Bugün 29 Mart 2024 Cuma
  • Antalya23 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2324.75
    %0.78
  • Dolar
    32.3712
    %0.12
  • Euro
    34.9966
    %-0.12

Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

Deprem gerçeği ve…

28 Ocak 2020 Salı 08:19

BUGÜNLÜK

 

  Ülke olarak hepimizi derin üzüntüye boğan  6.8 şiddetindeki  Elazığ ve Malatya’da meydana gelen ve çevre illeri de etkileyen deprem bir kez daha gösterdi ki, deprem kuşağında olan ülkemizde deprem master planı  kaçınılmaz bir gerçek…

                Maalesef bu tarz üzücü ve hepimizi derin acılara sevk eden deprem olayları olmadan deprem olgusuna karşı dayanıklı binalar yapmayı bir yaşam biçimi haline getirmeliyiz.

                Şurası bir gerçek ki; deprem kuşağında olan ülkemizin; asla ve asla unutmaması gereken en önemli faktör; mevcut binaların depreme dayanıklılığı ne durumda?

                Son  Elazığ depreminde şu ana dek 40 vatandaşımız hayatını kaybederken, yaralı hastalarımızın tedavileri devam ediyor. Bir taraftan depremin yaralarını sarmaya çalışırken, diğer taraftan da depreme hazırlı olma noktasından hareketle bu tarz olaylara karşı vatandaşların  bilgilendirilmesi de sürüyor.

                Yazılı ve görsel basında deprem anında yapılması gerekenlerle ilgili olarak daha çok bilgilendirici çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyorum.

                Ve elbette söz dönüp dolaşıp ‘’Depreme Dayanıklı Binalar’’ yapılmasını   artık kaçınılmaz bir durum olduğu ortaya çıkıyor…

                Deprem olgusu; artık yaşantımızın bir gerçeğinden hareketle ülkemizin de deprem kuşağında bir ülke olduğu gerçeğini unutmamalıyız!

                Örneğin; 1. Derecede bir deprem ülkesi olan Japonya’nın depremle mücadele konusundaki projelerini önemsememiz gerekiyor.

                Ve bu noktada Kentsel Dönüşüm olgusu son derece önemli bir olay. Ekonomik ömrünü tamamlamış, virane ve yıkılmaya yüz tutmuş binaların yıkılarak yerine yeni binaların yapılması, her şeyden önce güvenilir bir ortam açısından gerekli.

                Güvenli binalar deyince depreme dayanıklı binalardan söz ediyorum.

                Deprem gerçeğini sadece acı tecrübelerin yaşandığı olaylarda anımsamak da yanlış!

                Deprem olgusu, yaşantımızın bir gerçeği.

                Ve bu gerçeği bilerek yeni yaşam alanları oluşturmalıyız.

            Bu anlamda ekonomik ömrünü tamamlamış binaların yıkılarak yerine depreme dayanıklı binaların yapılması kaçınılmaz…

  Özellikle 2000 yılından önce yapılan binaların fiziki durumunun ne olduğu sorusu; birçok kez tartışılmasına, gündeme getirilmesine rağmen, bu acı gerçeği gözden kaçırıyoruz ne yazık ki…

            Evet ülke olarak bir deprem ülkesiyiz ve bilim adamlarımızdan akademisyenlere kadar konunun uzmanı kişilerin görüş ve önerilerini alarak bir yol haritası çizmek zorundayız.

             Son Elazığ ve Malatya depremi bir kez daha gösterdi ki; deprem gerçeği ile yüzleşirken kısır döngü tartışmaları bir tarafa atıp Deprem Master Planlarını acil olarak yaşantımıza sokmalıyız…

Bu yazı toplam 1080 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim