Bugün 29 Mart 2024 Cuma
  • Antalya16 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2324.15
    %0.75
  • Dolar
    32.3582
    %0.12
  • Euro
    34.9437
    %-0.42
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Büyükşehir Belediyesi kredibilitesini kaybediyor”
14 Eylül 2017 Perşembe 07:00

“Büyükşehir Belediyesi kredibilitesini kaybediyor”

Meclis toplantılarına getirilen borçlanma taleplerini eleştiren Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’li Meclis Üyesi Songül Başkaya, ipotek karşılığı borçlanmaya tepki gösterdi. Ekonomi yönetiminde sınıfta kalındığını dile getiren Başkaya, bugün ipotek k

Meclis toplantılarına getirilen borçlanma taleplerini eleştiren Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’li Meclis Üyesi Songül Başkaya, ipotek karşılığı borçlanmaya tepki gösterdi. Ekonomi yönetiminde sınıfta kalındığını dile getiren Başkaya, bugün ipotek karşılığı borçlanmadan bahsediliyor olmasının belediyenin kredibilitesini kaybettiğinin göstergesi olduğunu kaydetti.

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’li Meclis Üyesi Songül Başkaya, belediyenin ekonomi yönetimiyle ilgili değerlendirmelerde bulunarak sık sık istenen borçlanma yetkisi taleplerini eleştirdi. Eskiden İller Bankası’ndan borçlanmadan bahsedilirken şimdilerde ipotek karşılığı borçlanmadan bahsedilmeye başlandığını söyleyen Başkaya, 9 aylık süreçte 2017 yılı için öngörülen 410 milyon liralık iç ve dış borçlanmanın çok üstünde borçlanma yetkisi alındığını ve belediyenin kredibilitesini kaybettiğini ifade etti. Hazırlanan 2017 yılı taslak bütçesinde en büyük payın sermaye gelirlerinden beklendiğine dikkat çeken Başkaya, “Antalya’nın varlıklarını satarak hizmet yapmak yerel yöneticilik, iyi finans yönetimi değildir” dedi. Başkaya, Belediye Başkanı Menderes Türel’den de kenti bilen yerli bürokratlara güvenmesini ve inatlaşmamasını istedi.

“BELEDİYEMİZİN BORÇ YÜKÜNÜN AZALTILMASINDAN MEMNUNİYET DUYARIZ”

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in seçildikten sonra dile getirdiklerini hatırlatan Başkaya, “Başkan Menderes Türel’in ilk göreve geldiğinde yaptığı basın toplantıları vardı. Belediyeyi borç yükünden çıkartarak, kısa sürede nasıl tasarruf yaptıklarını, mutabakat yaparak faizler silinerek ana paraların ödemelerini gerçekleştirdiklerini anlatmıştı. Biz muhalefet olarak belediyemizin borç yükünün azaltılmasından memnuniyet duyarız. Faizli alacakların faizlerinin silinerek, esnafla anlaşarak ödemelerin yapılmasından, belediyenin kaynaklarının doğru kullanılmasından ama biz bunun böyle olmayacağını söylemiştik” dedi.

“760 MİLYON LİRA SERMAYE GELİRİNİN GERÇEKLEŞMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİ”

2016 yılı sonunda mecliste kabul edilen 2017 yılı taslak bütçesindeki 1 milyon 850 milyon liralık gelirin 760 milyon liralık kısmının sermaye gelirlerinden beklendiğine işaret eden ve o dönemde yaptığı eleştirileri hatırlatan Başkaya, “Benim taslak bütçe üzerinden yaptığım eleştiriler vardı. Bütçeyi taslak bütçe üzerinden istediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz. Ben size 2 değil 3-5 milyarlık bütçe hazırlarım. Önce gider kalemlerini yazarsınız. Sonra gelir kalemlerini sıralarsınız. Bu dönemde en önemli gelir payını biz sermaye gelirlerine ayırdık. Yanlış hatırlamıyorsam 760 Milyon Liraydı. Sermaye gelirleri dediğiniz şey Antalya’nın, belediyenin sahip olduğu gayrimenkullerin satışından ibarettir. Bütçenin büyük bir bölümü buradan karşılanmak istendi. Ben orada 2016 yılında sermaye gelirlerinin ne kadar beklendiğini ve ne kadarının gerçekleştiğini sordum. Bir önceki yılda, düşünülenin 1 milyon Lira civarında 3’te 1’i gerçekleşmiş. Biz 2017 yılı için 760 Milyon Lira bekliyoruz. Hadi 3’te 1’i gerçekleşsin 250 milyon Lira civarında yapar. Onun da gerçekleşmesi mümkün değil. Çünkü bir önceki yıl 1 milyon lira civarında sermaye geliri elde ederken bir sonraki yıl onun 760 katını elde etmek mümkün müdür? Realitede mümkün değil. Hadi mümkün diyelim Eylül ayındayız. Şurada 3 ay kaldı. 3 ayda gerçekleşmesi mümkün değil. Bunun gerçekleşmemesi demek bizim yapacağımız 760 milyon liralık yatırımın gerçekleşmemesi demek” diye konuştu.   

