Ergün Efe

En başta şunu belirtmeliyim ki, benim de her insan gibi kendince inandığım bir yolum var, ancak felsefem ve terbiyem gereği asla kimsenin inancına karışmam. Bu hususta diyeceklerimin tamamı hayatımda kendimce edindiğim bilgilerin bir sonucudur ve sadece beni bağlar; Kanımca, insan insanı, insan doğayı, insan aşkı ve insan yaratıcısı olduğuna inandığı Hak’ı bile gerçeğe daha yakın bir biçimde tanımlayabilmesi için, evvela içine doğduğu lokal gerçeğin dışına çıkması gerekir. Reddetmek için değil bu çıkış, bilakis daha iyi anlamak için. Çünkü, insan denen canlı varlık içine doğduğu kozayı kolaylıkla evren zannetmeye rahatlıkla yeltenebilen bir varlık türü. Evren ve insan; Bir ışık saniyede yaklaşık 300 bin km/h kateder. Bu hız ile hareket eden bir mekik aracı icad edildiğini düşünün...

 

İçinde bizim güneş sistemininde bulunduğu, yani bizim galaksimiz olan Samanyolu’nu katetmesi için gereken zaman bu hıza rağmen yüz bin yıl! Tabi, bu sürat gerçekte mümkün mü? Açıkcası, pek imkan dahilinde durmuyor, çünkü madde o hızın çok altında bile madde olmaktan çıkar, salt enerjiye dönüşür... Bizim galaksi olan Samanyolunun içinde de 200 milyar, bizim Samanyoluna gibi orta ölçekte veya daha küçük veya daha da büyük ebatta olan yine 200-300 milyar galaksi daha var evrende şimdiye kadar tespit edilen.

 

Bitmedi...

 

Önemli bir husus daha var, o da uzay boşluğu. O da uzayın %90’ına tekamül etmekte. Not: Çağımızın en hızlı roketi bile şu an saniyede en fazla 14 km hıza ulaşabilmektedir. Dünya ve insan; Dünyada ki 195 devlet var. Bu insanların 2,2 milyarı Hristiyan (%32), 1,6 milyarı Müslüman (% 23), 1 milyarı Hindu (%15), 500 milyonu Budist (%7) ve 14 milyonu Yahudi (%0,2). Bunlara ek olarak Afrika, Amerika, Asya ve Avustralya’da geleneksel dinlere inanan 400 milyon insan (%6) var. 58 milyon kişi (% 1) ise Jainizm, Sihizm, Şintoizm, Taoizm, Tenrikyo ve Zerdüştlük gibi diğer Dünya dinlerine inanmaktadır.

 

Bu gerçekleri herkes bilsin ve bilince çıkarsın istiyorum. Umut ediyorum ki, belki o zaman bir insan diğer bir insanın inancına, kökenine daha çok saygı duyar, Çünkü, insanız,  insan olmakta bunu gerektirir! Demokratik yönetimlerde her toplum (çevreyi rahatsız etmemek şartı ile) inancını uygulamakta özgürdür, çünkü inanç özgürlüğü evrensel bir haktır.

 

İnsan neye inanıyorsa o yolda yürüyecektir, bana göre yürümesinde hiçbir sorun da yoktur. Sorun ne zaman hasıl olur? Sorun, bir insan kendi gibi olmayana saygı duymadığında, onu mutlaka hizaya getirmesi gerektiği gafl etine düştüğünde, hatta kendisi gibi algılamayanları zekasız, sapkın hatta sapık sanıp kendisine olmadık misyonlar yüklediğinde!

 

İzdüşüm; Başkalarını kendimize benzetme gayretine girişmeden evvel, her birimiz evvela kendimizi geliştirmeye ve dönüştürmeye yönelmeliyiz. O vakit bir muhabbete saçacağımız ufak bir kıvılcım ışığa dönüşme olanağı artmaz mı? Sürekli baskılarla, olmuyorsa yasaklarla insanları hizaya getirmeye çalışmak yerine insanlarım taşıdığı aklı ikna etmenin çok daha etkili ve çok daha kalıcı bir yöntem olduğunu artık sadece bazılarımız değil, hepimiz anlamamız gerekir.