Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

  Bayram tadında günler; hepimizin ortak dileği ve temennisidir kuşkusuz… Bayramların özünde  yardımlaşma, hatırlama, gönül alma ve dargınlıkların son bulması vardır.

            Bu özellikler; büyük bir kazanım ve ortak değerlerimiz olarak yerini almıştır.

            Bu noktadan hareketle; Kurban Bayramı ve Ramazan bayramı her şeyden önce yardımlaşmanın ön plana çıktığı, hoşgörü, sevgi ve saygının eksilmediği müstesna zamanlardır…

               Şurası bir gerçek ki;  dargınlıkların, kırgınlıkların sona ermesi için bayramlar çok önemli fırsatlar…  Gönül almaların sevgiyle harmanlandığı, küçük bedenlerin tarifsiz mutlu olduğu bayramlar; farklı heyecanları yaşatması bakımından da önem taşıyor…

            Bayram heyecanı başladı. Yarın Kurban Bayramı’nın ilk gününü yaşayacağız.

            Kurban Bayramı; Ramazan Bayramı’na oranla telaşın çok daha fazla olduğu bir süreç…

            Günlük koşuşturmaların, iş stresinin, yaşam mücadelesinin ortasında bayram heyecanını yaşayacağız.

            Bayram tadında günlerin özlemi her geçen gün artarken, özellikle tüm Dünya’daki ekonomik, sosyal, kültürel ve iklimsel sorunların uzantısında 4 gün de olsa bayram huzurunu yaşamaya çalışacağız.

            Bayram tatili birçoğumuz için günler öncesinden  başladı.

            Özel sektörde çalışanlar ise bayram tatili için yarını bekleyecekler…

            Anımsayacağınız üzere, Bayram telaşları vardı eskiden…

            Günümüzdeki bayramlarda geçmişe özlem var artık…

            “Nerede o eski bayramlar?” sözcüğünü çok sık kullanıyoruz.

            Belki de giderek uzaklaşıyoruz bu güzelliklerden…

Günler öncesinden bu heyecan içimizi kaplar, tarifsiz sevinçler yaşardık.

            Bayramları gerçekten bayram tadında yaşardık…

            Bu müstesna günlerde herkes birbirine sarılır, dargınlıklar, küskünlükler unutulur, bayramlık elbiselerle ev ziyaretleri yaparken herkesin gönlü alınır, paylaşmanın mutluluğu yaşanırdı.

                        Bayramlar; hoşgörünün, yardımlaşmanın, uzlaşmanın, birlik ve beraberliğin, vefanın ve kenetlenmenin sembolleşmiş günleri.

            Bayram tadında günler geçirmek varken, kutuplaşmayı, cehaleti, huzursuzluğu, kaosu ve restleşmeyi seçmek çok şeyler kaybettiriyor barış ortamına…

                        Bayram tadında günler, aylar ve yıllar… Yıllardan beri sürekli dilimize dolandırdığımız, hep en üste koyduğumuz bu temennimizi birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu anlarda ne çok istiyoruz…

  Benim bayramlardan ortak beklentim ve dileğim; tüm dünyada barışın egemen olması.

            Hızlı bir silahsızlaşmaya doğru gidilmesi ve özellikle Ortadoğu’daki gerilimin ve vahşetin son bulması…

            Hiç olmazsa bayramlar güzelliklerin yaşanması için bir fırsat olsun…. Mutlu bayramlar…