"Bu karar Türkiye'yi ortaçağ karanlığına götürür"
Yapılacak değişiklikle ilçe müftülerinin evlendirme yetkisi alacağını, söz konusu yetkinin kadının sosyal statüsünü yok edeceğini aktaran Urunga, Türkiye'nin ortaçağ karanlığına sürüklenmek istediğini öne sürdü.
"BU KARAR ORTAÇAĞ KARANLIĞINA GÖTÜRÜR"
Kanunda yapılan değişiklik hakkında kaygı ve itirazlarının olduğunu söyleyen KASAİD Antalya Şube Başkanı Füsun Urunga, konu ile ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, kadın dernekleri federasyonunun gönderdiği açık mektubu destelediklerini söyledi. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü'nün kaleme aldığı mektubun dikkate alınmasını temenni eden Urunga; "Bu durum kamuoyunda sürekli ısıtılıp ısıtılıp gündeme getiriliyor. Türkiye'de kadının varlığı, kadının sosyal statüsü yok edilmek isteniyor. Bu durum Türkiye'yi ortaçağ karanlığına doğru götürür" ifadelerini kullandı.
KÜÇÜK YAŞTA EVLENDİRMELER ARTAR
Nüfus hizmetleri kanununda yapılan değişiklikle, ilçe müftülerine nikah kıyma hakkı tanınmasının bundan sonraki çıkarılacak yasalar konusunda da endişleli çok eşliliği teşvik ettiğine dikkat çeken Urunga; " Bu tasarı korkunç bir tasarı. Kız çocuklarının küçük yaşta evlendirilmelerini, kendileri çocuk yaşta iken anne olmalarının önünü açacak bir tasarı. Bu durum kabul edilemez. Bu yasa, tam anlamıyla kadınların kıyametidir. Resmi nikahları imam kıyacaksa, imamın kıydığı nikahın düşmesi nasıl sağlanacak? Bu tasarıyla laikliğin temeline dinamit konuluyor. Tasarı derhal TBMM'den geri çekilmeli ve bir daha geri getirilmemek suretiyle çöp kutusuna atılmalı" diye konuştu.
TECAVÜZ VE TACİZLER ÖRTBAS EDİLEBİLİR
Dini nikahla kız çocuklarının evlendirilmesine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın sessiz kalmaması gerektiğini söyleyen Urunga; bakanlığın bu konuda itiraz seslerini yükseltmesi gerektiğine dikkat çekti. Urunga; " Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı böyle bir tasarıya nasıl sessiz kalıyor anlamış değilim. Bu tasarı eğer yasalaşırsa kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesine olanak sağlanacak. Bu yasa tasarısı yasalaşırsa tecavüz ve taciz olaylarının örtbas edilmesine imkan tanınacak. Dolayısıyla yaşanan durum hem kadında hem de ailesinde telafi edilmez bir tahribata neden olacak. Aile Bakanlığımızdan ve Sayın Cumhurbaşkanımızdan bu tasarının geri çekilmesi için devreye girmesini bekliyoruz. Laik sistemde din adamlarının sosyal hayata karışmasını, bu tür işleri yapmasını uygun bulmuyoruz" diye konuştu.
LAİKLİĞE SALDIRI SÖZ KONUSU
Antalya Büyükşehir ve Muratpaşa Belediye Meclis Üyesi Songül Başkaya da, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nda yapılacak değişikliğe tepki gösterdi. Laik yaşama çok ciddi bir saldırının olduğunu söyleyen Başkaya; "Laik yaşama büyük saldırı söz konusu. Zaten anayasa, medeni kanun, hak hukuk dinleyen yok. İlk görev yılımızın ardından kadın plajına dönük kararlar alınırken tek itiraz eden bendim. Bunun kadına yapılan pozitif ayrımcılık olmadığını, kadının toplumdan uzaklaştırılmaya çalışıldığını anlatmaya çalıştım. Çok büyük bir tehdit altındayız şuanda. Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak için nasıl çaba gösteriyorsak, kadın yaşamını savunmak adına da çaba göstereceğiz" ifadelerini kullandı.
DİNİ SİYASETE KİMSE ALET ETMESİN
Tasarıya karşı çıkanların din düşmanı gibi gösterilmesine de tepki gösteren Başkaya; Açık olmak, modern bilimi savunmak, laikliği savunmayı din düşmanı gibi göstermeye çalışıyorlar. Neden çünkü toplumda kabul görebilmek için kullandıkları en önemli argüman din. Din de bizim kutsalımız. Dini kimse siyasete alet etmesin. Ben orucumu da tutarım, namazımı da kılarım bu kimseyi ilgilendirmez" diye konuştu. (Haber: Eyüp KOÇAK)
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim