Bu gidişle hayvancılık yok olacak

Antalya Ticaret Borsası konferans salonunda gerçekleştirilen toplantıya; Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğretim Görevlisi Mustafa Saatçi, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi Hasan Taş,  ANET Yöneticisi Enis Gönen, Antalya Büyükşehir Belediyesi Hayvan Sağlığı Şubesi yetkilisi Adnan Kaya, Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, Antalya Ticaret Bosası Meclis Üyesi Ada Sönmez, Antalya Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği  Başkanı Yılmaz Gökçay, Simina AŞ Yöneticisi Çağrı Tanrıverdi katıldı.

"TEŞVİK VE DESTEKLER YETERLİ DEĞİL"

Et alımında KDV, hayvan fiyatları ve kesim ücretlerinin  yüksek olmasından şikayet eden sektör temsilcileri, bu konuda neler yapılması gerektiğini tartıştı. Moderatörlüğünü

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mustafa Saatçi'nin yaptığı toplantıda, ilk sözü Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp aldı.  Alp, hayvancılıkta girdi fiyatlarının yüksek oluşundan dem vurdu. Et alımında KDV, hayvan kesim ücretlerinin yüksek olduğuna dikkat çeken Alp; " Hayvancılıktan ne bekliyoruz?  Hayvancılıkta girdi fiyatlarının yüksek olması, ciddi bir sorun. Et ve süt fiyatlarında da ciddi sıkıntı var.  Süt varsa et var. Sütü sorunsuz yapabilmemiz öncekile hayvancılıkta girdileri tekrar irdelememiz lazım. Sürdürülebilirlik için bu şart.  Avrupa'da girdi fiyatları Türkiye'ye göre çok düşük.  Bu konuda devletimize çok iş düşüyor. Üniversitelerimiz hayvancılık konusunda güzel çalışmalara imza atıyorlar ama yeterli değil. Eğer hayvancılığı bir yere getireceksek, devletimizden ve bakanlığımıza kadar hepimize görevler düşüyor. Verilen destekler ve teşvikler doğrudur. Ancak bu destekler yeterli değil. Bizde destekler hayvanlar ve budağa veriliyor. Destek gelmediği sürece çok uğraşırız. Bakanlık destek ve teşvik konusunda radikal kararlar almalı. Hayvancılığa destek verilmezse ülkemizde hayvancılığın gelişmesi mümkün değil. Bu şartlarda bu sistemle hayvancılığın sürdürülebilir olması mümkün değil. Yasa karmaşası var. Devletimiz güçlü. Bir gecede torba yasası çıkıyor ama bu yasaların tekrar tekrar düzenlenmesi gerekiyor. diye konuştu.

BU ŞARTLAR KIRMIZI ET YEMEK MÜMKÜN DEĞİL

Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı İlhan Ayhan kırmızı et fiyatlarındaki yüksekliğe dikkat çekti. Mevcut şartlarda ucuz kırmızı et yemenin mümkün olmadığına vurgu yapan Ayhan, hayvancılık sisteminin tümden yenilenmesi gerektiğine dikkat çekti. Ayhan; “ Bu şartlar altında ülkede kırımızı Eti ucuz yemenin imkanı yok. Avrupa kırmızı et ihtiyacını domuzdan karşılıyor. Bizim bunu yapmamızın imkanı yok. Sistemin tümden değişmesi gerekiyor.  Bunun için yapılacak en önemli şey, küçük baş hayvancılığa önem verilmeli. Meralar günden güne yok oluyor. Koskoca bir ülke, dağları ve denizleri olan ülke hayvancılığa muhtaç mı? İşletme ruhsatlarının zor alınıyor. Büyükşehir yasasında hayvancılık ile ilgili maddeler de eklenmeli. Büyükşehir yasası  hayvancılık anlamında  yorumlanmalı. 600 bin buzağı ölümleri 1 milyona kadar çıktı. Hayvan varlığımız büyük baş olarak 14 milyon mu gerçekten 41 milyon mu bunun tespit edilmesi gerekiyor” diye konuştu.

"HAYVANCILIK DENETLENMELİ"

Antalya Ticaret Borsası'nda yapılan sektör toplantısında en çarpıcı konuşmayı Antalya Büyükşehir Belediyesi Hayvan Sağlığı Şubesi yetkilisi Adnan Kaya yaptı. Bütünleşir yasasının hayvancılığa hiç bir zararı olmadığını, ruhsatlandırma işlemlerinin ilçe belediyelerinin sorumluluğunda olduğunu söyleyen Kaya, ruhsat aşmasında denetleme yetkilerinin olmamasına değindi. Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin hayvancılığı destekleyen çalışmalar yaptığına dikkati çeken Kaya, denetim yetkisinin tekrar Büyükşehir Belediyelerine verilmesi gerektiğini anlattı. Hayvancılık sektöründe denetim mekanizmasının önemine değinen Kaya; yurt dışından farklı ırktan hayvanların getirilmesinin de yanlış hayvancılık stratejisi olduğunu söyledi. Kaya; " Tarım ve Hayvancılık konusunda yasaları Tarım Bakanlığı düzenliyor. Özellikle 1980'den sonra hayvancılık teşkilatlanmalarımda hatalar yapıldı. Hollanda’dan süt ırkı getiriyoruz. Ancak bunun bize bir tak m sıkıntıları var. Her yerin ırkı ve iklimi farklı. Dışarıdan hayvan getirip beslemek doğru değil. Kendi ırkımızı elde etmek gerekiyor. Teşvik tesisi yerine ulaşmıyor. Tarım Bakanlığı hayvancılık alanında verdiği teşvikleri iyi takip etmeli. Denetim iyi olmazsa her yerde kaçak et olur. Şu anda her yer kaçak et oldu. Eskiden denetim vardı, yüzde 90 oranında başarı elde ettik. Şu anda resterontlarda ne yediğimiz belli değil. İl dışından gelen hayvanların belediyelerin kontrol etmesi mümkün değil. Bu hayvanlar kontrol edilmeli. Kontrol mekanizması eskiden vardı ve çok güzeldi" ifadelerini kullandı.

BU GİDİŞLE HAYVANCILIK KALMAYACAK

Antalya Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği  Başkanı Yılmaz Gökçay, günümüzde mera alanlarının yok edildiğini söyledi. Hayvancılığın gelişmesi içim mera alanlarının tekrar Antalya'ya kazandırılması gerektiğini söyleyen Gökçay;"Otlak alanlarımızla ilgili büyük sorunlar var. Maden ocakları, yazlık evlerle tahrip edilmekte. Hayvanlarımızın içtiği suların evlere çekilmesiyle hayvanların susuz kalması sorunu oluştu. Bu sene iller arası alınan kararlar sonucu hayvancılığın sokulmaması kararı alınmış. Maden ocaklarına çok fazla sayıda ruhsat veriliyor. Açılan yerlerde kontrolsüz bir şekilde dağları yok edecek şekilde yapılıyor. Otlak alanların yok edilmesi, hayvan sayımızı artırmaz. Hayvan sayılarında düşmelere neden oluyor. Üretim yerleri ile yerleşim yerlerinin ayrılması gerekiyor. Üretim yapılan yere yazlık yapılması nedeniyle hayvan işletmeleri kapatıldı. İşletmeler yok ediliyor, yıkılıyor. Organize tarım alanları üretilmeli. Bu gidişle hayvancılık diye bir şey kalmayacak" ifadelerini kullandı.

"GENÇ NESİL HAYVANCILIKTAN KAÇIYOR"

Antalya Kasaplar Odası Başkanı Osman Yardımcı, genç nesilin hayvancılığı tercih etmediğini söyledi. Genç nesilin hayvancılık yerine turizme yönlendiğine dikkati çeken Yardımcı;Devlet genç nesilin hayvancılığa girmesi için destek vermiyor. Genç nesili hayvancılığa teşvik etmiyor. Bu yüzden besici 5 bin lira verse de çoban bulamıyor. Desteğin verilmesi gerekiyor. Biz kaçağın karşısındayız. Kaçağı, hayvan pazarı kurulması gerektiğini  yıllardır söylüyorum. Her nedense Antalya’da hayvan pazarını kuramıyoruz. Bu da bir fabrika gibidir. Antalya’ya geldiğinde barındıracak yer yok. Antalya’da et geliyor dışarıdan, ne olduğu belli değil. Antalya’nın giriş ve çıkış noktalarına kontrol noktaları kurmalı. Biz insan sağlığını düşünüyoruz. İnsan sağlığı o kadar ucuz değil. Dışarıdan hayvan almamıza gerek yok. Önce kendimizi düzeltmeliyiz. Üretimdeki payı ve vatandaşı düşünmemiz gerekiyor. Toptancıların esnafa dönmesini sağlamak gerekiyor. Türkiye’de mera yok. Bunu köklü çözümler olması gerekiyor. Bugün Antalya da görünüm çirkin bir görünüm. Yapabileceğimiz şeyi yaparız ama vurdumduymaz olursa hiçbir şey yapamayız" diye konuştu. (Haber Eyüp Koçak)