Bugün 28 Mart 2024 Perşembe
  • Antalya19 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2291.731
    %0.69
  • Dolar
    32.3264
    %0.23
  • Euro
    35.0657
    %-0.14
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Bedeninin özgürlüğünü çocuğa verin”
09 Mart 2018 Cuma 14:54

“Bedeninin özgürlüğünü çocuğa verin”

Çocuk istismarına karşı yapılması gerekenleri anlatan ÇOCUKÇA Derneği Başkan Yardımcısı Uzman Psikolog Mehmet Arseven, çocuklara dokunmasından hoşlanmadığı kişilere karşı bağırmasının öğretilmesi gerektiğini söyleyerek, Ailelere “Bedeninin özgürlüğünü çoc

Çocuk istismarına karşı yapılması gerekenleri anlatan ÇOCUKÇA Derneği Başkan Yardımcısı Uzman Psikolog Mehmet Arseven, çocuklara dokunmasından hoşlanmadığı kişilere karşı bağırmasının öğretilmesi gerektiğini söyleyerek, Ailelere “Bedeninin özgürlüğünü çocuğa verin” diye seslendi.

 

Çocuk İstismarıyla Mücadele ve Çocuk Haklarını Koruma Derneği (ÇOCUKÇA) Başkan Yardımcısı Uzman Klinik Psikolog Mehmet Arseven, çocuk istismarına karşı yapılması gerekenlerle ilgili önemli bilgiler paylaştı. Çocukların istismarı hissettiklerine dikkat çeken Arseven, hoşlanmadıkları kişilerin onlara dokunmasına izin vermemek gerektiğini söyleyerek, böyle durumlarda çocuklara bağırmasının öğretilmesini istedi. İstismarın ailede başladığına işaret eden Arseven, cinsel istismarda bulunanların da genellikle yakından birileri olduğunu dile getirdi. Anne ve babaların çocukları sevme şekillerine de dikkat edilmesi gerektiğini belirten Arseven, beden özgürlüğünün çocuğa bırakılmasını istedi. “İstismara uğrayan istismar eder. Bu bir kısır döngü haline geliyor” diyen Arseven, internetteki sosyal deneylerin izlenmesini, çocukların dinlenmesini, istismarla karşılaşıldığında 155 veya 183’ün aranmasını önerdi.

“ÇOCUK İSTİSMARI HİSSEDİYOR”

İyi ve kötü dokunuş ayrımının çok ince olduğunu söyleyen Arseven, bunun ayrımını dışarıdan bir kişinin yapmasının zor olduğunu ve ancak dokunulan kişinin yapabileceğini ifade etti. İyi ve kötü dokunuştan örnekler veren Arseven, “Dokunma tokalaşmak da olur, sırtını sıvazlamak da olur. Dokunuştan çocuk rahatsız oluyorsa cinsel istismardır. Birisi onu taciz ettiği zaman çocuk kendisini suçlu hisseder. Utanır, şaşırır, sıkılır, negatif bir duygu hisseder. Ben sırtını okşarım hoşuna gider, güven duygusu verir. Bir başkası sırtını okşar rahatsız olur. İşte o rahatsız olduğu kişi büyük ihtimalle o çocuğu istismar edecek. Çocuk bunu hissediyor. Birisi çocuğa dokunduğunda hoşuna gitmiyorsa durdurmayı bilin” dedi.

“ANNE-BABA DA OLSA ÇOCUĞU DUDAĞINDAN ÖPEREK SEVMEK YANLIŞ”

Sevgiyi en temel verenler olarak anne-babaların sevme şeklini çocuğun normal karşılayacağını kaydeden ve çocuğun herkesin dudağından öpebileceğini, poposuna dokunabileceğini normal zannedeceğini söyleyen Arseven, anne-baba da olsa çocuğu dudağından öperek, poposuna dokunarak sevmenin yanlışlığına değindi.

“BİRİSİNİN DOKUNUŞUNDAN RAHATSIZSA BAĞIRSIN”

Bir çocuğa kimsenin direkt tecavüz etmesinin çok nadir olduğuna ve bağıran çocuğun tekrar istismar edilmeyeceğine işaret eden Arseven, “Kayıtlarda çok nadirdir. Kimse bir çocuğa direkt tecavüz edemiyor. Yavaş yavaş yaklaşıyor, dokunuyor, hediyeler veriyor. Adım adım sonra tecavüz. Çocuk, birisinin dokunuşundan rahatsızsa, herhangi bir negatif duyguya kapılarak kendini suçlu hissediyorsa bağırsın, itsin ve oradan uzaklaşsın. Çocuğa rahatsız olduğu ilk anda bağırmasını öğretin. Bunu anlatın” diye konuştu.

“BEDEN ÖZGÜRLÜĞÜ ÇOCUKTA OLSUN”

Çocuğun rahatsız olduğu şeylere zorlanmaması gerektiğini vurgulayan Arseven, “Bedeninin özgürlüğünü çocuğa verin. Toplumda saygısız bir çocuk gibi sayılsın önemli değil ama beden özgürlüğü çocukta olsun” ifadelerini kullandı.   

“ÇOCUĞA MAYO BÖLGELERİNE KİMSENİN DOKUNAMAYACAĞINI ÖĞRETİN”

Çocuğa vücudunu korumasının öğretilmesi gerektiğini ifade eden Arseven, annelere-babalara seslenerek “Mayo ve bikini bölgeleri bizim özel bölgelerimizdir. Çocuğunuza mayo bölgelerini göstererek ‘Buralarına ben ve baban dahil hiç kimse dokunamaz. Buralar sadece sana ait’ diye öğretin” dedi.

“ÇOCUĞUNUZLA ONUN SEVİYESİNDE KONUŞUN, SİZE ANLATSIN”

İstismara uğrayan bir çocuğun anlatabilmesi için azarlanmıyor ve dövülmüyor olması gerektiğini söyleyen Arseven, şunları dile getirdi:

“Çocuğunuzun size anlatabilmesi için dövmüyor yada azarlamıyor olmanız gerekir. Yoksa anlatmaz. Çünkü, suçlu hissediyor. Kendisinin kötü bir şey yaptığını zannediyor. Daha önceden kötü bir şey yaptığında siz çocuğa bedel ödettiyseniz, size söyleyemiyor. Çünkü, cinsel olmasa da aile zaten çocuğu istismara uğratıyor. O da cinseli yaşayınca aileye gidip bir şey diyemiyor. Çocuğunuzla onun seviyesinde konuşabiliyorsanız, size anlatır.”

“OYUN OYNAYIN, RESİM YAPTIRIN”

Çocukların sözel ifadeleri çok gelişmiş olmadığı için somut kavramlarla daha iyi anlaşılabileceğini söyleyen Arseven, onlara resim yaptırarak oyunlar oynanması gerektiğini kaydetti. Çocukların yaptıkları resme bilinçaltını yansıtacaklarına da işaret eden Arseven, resme çizilen kişilerin nasıl hissettiklerinin sorulmasını istedi. Arseven, ele alınan 2 kalemin insan kabul edilerek kimler olduğu sorulan çocuğa, onların ne yaptığıyla ilgili hikayeler uydurması istenerek korkularının anlaşılabileceğini söyledi.

“İSTİSMAR AİLE İÇİNDE BAŞLIYOR”

UNICEF’in 2010 yılında Türkiye’de yaptığı bir araştırmaya dikkat çeken Arseven, “İstismarda birinci sırada ev geliyor. Sonra okul, daha sonra sokak ve arkadaşlar. Yani çok uzağa gitmeyeceğiz. Çocuk uzak değil. İstismar aile içinde başlıyor. Babanın çocuğuna sevdiğini söylememesi bile istismardır. Sevdiğini biliyoruz ama hissedemiyoruz. Sonra sevgiyi başka şeylerde arıyoruz” dedi. 

“MESELE AİLEDE”

Aynı araştırmaya göre fiziksel ve sözel olarak babaların erkek çocuklarını istismar etme oranının yüzde 40 olduğunu belirten Arseven, annelerin de kız çocuklarını istismar ettiğini dile getirerek, “Mesele ailede” ifadelerini kullandı.

“CİNSEL İSTİSMAR EDEN ÇOK YAKIN BİRİDİR”

İstismarı çocuğa herkesin yapmış olabileceğinin altını çizen Arseven, “Uzaktan birinin cinsel istismar etme ihtimali çok düşük. Yakın biridir. Eve girip çıkan, anne-babanın her zaman merhabalaştığı biri çocuğu çok rahat kandırabilir. Cinsel istismara uğrayan çocuk duygusal açıdan da istismara uğradığı için değişecektir. Bakışları, davranışları değişecek” diye konuştu.

“DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI YAŞARLAR”

İstismara uğrayan çocukların, çeşitli duygu bozuklukları yaşadığını dile getiren Arseven, “Genelde onları çökkün görürsünüz. Uyku, yeme, davranış bozuklukları yaşarlar. Erken yaşlardaysa alt ıslatma problemi yaşamaları büyük ihtimaldir. Her istismara uğrayan çocuk travma yaşamaz ama büyük çoğunluğunda görülebilir” ifadelerini kullandı.  

“155 VEYA 183’Ü ARAYIN”

İstismara karşı ne yapılması gerektiğini de dile getiren Arseven, görülmesi, duyulması halinde, şüpheli durumlarda 155 veya 183’ün aranmasını istedi. Gizli ihbar da yapılabileceğini belirten Arseven, bir kurum amirine de gidilerek durumun bildirilebileceğini söyledi.

“BİRBİRİNİZE ANLATIN”

Önleyici çalışmalar kapsamında anlatmanın da çok önemli olduğuna işaret eden Arseven, istismara karşı ne yapılması gerektiği konusunu dedikodu yapılarak herkesin birbirine anlatmasını istedi. Arseven, eğitim ve bilinçlenmenin önemli olduğunu da sözlerine ekledi. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 6933 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim