Eyüp Koçak / Muhabir Türk

24 Haziran seçimlerine az bir zaman kala CHP’de liste krizi çıktı.  Aday olmasına kesin gözüyle bakılan isimlerin birçoğunun listede yer almaması,  son dakika yer değiştirmeleri kuşkusuz 24 Haziran’dan sonra da çok konuşulacak.  

Niyazi Nefi Kara,  Mustafa Akaydın ve Devrim Kök gibi isimler,  yeni listede olmasa da sahada çalışmalarını sürdürüyor.  Dün bu üç isimle görüşme yaptığımda, Mustafa Akaydın Kocaeli’de, Devrim Kök de Bolu’da Muharrem İnce’nin mitingindeydi.   

Mustafa Akaydın, yeni listeyi ‘parti büyüklerimizin takdiri’ sözüyle değerlendirdi.  Milletvekili olmanın önemli olmadığını, önemli olanın Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu söyleyen Akaydın,  CHP listeleri ile ilgili genel bir değerlendirme de yaptı. “Parti büyüklerimizin takdiri, söyleyecek bir şey yok.  Parti üst kurulları böyle uygun görmüşler. Biz de annemizden milletvekili doğmadık, milletvekili olarak öleceğiz diye bir kural da yok. Bu bir bayrak teslimidir” diyen Akaydın, Antalya listelerinde yapılan son dakika değişikliğinin etik olmadığına dikkat çekti. Listede yer alan tüm vekil adaylarına başarılar dileyen Akaydın; “ Son dakikada yapılan değişiklikleri etik bulmuyorum ama bu işin doğasında var. Demokrasi tarihi boyunca maalesef bütün partilerde bu olmuştur. Doğru bir iş değildir, yapılmıştır. Antalya listesinde de son dakika değişikliği etik olmamıştır.  Yeni gelen arkadaşlara başarılar dileriz. Şuanda Düzce’de miting meydanındayım. Hiçbir zaman ara vermedim. Temel hedefimiz,  Cumhurbaşkanımızın seçimi. Ağırlığımızı ona vermek zorundayız. Gücümüzün yettiği kadar Antalya yerelinde de çalışırız.  Yeni listenin partinin doğasına uygun olup olmadığını yaşadıkça görebiliriz.  İçlerinde tanıdığım arkadaşlar var, hepsi değerli. Tanımadığım arkadaşları da zamanla göreceğiz” ifadelerini kullandı. 

Muharrem İnce’nin Bolu mitinginde CHP listelerini değerlendiren Devrim Kök, parti içi tercihlerinden dolayı liste dışı kalmasının hoş olmadığını, sahada CHP için çalışmaya devam edeceğini söyledi. “Ben Cumhuriyet Halk Partiliyim, partimin Antalya ve Türkiye’de başarılı olması için elimden geleni yapacağım.  Muharrem İnce’nin tüm mitinglerinde görevde olacağım. Türkiye’nin kurtuluşu, benim milletvekili olmamdan daha önemli” ifadelerini kullandı. Listelerde yer almadığı için kırgın olduğunu ancak partiye kızgın olmadığını dile getiren Kök; “ Birilerine kızıp partimden uzaklaşmam ve partime çalışmama gibi bir şey asla söz konusu olamaz.  Ülkenin bu karanlık tablodan kurtulması gerekiyor” ifadesini kullandı. 

Niyazi Nefi Kara da, birkaç gün önce Akaydın ve Devrim Kök’e benzer açıklamalar yaptı. Neticede partilerine kırgınlar ama ortada var olan Cumhurbaşkanlığı seçimi ister istemez öfkelerini dizginliyor.   

Bir diğer konu, listeden son anda çıkarılan Semih Esen…
 Semih Esen’in 5’nci sıradan gösterilip sonradan listeden çıkarılması CHP için çok kötü bir imaj oldu. Semih Esen, partiye gönül vermiş,  maddi manevi bu uğurda bedel ödemiş bir kişi. İl başkanı olduktan kısa bir süre sonra milletvekili adayı olan Cavit Arı, partiyi başsız bırakmış, onun bıraktığı boşluğu Semih Esen doldurmuştu. İster beğenin, ister beğenmeyin Semih Esen CHP’yi o süreçte toparladı.  Örgütleri ayağa kaldırmaya çalışıp kucağında bulduğu seçim için çaba gösterdi, mesai harcadı.  Partiyi başsız bırakan Cavit Arı’nın Semih Esen’in yerine getirilmesi, Semih Esen’e verilmiş haksız bir cezadır. Cavit Arı çalışkan ve deneyimli biri olabilir. Ama ne olursa olsun, bu değişiklik parti tabanını derinden yaralayan bir olaydır.  Cavit Arı vekil olarak gösterilse bile bu Semih Esen’in sırası olmamalıydı. Üstelik Semih Esen üzerinden güç dengeleri iddiaları var ki, bu durum parti il örgütü ile kulisçileri çok feci karşı karşıya getirecektir. 

CHP, bütün bu tartışmaları tek kalemde istese sona erdirebilir. 
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra yerel seçimler var. Ve bu hesaplaşmaların önüne geçilmezse CHP büyükşehiri tıp geçmişte olduğu gibi yine AK Parti’ye hediye eder.

Bunun için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, listelere alınmayan tüm vekil adaylarını ve örgüt üyelerini umutlandıracak somut adımlar atmalı.  İçlerinde kızgın bir ateş taşıyan bu isimlerin gönlünü almalı.  Türkiye’nin geleceğine kariyer vaat eden bir parti, kendi iç dinamiğinde bunu sağlayamazsa söyledikleri yarım kalır, inandırıcılığını yitirir.  CHP için sokakta broşür dağıtan bir çocuğa,  parti bayraklarını sırtlayan gençlere bu partide kariyer sahibi olmalarının önü açılmazsa,  CHP istediği kadar çabalasın bir şey olmaz,  Atı alan Üsküdar’ı geçer…