“VARLIKLARI SATMAK YEREL YÖNETİCİLİK, İYİ FİNANS YÖNETİMİ DEĞİLDİR”

760 milyon liralık sermaye geliri gerçekleşseydi Antalya’nın varlıklarının da satılmış olacağına dikkat çeken Başkaya, “Antalya’nın varlıklarını satarak hizmet yapmak yerel yöneticilik, iyi finans yönetimi değildir. Varlıkları satarak herkes hizmet yapabilir ama bugün sattın seneye ne yapacaksın? Satacak bir yerin kalmadığında ne yapacaksın?” sorularını yöneltti.

“BELEDİYE EKONOMİ YÖNETİMİNDE SINIFTA KALDI”

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin finans yönetimini gerçekleştiremediğini ve ekonomi yönetimi açısından sınıfta kaldığını dile getiren Başkaya, meclis toplantılarında istenen borçlanmalara işaret etti. Önümüzdeki toplantılarda da yeni borçlanma taleplerinin gelmesini beklediklerini söyleyerek muhalefet partisi olarak borçlanmalara soğuk baktıklarını belirten Başkaya, “Biz Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin yönetilemediğini uzunca bir süredir söylüyoruz. Bize istemezükçüler deniyor. Biz belediye yönetilemediği için hayır diyoruz. Belediye ileride alınan borçların yükünü taşıyamaz, hizmet üretemez hale gelecek. Esnaftan gelen talep üzerine deniliyor otobüs alımıyla ilgili borçlanma kararı alınıyor. Biz hayır diyoruz. Hayır gerekçelerimizde hem ekonomi yönetimi hem de esnafın böyle bir talebinin olmaması var” dedi.

“BELEDİYE KREDİBİLİTESİNİ KAYBEDİYOR”

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin kredibilitesini kaybetmeye başladığını savunan Başkaya, “Bankaya gittiğinizde ödeme dengelerinize baktığında banka sizi güvenilir kişi olarak görüyorsa şu kadar kredi verebiliriz diyor. Siz borç yüküyle karşı karşıyaysanız, ödemekle yükümlü olduğunuz başka borçlarınız varsa o zaman ipotek göster diyor. Geçmişte de Menderes Türel’in ilk döneminde Toptancı Hal, Otogar gelirleri falan ipotek altına alınarak tramvay yatırımı gerçekleştirilmişti. Şimdi geldiğimiz süreçte hemen hemen her meclis toplantısında kimi zaman 10, kimi zaman 20, kimi zaman 100 milyon liralık borçlanmalar yapılarak büyük bir borç yükü altına giriyoruz. Bizim uygun bulmadığımız, eleştirdiğimiz, gerçekleşmesini mümkün görmediğimiz 2017 yılı taslak bütçesinde 410 milyon liralık iç ve dış borçlanma vardı. 9 aylık süreçte bunun çok çok üstünde borçlanma yetkisi meclisten çıkartıldı. Daha önce İller Bankası’ndan yapılacak bir borçlanmadan bahsedilirken şimdi ipotek karşılığı borçlanmadan bahsediliyor. Artık belediye kredibilitesini kaybediyor” ifadelerini kullandı.

“BORÇLANMA İÇİN YENİ YÖNTEMLER KEŞFEDİLİYOR”

Belediye yönetiminin borçlanma için yeni yöntemler keşfetmeye çalıştığını söyleyen Başkaya, Türkiye’de ilk olacak denilen tahvil ihracına dikkat çekti. Kendisinin belediyenin en önemli karar organı olan meclisin bir üyesi ve iktisat mezunu olduğunu hatırlatan Başkaya, “Finans yönetimini çok iyi biliyoruz diyen bir belediye adına üzgünüm. Olmayacak hayallere soyunuyoruz. ‘300 milyon liralık tahvil ihracı yapacağız’ dediler. Biz bunun örneklerini inceliyor, araştırmalar yapıyoruz. Bize hiçbir şey söylenmiyor. Bir bakıyoruz meclis gündeminde tahvil ihracından vazgeçildiğini görüyoruz. Biz zaten bu olmaz demiştik. Olmazlarla uğraşmanın bir mantığı yok” dedi.

