“Dijital yatırımlar teşvik edilmeli”

Dünyada diğer devrimlerden farklı bir teknoloji devrimi yaşandığına dikkat çeken TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, “Sanayi, hizmet ve tarım sektörlerinde dijital altyapıya yapılacak yatırımlar teşvik edilmeli. KOBİ’lerde teşvik ve destek sistemiyle bilgi işlem teknolojilerinin kullanımı yaygınlaştırılmalı” dedi.

Anadolu’da üretim yapan sektörlerin dijital dönüşümüne katkıda bulunmak amacıyla Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ile Türkiye İş Bankası işbirliğiyle hayata geçirilen Dijital Anadolu Projesi, Antalya’dan start aldı. Kocaeli, İzmir, Bursa ve Adana’da da gerçekleştirilecek toplantıların ilki dün sabah Antalya’da Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (BAKSİFED) ev sahipliğinde Akra Otel’de yapıldı. Toplantıda Antalyalı KOBİ’lerin yanı sıra sivil toplum örgütleri ve akademi dünyasından katılımcılar dijital liderleri dinledi. Toplantının açılış konuşmasını TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve BAKSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Ali Eroğlu, Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek ve TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu yaptı. Eroğlu, tarımın dijitalleşmede fırsatlar barındırdığını belirtirken, Kadooğlu dijital altyapıya yapılacak yatırımların teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı. Şimşek ise, gerçekleştirdikleri teknolojik yatırımlara dikkat çekti.

“DİJİTAL DÖNÜŞÜM, KURUMSAL BİR STRATEJİ OLARAK ELE ALINMALI”

İlk olarak kürsüye çıkan TÜRKONFED Başkan Yardımcısı ve BAKSİFED Başkanı Ali Eroğlu, değişim ve dönüşüm çabasının sürekli devam ettiğini dile getirerek, sürdürülebilir kalkınma, ekonomi ve sosyal dinamikleri çağın gerektirdiği bilgi ve sistemlerle donatmak gerektiğini söyledi. KOBİ’lerin dijital dönüşüme hazırlanabilmesi için öncelikle konunun kurumsal bir strateji halinde ele alınarak yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Eroğlu, “KOBİ’lerimizi motive edebilmek açısından devlet desteklerinin geliştirilmesini, teknolojik altyapıyı ve ileri teknoloji kullanımına yönelik yeni mekanizmaların hayata geçirilmesini önemsiyoruz” dedi.

YENİ ZELANDA’YI ÖRNEK GÖSTERDİ

Tarım sektörünün dijitalleşmede fırsatlar barındırdığına dikkat çeken Eroğlu, Yeni Zelanda ve Avusturalya’yı örnek gösterdi. Yeni Zelanda’da teknolojiyle hayvanların besin değeri yüksek yeşil alanlara yönlendirildiğini dile getiren Eroğlu, böylece verimliliğini artıran Yeni Zelanda’nın en yakın rakibini ihracatta geçerek ilk sıraya yerleştiğini söyledi.

“TEKNOLOJİ ÜRETEN BİR KONUMA GEÇMELİYİZ”

Antalya’nın da fırsatları iyi değerlendirmesi gerektiğine dikkat çeken Eroğlu, “Antalya tarımı, turizm, doğal kaynaklarıyla neden dijital katma değeri kendine en uygun bir modelle buluşturabilmesin? Doğal kaynaklarının sunduğu nimetlerden oluşmuş endüstrisinin yaratacağı katma değerden neden yararlanamasın? Özellikle de seracılık, dijitalleşme ve teknoloji geliştirmeye daha çok ihtiyacı olan ve daha çok fırsatlar barındıran bir alan” dedi. Eroğlu, sözlerini “Dijitalleşmede iyi bir tüketici olmaktan çıkıp iyi bir teknoloji üreten konuma geçmeliyiz” diyerek sonlandırdı.

“TEKNOLOJİ DEVRİMİNE ŞAHİT OLUYORUZ”

Dijitalleşmenin her anlamda hayata girdiğine dikkat çeken Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek ise, “Tarım, sanayi devrimi gibi önemli dönüm noktalarından sonra şimdi de bir teknoloji devriminden bahsediyoruz. Bu devrime kendi deneyimlerimizle şahit oluyoruz. Her an bir yenilikten, atılımdan bahsediliyor” diye konuştu.

