Bugün 24 Nisan 2024 Çarşamba
  • Antalya16 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2430.366
    %0.04
  • Dolar
    32.529
    %0.08
  • Euro
    34.865
    %0.09
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Büyükşehir Yasası, Antalya’ya uymadı
22 Ekim 2019 Salı 17:10

Büyükşehir Yasası, Antalya’ya uymadı

Büyükşehir Yasası’nın Antalya’ya uygun olmadığını vurgulayan İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, “Yasa Antalya’daki hizmetleri akamete uğrattı ve uğratmaya devam edecek. Manavgat ve Alanya’dan bir il ya da büyükşehir yaratarak coğrafyayı daraltma

Büyükşehir Yasası’nın Antalya’ya uygun olmadığını vurgulayan İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, “Yasa Antalya’daki hizmetleri akamete uğrattı ve uğratmaya devam edecek. Manavgat ve Alanya’dan bir il ya da büyükşehir yaratarak coğrafyayı daraltmak gerekir. Kapatılan belde belediyeleri yeniden açılmalı, mahalleye dönüştürülen köyler eskiye dönmeli” dedi.

 

İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, Antalyalı gazetecilerle buluştu. Şehir merkezindeki bir retoranda gerçekleşen buluşmada Subaşı, genel değerlendirme yaparak kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. Toplantıya İYİ Parti Antalya İl Başkanı Yavuz Temizer de katıldı. Büyükşehir Yasası nedeniyle Antalya’da sorunlar yaşandığı söyleyen Subaşı, eski belde belediyelerin yeniden açılmasını ve köylerin eski statülerine kavuşturulmasını istedi.

sam_0554.jpg

“YASA HER YÖNÜYLE YANLIŞ”

Büyükşehir Yasası’nın Antalya ve Konya gibi şehirlere uygun olmadığını vurgulayan Subaşı şunları dile getirdi:

"Büyükşehir Yasası her yönüyle çok yanlış. Yasa, Antalya ve Konya gibi birçok yere uymadı. Antalya'da 640 kilometrelik sahil şeridine sahip Büyükşehir Belediyesi’nin hizmet zorluğu ortada. Yasa Antalya’daki hizmetleri akamete uğrattı ve uğratmaya devam edecek. Manavgat ve Alanya’dan bir il ya da büyükşehir yaratarak coğrafyayı daraltmak gerekir. Büyükşehir statüsü ile kapatılan belde belediyeleri, büyükşehirlerin sürgün yeri haline geldi. Adı ne olursa olsun belde belediyeleri açılmalı ve aktif hale getirilmeli. İlçe Belediyeleri eski statülerine kavuşturularak, büyükşehirlerin yükü hafifletilmeli. Sözde tasarruf amacıyla kapatıldı. Oysa köylerin yok sayılması ve belde belediyelerin kaldırılması yanlış olmuştur. Dünya yerelleşmeye giderken bunlar merkezileşmenin ciddi adımlarıdır. Türkiye, giderek merkezileşmiştir. Yasa ile statüleri mahalleye dönüştürülen köyler eski haline döndürülmeli.”

 

“KENTSEL DÖNÜŞÜM YASASI ÇOK İYİ”

Kent Konseylerinin önemine işaret eden Subaşı, "Belediyeler sivil toplum örgütleri ve onların çatı örgütü Kent Konseyi ile işbirliği kurmalı, katkı almalı, birikimden yararlanmalıdır dedi. Kentsel dönüşüm konusuna da değinen Subaşı, kentsel dönüşümün iyi bir yasa olduğunu belirterek "Kentsel dönüşüm gerçekten iyi bir Yasa. Ancak uygulamasında sıkıntılar var” diye konuştu.

 

KEPEZALTI-SANTRAL’E DİKKAT ÇEKTİ

Kepezaltı ve Santral Mahallelerinde devam eden kentsel dönüşüm uygulamasına işaret eden Subaşı, şunları dile getirdi:

“Türkiye'deki en büyük uygulama. Bu alan 1000 dönümün üzerine arazide üç binin üzerindeki hak sahiplerinin konutlarını kamulaştırılarak dönemimizde iki yıllık bir emekle elde edilmişti. Ancak gelişen zamanda burası kentsel dönüşüm adı altında rant projesine dönüştü. Orada yaşayanlar, müteahhit firma sözleşmedeki sürede işi tamamlayamadığı için 36 aylık kira ödeme süresi bitti, artık kira alamıyor. Vatandaşların mağduriyeti büyük. Sokağa atılmak üzere olduklarını belirtiyorlar. Muhtarlar ziyaretime gelerek konunun çözümü için çaresiz kaldıklarını ve dile getirmemi istediler. Muhatap bulamadıklarını, krizin çözülmesini istiyorlar. Burada ek sürelerin verilip inşaatın hızlanması, altyapının yapılması, hak sahiplerinin tapuları ve dairelerinin teslim edilmesi gerekiyor.”

sam_0568.jpg

KIŞLA VE BALBEY’E KENTSEL DÖNÜŞÜM ÖNERİSİ

Kentsel dönüşümün Kışla ve Balbey gibi Antalya'nın eski mahallelerinde de acilen uygulanması gerektiğini belirten Subaşı, Balbey gibi tarihi binaların bulunduğu ve kendi zamanlarında koruma alanı ilan edilen mahallelerin çalışmalarında çok geç kalındığını söyledi.

 

TARIMA DİKKAT ÇEKTİ

Antalya’da tarım sektörünün sorunlar yaşadığını kaydeden Subaşı, "Tarım sektörünün en önemli sorunu girdi maliyetlerinin sürekli artması. Maliyetini bile kurtaramayan çiftçi ekip biçtiği tarlasını bırakarak göç etmekte ve arazilerini terk eden köylüler kendine karnını doyuracak iş aramakta. Üretim bu nedenle azalmakta ve ülke tarım ürünü ithal eden bir konuma gelmekte. Antalya’da nüfusun yüzde 30’u tarımla meşgul olup, 2018 yılında 5 bin üreticinin girdi fiyatlarının yüksekliği yüzünden tarımı bıraktığı bildirilmiş” ifadelerini kullandı.

 

“YENİ PAZAR YERLERİNE İHTİYAÇ VAR”

İki yıldır gündemde tutulan Hal Yasası değişikliğinin hem üreticiyi hem hal komisyoncuları sıkıntıya soktuğunu dile getiren Subaşı, sorunun çözümü için hallerin yanı sıra yeni pazar yerlerine ihtiyaç olduğunu ifade etti. Yerel yönetimlerin acilen üretici pazarları kurmasının büyük yarar sağlayabileceğini söyleyen Subaşı, “Merkezi yönetiminde girdi fiyatlarını düşürüp ihracata teşvik uygulaması gerekmekte” dedi.

 

“1000 DOLAR OLAN HARCAMA 600 DOLARA DÜŞTÜ”

Antalya'nın sadece güneş, deniz ve kumdan oluşmadığına dikkat çeken Subaşı, “2019 yılının 9 buçuk ayında 14 milyonu aşkın rekor seviyede turist gelmiş ancak gelir eski rakamların üzerine çıkamamıştır. Eskiden Antalya'da tatil yapan ve 1000 dolar harcama yapan turist şimdilerde 600 dolar harcıyor. Bu yıl kazanılan para varsa, Thomas Cook’un iflasıyla ortadan kalkmıştır” dedi. Turizm gelirlerinin artırılması için her şey dahil sisteminin revize edilmesi gerektiğini de kaydeden Subaşı, “Bu konuda uzmanların ortak akılla bir karar vermesi gerekiyor” diye konuştu.

 

“BU KENTE YAKIŞMIYOR”

Maden ve taş ocaklarına da değinen Subaşı, “Antalya'da bin 500 civarında maden ocağı ruhsatı verilmiş. Bu kente yakışmıyor. Tarihi eser ve doğal sit alanının bulunduğu bir kentte merkezi yönetim ruhsat vermemeli. Bu iş yerel yönetimin işi olmalı" açıklamasında bulundu.

 

“PARTİDEKİ ÜLKÜCÜLERLE HİÇ PROBLEMİM OLMADI”

Konuşmasının ardından kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan Subaşı, parti içerisinde kendisine karşı bir tutum olup olmadığına yönelik soruya, “Bana karşı bir tutum hissetmedim” dedi. Demokrasi arayışında olan ülkücülerin İYİ Parti’nin kuruluşunu gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Subaşı, “Çerçeveyi merkez parti olarak çizmişlerdir. Benim de tanımlamaya çalıştığım parti olmuştur. Bu parti benim de partimdir diyerek kendime çok yakın buldum. Bunda da yanılmadığımı gördüm. Ülkücü arkadaşlarla da hiç problemim olmadı” diye konuştu.

 

ANTALYA YÖNETİMİNDE YAŞANAN SIKINTI

Antalya’da Ahmet Aydın dönemindeki yönetime hiç müdahale etmediğini belirten Subaşı, “70 kişilik yönetim içerisinden 16 kişilik divan oluşturuldu. Divan ve yönetimle gerekli kararları alıp bütünselliği sağlayamadılar. Aralarında atışmalar oldu. Bunların benimle ilgisi yok. Bu arada sorunu olan beni buluyordu. Beni de bulaştıranlar, sevmeyenler olabilir. Ben bunlara takılmam. Benim hiç kimseyle kişisel sorunum olamaz” ifadelerini kullandı. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 1642 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim