  için sıra bekliyor…

            Olaylar ve mekan önemli değil…

            Böylesi örnekleri çoğaltmak mümkün…

            Hepimiz böylesi örnekleri görmüyor muyuz etrafımızda?

            Lezzet ve kalite; her zaman değerini buluyor… Bunun yanında müşteri memnuniyeti ve daha fazla kitlelere ulaşma hedefi tutuyor.

            Ve elbette ki güler yüz…

            Önemli olan; küçük ayrıntıları büyük hedeflerle buluşturabilmek. Günü kurtarma telaşı yerine; marka olabilme hedefiyle sürekli büyüyebilmek…

            Bazı lokantaların neden kalabalık, bazı lokantaların ise üç beş kişiye hizmet ettiğini düşünürken; bu gerçekleri görmezden gelmemek gerek.

            Yaşam maratonunda başarıya kilitlenirken bu temel gerçeklerle yüzleşmekten korkmamalıyız.

            İşimizi doğru yapıyorsak, üretiyorsak, özverimizi ortaya koyuyorsak, en önemlisi kararlılığımızı ortaya koyuyorsak; başarının gelmemesi olanaksız…

            Başarısızlık durumunda ise asla pes etmemek gerek.

            Nerede hata yaptığımızı düşünüp; kaldığımız yerden devam etmenin yollarını araştırmalıyız.

            Başarı ve başarısızlık; ayrıntılarda saklı…