“DİJİTALLEŞME HER KURUM VE KURULUŞUN GÜNDEMİNDE”

Teknolojiyi yakalayamayan şirketlerin ayakta kalmasının çok zor olduğunu belirten Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eskiden dijitalleşme, verilerin bir ekran üzerinde elektronik olarak görünmesi olarak tanımlanıyorken günümüzde değer yaratma zincirinde. Bir yönüyle aracısızlaşma olarak tanımlanıyor. Yani ürünü sunan ile ürünü kullanan müşteri arasındaki mesafenin kısalması ve sürecin daha kolay hale gelmesi. Bir dönüşüm olan bu süreçte fırsatlar olduğu kadar iyi takip edemeyenler için tehditler de söz konusu. Eskiden teknoloji şirketlerinin adıyla anılıyordu bu süreç ama artık her kurumun veya kuruluşun gündemine giriyor. Çünkü, dijitalleşme herkes için hız, kolaylık ve ergonomi anlamına geliyor. Nihayetinde müşteri her zaman daha kolay ve hızlı olanı tercih eder. Böyle bir dünyada KOBİ’lerin baş döndürücü bu sürece kayıtsız kalması, iş yapış şekillerinin bu dinamizm karşısında tutunması mümkün değildir. Rekabetin gittikçe yoğunlaştığı, teknolojik yeniliklerle farkındalık yaratan şirketlerin bir adım öne çıktığı bir dönemde dijitalleşmenin gerisinde kalan, teknolojik trendleri iyi takip edemeyen, bu alandaki yenilikleri zamanında hayata geçiremeyen şirketlerin uzun süre ayakta kalamayacakları açıktır.”

“ODAĞIMIZA DİJİTALLEŞMEYİ ENTEGRE ETTİK”

Bütün büyük dönüşümlere tanıklık eden ve dijital dönüşümde ilkleri gerçekleştiren bir banka olduklarını söyleyen Şimşek, “Biz tüm ekonomik ve sosyal dönüşümlerin odak noktasını oluşturan dijitalleşmede çağın gereklerine uygun hareket ediyoruz. Bankacılık yapma şeklimiz de bakış açımız da dijitalleşme odağında dönüşüm geçiriyor. Ülkemizdeki bankacılık sisteminin en önemli oyuncusu olarak biz de değişime direnebileceğimizi, yaptığımız işin gelecekte de aynı şekliyle devam edeceğini asla varsayamazdık. Bu dönüşüm ile beraber İş Bankası olarak gerek yürüttüğümüz çalışmaların gerekse de iç süreçlerimizin odağına dijitalleşmeyi entegre ettik” diyerek gerçekleştirdikleri teknolojik yatırımları anlattı.

“DİJİTAL TEKNOLOJİ, SADECE ÜRETİM VE TÜKETİM ALIŞKANLIKLARINI DEĞİŞTİRMEKLE KALMIYOR”

Dijitalleşme konusunun KOBİ’lerin ayakta kalabilmesi için can simidi kadar önemli olduğunu dile getiren TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu ise, dijitalleşme ile artık yeni bir sanayi devriminin başladığını belirterek, “İçinden geçtiğimiz sanayi devrimi baş döndürücü gelişmelerle dünyayı yeniden şekillendiriyor. Yapay zeka, büyük veri, nesnelerin interneti, sanayi 4.0, 3D teknolojisi, blokchain ve kripto paralar bu yeni dönemin önemli kodlarını barındırıyor. Dijital teknoloji sadece üretim ve tüketim alışkanlıklarını değiştirmekle kalmıyor. İnsanın görme, işitme, koklama, dokunma ve tatma gibi duyularına da yeni boyutlar kazandırıyor. Sınırları zorlayarak yeni alanlar açıyor” ifadelerini kullandı.

“KOBİ’LERİN SADECE YÜZDE 4’Ü YÜKSEK TEKNOLOJİ ÜRETİM GERÇEKLEŞTİRİYOR”

KOBİ’lerin ülkelerin ekonomik ve sosyal kalkınmasının temel taşları olduğunu söyleyen Kadooğlu, “Ülkemizde işletmelerin yüzde 96’sını oluşturan KOBİ’ler, toplam istihdamın yüzde 78’ini, katma değerin yüzde 55’ini, satışların yüzde 65.5’ini, yatırımların yüzde 50’sini, ihracatın yüzde 60.1’ini, kredilerin yüzde 24’ünü gerçekleştiriyor. Türkiye’nin Ar-Ge harcamalarının yüzde 17’si KOBİ’ler tarafından gerçekleştirilmektedir. Ancak KOBİ’lerimizin maalesef sadece yüzde 4’ü ileri teknoloji üretim gerçekleştiriyor” dedi.

“ARTIK HIZLI BALIK YAVAŞ BALIĞI YUTUYOR”

Dünya üzerindeki rekabetçiliğin de değişim gösterdiğine işaret eden Kadooğlu, “İçinde bulunduğumuz dönem, farklı kodlarıyla, farklı iş yapma ve üretim teknolojilerini harekete geçirme dönemidir. Dünya teknolojinin yarattığı hız ile köklü bir değişim ve dönüşümden geçerken, dijitalleşme sadece teknolojiyle sınırlı değil. Dijitalleşme ülkelerin rekabetçiliğinde oyunun kurallarının yeniden yazılmasını sağlayan bir değişim sağlıyor. Dünya artık eski dünya değil. Ülkelerin rekabetçiliği artık bilgi ve üretim teknoloji kapasiteleriyle şekilleniyor. Bütün ülkeler için eş zamanlı gelişen bu inovasyon ve dijital dönüşüm her kesin kullanımına ve değiştirmesine açık olduğu için diğer sanayi devrimlerinden farklıdır. Her ülkenin kendi güçlü ve zayıf yanlarını bilmesi, en iyi uygulamalarıyla sosyal, ekonomik ve yerel politikalar üretmesi bu dönüşüm sürecinin belirleyicisi olacaktır. Günümüzde artık büyük balık küçük balığı değil, hızlı balık yavaş balığı yutuyor. Teknolojik altyapı ile birlikte hızı oluşturan en önemli unsur ise nitelikli insan kaynağı gücünü yaratmaktan geçiyor” diye konuştu.

“DİJİTAL YATIRIMLAR TEŞVİK EDİLMELİ”

2020 yılında yapay zekâ ile 1,8 milyon işin ortadan kalkacağını ve 2.3 milyon yeni iş kolunun ortaya çıkacağını vurgulayan Kadooğlu, şunları söyledi:

“Sanayi, hizmet ve tarım sektörlerinde, ‘bulut bilişim, sanayi 4.0, nesnelerin interneti ve yapay zekâ’ olarak adlandırılan dijital altyapıya yapılacak yatırımlar teşvik edilmeli. KOBİ’lerde teşvik ve destek sistemiyle bilgi işlem teknolojilerinin kullanımı yaygınlaştırılmalı. İnsan kaynakları ve eğitim sistemine yatırım yapılmalı. Bilgi güvenliği ile Dijital Anadolu projesinin en önemli ayakları olan e-ticaret ve mobil ticaret yatırımları artırılmalıdır. Türkiye bu konuda, kendine en uygun dönüşüm modelini yine kendisi inşa etmeli.”

SAHA ÇALIŞMALARI GERÇEKLEŞTİRİLECEK

Dijital Anadolu projesi, Antalya’nın ardından Kocaeli, İzmir, Bursa ve Adana’da yapılacak etkinliklerle devam edecek. Her il için, üretimde hAkim olunan sektörlerinden birine odaklanacak olan Dijital Anadolu etkinliklerinde aynı zamanda o ilde incelenecek sektöre ilişkin saha çalışmaları da gerçekleştirilecek. Proje kapsamında TÜRKONFED Ekonomi Danışmanı Pelin Yenigün Dilek’in koordinatörlüğünde Boğaziçi Counseling for Business (BCB) tarafından sahada yürütülen çalışmalarla, iller ve ilgili sektörlerin dijitalleşme süreçleri de ölçümlenecek ve değerlendirmesi yapılacak. Projeyle, sektörler bazında dijitalleşme için atılması gereken adımların ve yol haritasının ne olması gerektiğine ilişkin rapor da sunulacak. HABER: YUSUF KATRAĞ