Tuğçe Öztürk Almaç / Avukat

Aile arabuluculuğunda en önemli kısım eşlerin boşanırken çocukları ve malvarlıkları hakkında ne yapacaklarına karar vermeleridir. Yargılama aşamasında bu hususlar genelde savaş sebebidir. Eşlerin ilk gerginliği parasal konularda ortaya çıkar ve bu gerginlik çocuklar ve nafaka konusuyla katlanarak artar.

Boşanmanın mali yönüne bakıldığında 2 gerçeği kabul etmek gerekir. İlk olarak hangi tarafta olursanız olun boşanmada eşler maddi olarak kayıp yaşarlar. İkinci olarak kadın ve velayetindeki çocuk bu sıkıntıyı derinden hisseder. Ekonomik açıdan ortalama standartlara sahip ailelerde boşanma yaklaşık %30 gelir kaybına neden olmaktadır.

Hatta birçok kadın ekonomik sorunlarla baş etmekte zorlandıklarından yeniden evlenme fikrine sıcak bakarlar. Fakat yeniden evlenme çözüm değildir ve bazen başka sıkıntılara neden olabilir. Bu nedenle çözümü sonradan değil boşanma aşamasında iyi değerlendirmek gerekir.

Boşanmanın mali yönünü oluşturan ve her uyuşmazlıkta mutlak surette müzakere edilmesi gereken 2 konu vardır. Mal paylaşımı ve nafaka. Mal paylaşımını yapabilmek için nelerin paylaşıma dâhil edileceğini, edinilmiş ve kişisel malların neler olduğunu bilmek önemlidir. Esasen arabulucu tarafların kararlarına müdahale edemeyecektir ama karşılıklı edimlerin aşırı orantısız olması, bir tarafın diğerinin bilgisizliğini kullanması vb. durumlarda arabulucu özel görüşmeler ile tarafların farkındalığını arttırabilir. Hatta her iki tarafta bilgi eksikliği varsa arabulucu taraflara uzman yardımı dahi teklif edebilir. Paylaşılacak malvarlığı ve nafakanın şartlarının müzakere edilmesi velayet konusunda da kolaylaştırıcı etki yaratır.

Arabulucu, kişilerin aralarındaki uyuşmazlıkları çözme konusunda onlara yardımcı olan, tarafsız, bağımsız, görüş beyan etmeyen fakat profesyonel taktiklerle tarafların göremedikleri duyamadıkları hususlarda onlara yol gösteren, katalizör görevi gören kolaylaştırıcı üçüncü kişidir. Arabulucunun varlığı tarafların etkileşimini pozitif anlamda iyileştirir, kutuplaşmaları azaltıp onlara yeniden şekil verebilir. Tek başına arabulucunun varlığı dahi taraflara işbirliğini hatırlatır. Tarafların aralarında paylaşılan bilgi ne kadar çok olursa, onları bölen sorunları, gerçekleri, duyguları, beklentileri ve değerleri anlamaları da o kadar kolay olacaktır.

Bunu sağlayan ise öğretici, tercüme edici, çerçeveleyici taktikleri olan, uygulayan arabuluculardır. Eşler bu zorlu süreci tek başlarına kontrol etmekte zorlanır ve sürekli hata yaparlar. Boşanmak isteyen eşler artık şunu bilmelidir ki birbirini süründürmeden, acı çektirmeden kolayca çözüme ulaşmanın bir yolu vardır. Aile arabuluculuğu…