“YENİ BİR YÖNTEM DAHA İCAT EDİYORUZ”

Türkiye’de devletin arazilerinin bir proje için belediyeye verilmesinin de ilk olduğunu söyleyen Başkaya, “Şimdi yeni bir yöntem daha icat ediyoruz. Bakalım Antalya buna izin verecek mi? Geçtiğimiz günlerde resmi gazetede yayınlandı. Türkiye’de ilk kez devletin arazileri bir proje için belediyeye veriliyor. Boğaçay projesi. Artık biz merkezi idareden alıyoruz, borçlanıyoruz, tahvil ihraç etmeye çalışıyoruz, Antalya’nın kaynaklarını satıyoruz, bunlar yetmiyor devletten de arazi istiyoruz. 3. yılını deviren Antalya Büyükşehir Belediyesi büyük bir yatırım olarak ne yapmış? bir bakın. Projeleri konuşuyoruz ama yapılan büyük bir yatırım yok” diye konuştu.

“BİZİM ÇILGIN PROJELERE İHTİYACIMIZ YOK”

Boğaçay projesinin Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in hayalleri arasında olduğunu ve büyük proje olarak lanse edildiğini hatırlatan Başkaya, “Boğaçayı’nda bir düzenleme gereklidir ama doğru yorumlamadan, bakanlıktan Hazine arazilerini alacağız, o arazilerin proje karşılığı verilmesiyle projeyi yapacağız hayalleriyle hem Antalya kaybediyor hem de ekoloji olarak çevremizde büyük tahribatlar yaratacak yanlış işlere imza atmış oluyoruz. Bizim çılgın mılgın projelere ihtiyacımız yok. Ayakları yerlere basan, bu kente faydası olacak, istihdamına ve gelişimine katkı sunabilecek, yeni cazibe alanları yaratacak projelere ihtiyacımız var” dedi. 

“YERLİ BÜROKRATLARIMIZA GÜVENSİN”

Menderes Türel’den yerli bürokratlara güvenmesini de isteyen Başkaya, şunları dile getirdi:

“Ben Menderes Türel’den acizane bir meclis üyesi, vatandaş, Antalyalı olarak şunu rica ediyorum. Lütfen inatlaşmayın. Kaynaklarımızı doğru kullanmamız için yerli bürokratlarımıza güvensin. Türel o zaman Genel Başkan Yardımcısıydı. Bütünşehir Yasası’nı hazırlıyorlardı. Özel İdare İl Genel Meclisi’nde iken bizi küçümser, eleştirirdi. ‘Çok küçük bütçeleri var, kırsala 10 milyon lira yatırım yapıyorlar’ falan diyordu. 1 buçuk asırlık bir idareyi bu sözlerle küçümsüyordu ama biz 75 milyon liralık bütçesi olan ve dediği gibi kırsala 10-15 milyon lira yatırım yapan bir idareyken köy yollarını, sağlık, eğitim yatırımlarını, merkezde pek çok yatırımı yapabiliyorduk. Bir yerleri satmadan çok işler başarıyorduk. Demek ki bunlar büyük bütçelerle, isminin önünde değişik ön takılar olan kişilerin Antalya’ya getirilip görevlendirilmesiyle yada danışman olmasıyla olmuyor. Kimseyi küçümsediğim yok ama kenti iyi tanımak, kaynakları doğru kullanmak gerekiyor. Gerçekçi, kentin kabul edebileceği, doğru iş ve yatırımlara kaynak transferi yapılmalı. Kaynak transferleri yapılırken de bütçemizi bu kentte yetişmiş, bu kenti bilen, kentimiz için daha önce çalışmaları olan kendi bürokratlarımıza emanet etmeliyiz. Ben 2017 bütçesinin Mali Hizmetler ekibi tarafından hazırlandığına inanmıyorum. Danışmanların ve diğer bürokratların etkisi olduğunu düşünüyorum ve doğru bir bütçe yapılmadığı için bugün geldiğimiz nokta budur.”

“HER BORÇLANMAYA KARŞI DEĞİLİM”

Son olarak her borçlanmaya karşı olmadığını da vurgulayan Başkaya, sözlerini şöyle tamamladı:

“Biz bir birey olarak bile borçlanmıyor muyuz? Borçlanma elbette yapılır ama ayağımızı yorganımıza göre uzatıyoruz. Gelirimize, ödeyebileceğimize göre borçlanıyoruz. Kendimizi borç batağına atmıyoruz. Peki biz birey olarak kendimizi bu kadar düşünürken kentimizi neden umursamıyoruz? Bu hale gelmesine yol açacak yanlış adımlar atıyoruz? Bunları yapmamalı, yanlışlardan vazgeçmeliyiz. Antalya hepimizin. Bugün yöneten idare AK Partilidir yarın başka partilidir veya devam edecektir. Hiç önemli değil ama devam edeceğini düşünen bir belediye başkanının bu adımları atması gelecekte kendisi için de zor bir süreci oluşturması demektir. Bu sıkıntılar seçim döneminde bitip düzelmeyecek. Bu tablonun düzelmesi için zaman gerekecek.” HABER: YUSUF KATRAĞ

Kaynak: YUSUF KATRAĞ
Bu haber toplam 5931 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim