Bugün 25 Nisan 2024 Perşembe
  • Antalya20 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2428.571
    %-0.03
  • Dolar
    32.5199
    %-0.10
  • Euro
    34.8
    %-0.22
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Boğaçayı Projesi çevreci değil”
24 Kasım 2017 Cuma 07:00

“Boğaçayı Projesi çevreci değil”

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in Boğaçayı Projesi’ni hazırlayan uzmanlara yaptırdığı bilgilendirme toplantıları meslek odaları temsilcilerini ikna etmeye yetmedi.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in Boğaçayı Projesi’ni hazırlayan uzmanlara yaptırdığı bilgilendirme toplantıları meslek odaları temsilcilerini ikna etmeye yetmedi. Projeye karşı çıkan meslek odaları temsilcileri projenin çevreci olmadığını vurguladı.

 

Antalya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Mustafa Özyürek Toplantı Salonu’nda biraraya gelen Antalya’daki bazı meslek odası temsilcileri, Boğaçayı Projesi’nin teknik açıdan sakıncalı olduğunu belirterek yeniden değerlendirilmesini istedi. Projeyi hazırlayan uzmanlar ve Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel tarafından kendilerine bilgilendirme yapıldığını hatırlatan Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu üyesi oda temsilcileri, sorularına cevap alamadıklarını kaydederek bilgilendirmeden tatmin olmadıklarını dile getirdi. Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu tarafından konuyla ilgili açıklama yapılırken, toplantıya çevre örgütleri temsilcileri de katıldı.

“BAZI SORULARI GEÇİŞTİRDİLER”

Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu Başkanı Emrullah Tayfun Çavdar, “Projeyi hazırlayan ekibin başındaki 4 tane bilim adamı uzman bilgilendirme yaptı. Boğaçayı’nda denizin içeri alınması ve büyük liman tarafında yat limanı yapılmasıyla ilgili planlamayı anlattılar. Soru cevap bölümünde bu bilim adamlarına çeşitli sorular yönelttik. Bazılarına cevap verdiler, bazılarını geçiştirdiler. Türel söz alarak en çevreci proje olduğunu söyleyerek konuyu kapattı. Kendilerine tarafımızdan Boğaçay’da taşkınların olduğu tarihsel örnekleriyle anlatıldı. Bunun önlenmesi konusunda ciddi sorunların yaşanabileceği söylendi. Projenin başındaki Profesör de ‘Denizin tabanını temizlemezseniz sıkıntı olur’ dedi” ifadelerini kullandı.

“3 SORUMUN 1’İNE CEVAP VERİLDİ”

Kendisinin ‘Proje başladı mı? Kaça mal olacak? ve kim finanse edecek?’ sorularını yönelttiğini kaydeden Çavdar, sadece proje bedelinin 1 Milyar Lira olduğunun söylendiğini ve diğer 2 sorusuna cevap alamadığını söyledi.

“YANITLAR BİZİ TATMİN ETMEDİ”

Bilgilendirme toplantısında birçok şeyin geçiştirildiğini söyleyen Antalya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Ali Keleş ise, Boğaçayı kuyuları ve yeraltı su kaynaklarının olumsuz etkileneceğini projeyi hazırlayanlara aktardıklarını bildirdi. Bölgede yaklaşık 850 Litre/saniyelik Hurma kaynakları olduğunu hatırlatan Keleş, Boğaçayı kuyularının 300 Litrelik kısmının şehre verildiğinin söylendiğini belirterek bunun da telafisinin yukarıda açılacak yeni kuyularla sağlanacağının bildirildiğini ifade etti. “Yeraltı suyunun ve bölgedeki kuyuların tuzlanacağını kendileri biliyorlar ve kabul ettiler” diyen Keleş, Projenin Hurma kaynaklarıyla olan ilişkisinden, Duraliler kuyularına ve Kovanlık’ta açılan kuyulara etkisinden bahsedilmediğini dile getirdi. Deniz içerisindeki heyelanların dalgakıranları yıkacağını söyleyen Keleş, “Eksi 1.5 kotuna kadar kazı yapılacak. Yukarıdan gelen malzemeler burayı dolduracak. Her yıl bunu temizlemenin maliyeti vatandaşın sırtına binecek bir yük anlamındadır. Soru içerisinde birçok soru soruldu ama yanıtlar bizi tatmin etmedi” diye konuştu.  

“ÇEVRECİ DEĞİL, ÇEVREYİ KATLEDEN BİR PROJE”

Büyükşehir Belediye Başkanı Türel’in, Boğaçayı Projesi’nin en çevreci proje olduğunu ifade ettiğine işaret eden Keleş, “Öyle olsaydı ÇED Gerekli Değildir kararını aldırmazlardı. Bu çevreci değil, çevreyi katleden bir proje” ifadelerini kullandı.

“PROJE KAMU YARARINA DEĞİL”

Projeyle ilgili olarak meslek odaları temsilcilerinin Antalya Büyükşehir Belediyesi bürokratlarıyla biraraya gelerek değerlendirmelerin alındığını hatırlatan Antalya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Vahap Tuncer de, “Değerlendirmeler alındıktan sonra bu projenin kamu yararına olmadığı kanaatine varılmıştır. Bölgedeki kuyuların su kapasitesi düşürülecek. Kente su sağlamak için de Döşemealtı platosunda kuyuların açıldığını duyuyoruz. Bu ekosistem içerisinde siz kentin su ihtiyacını Döşemealtı’nda açtığınız kuyulardan sağlayacak olursanız Türkiye’nin en kaliteli çiçeğinin yetiştirildiği Altınova’daki su kaynaklarını kurutacaksınız demektir. Proje sadece kentin içme suyuyla ilgili değil, havaalanına yakınlığı, ekolojisi, iklimi ve su kalitesiyle sağlanmış olan bir başarının da geleceğini yok etmekle yüz yüze bizi bırakacak. Altınova’da artık çiçek falan yetiştirilemez” dedi.

“KUMSALLARIMIZI TARİHE GÖMÜYORUZ”

Bilgilendirme toplantısına katılan uzmanların, 300 ila 500 Litre/saniye arasında 200 bin kişiye yetecek suyun kaybedileceğini söylediklerini ifade eden Antalya Tabip Odası Başkanı Adnan İş ise, şunları dile getirdi:

“Bunu Belediye Başkanımız da kabul ediyor. 1950’lilere kadar milyonlarca yılda oluşmuş Konyaaltı Varyantı’nın başından Sarısu Kadınlar Plajı’na kadar 11 kilometrelik altın bir sahilimiz vardı. Buranın 1960’larda liman projesiyle 1550 metre sahilini yok ettik. Burayı geri dönüşümsüz olarak Konyaaltı ve Sarısu diye ikiye böldük. Şimdi yine 1200 metre kumsalımızın yat limanı adı altında üzerine beton dökerek rıhtım yapacağız. 1200 metre kumsalımızı daha tarihe gömeceğiz. Yatların manevra alanı olarak yaklaşık 1000 metrelik sahil alanı da kullanılamayacak. Sonuçta, 11 kilometrelik altın kumsalımızın 1550 metresini 50 yıl önce kaybettik, bu proje devam ederse yaklaşık 2500 metrelik kısmını daha kaybedeceğiz. Antalya Konyaaltı Sahili ile dünyada tanınıyor. Bunu yok etmek üzereyiz.”   

sam_8687.jpg

“İÇME SUYU TUZLANARAK KULLANILAMAZ HALE GELECEK”

Boğaçayı Projesiyle ilgili Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu adına Emrullah Tayfun Çavdar tarafından okunan bildirgede ise, projenin yaratabileceği tehlikelere dikkat çekildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Sunumu yapılan Boğaçay projesinde, Boğaçayı’nın denizden itibaren 750 metrelik kısmı için uygulanacak etabında, dere tabanının eksi 1,5 metre derinliğe kadar kazılarak deniz suyunun kara içerisine sokulacağı görülmektedir. Deniz suyunun karaya girişi ile deniz suyu tatlı sudan yoğun olduğundan Boğaçayı boyunca var olan tatlı suyu karaya doğru iterek tuzlu su girişinin kara içine ilerlemesine sebep olacaktır. Bunun sonucu olarak Antalya’ya içme suyu sağlayan Boğaçayı kuyu suları tuzlanacak ve içme suyu niteliğini kaybedecektir. Halen Antalya’nın içme suyu olarak kullanılan ve günlük 200 bin kişinin ihtiyacını karşılayan saniyede 400 litre su, bu projeyle birlikte kullanılmaz hale gelecektir.”

“KONYAALTI SAHİLİ YOK OLMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA KALACAK”

Boğaçayı yatağından alınan kum ve çakıl nedeniyle geçmişte Konyaaltı kıyı bandının 28 ile 85 metre arasında değişen boyutlarda kıyı erozyonuna uğradığı hatırlatılan açıklamada, “Aynı etkenin Boğaçay Taşkın Koruma ve Rusubat Kontrolü projesi kapsamında daha da hızlı ve fazla oluşacağı açıktır. Proje kapsamında katı madde taşınımı engellenecek, havza ve yataktan gelecek katı maddenin denize ulaşması mümkün olmayacaktır. Denize ulaşmayan katı madde kumsalı beslemeyeceği için sahil bandında erozyonlar oluşacak ve binlerce yılda oluşan Konyaaltı sahili yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Bu durum Konyaaltı Sahil Projesi’nin geleceği olmaması demektir” denildi.

“SUYUN KALİTESİ BOZULACAK, KOKU VE KİRLİLİK OLUŞACAK”

Projede taşkın önleme amacına yönelik ek bir çalışmanın önerilmediği belirtilen açıklamada, şunlar dile getirildi:

“Söz konusu projenin nihai taşkın koruma hedefine etkisinin minimum olacağı değerlendirilmiştir. Boğaçayı’nda durağan kalacak suyun kalitesi bozulacak. Koku ve görüntü kirliliği oluşacak. Dip çamurunu temizlerken deniz kirliliği artacak. Deniz suyu yeraltı sularının tuzlanmasına, toprak kirliliğine neden olacak ve tarım arazilerine de zarar verecektir.”

“SU BASKINLARI, CAN VE MAL KAYBINA NEDEN OLABİLİR”

Boğaçayı etrafında yapılaşmanın oluşacağına, yat limanının karayla ve genel projeyle ilişkisinin belirsiz olduğuna, maliyetin yeniden değerlendirilmesi gerektiğine, yüksek finansmanın açık olmadığına dikkat çekilen açıklamada, “Projenin hangi kamu yararından dolayı yapılma zorunluluğu olduğu açıklanmamıştır. Bu kadar yüksek maliyetli ve çevresel kirlilik yaratacak bu projenin uygulanması halinde kentlilere ne gibi bir yararı olacağına açıklık getirilmemiştir. Projenin su baskınları mal ve can kaybına neden olabileceği dikkate alındığında doğal afet riski taşıması nedeniyle yeniden değerlendirilmesi şarttır. Böylesine riskli bir projenin hayata geçirilmesinde Antalya halkı için kamu yararı görmediğimizi açıkça belirtiyoruz” ifadelerine yer verildi. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 10938 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim