Dört duvar arasına sıkışan hayatlardan taşların renkli dünyasına

Şanlıurfa'da kadınlardan oluşan kursiyerler, taş ve ahşap gibi malzemeleri boyayarak sanata dönüştürüyor.

Şanlıurfa'da Halk Eğitim Müdürlüğü bünyesinde açılan kurslara giden kadın kursiyerler, taş ve ahşap gibi malzemeleri fırça yardımıyla boyayıp sanata dönüştürüyor. Taş ve ahşap boyama ve şekillendirme çalışmalarının yanında çeşitli süs eşyaları da yapan kadın kursiyerler, sattıkları ürünlerle ev ekonomisine katkı sağlıyor. Kursiyerler özellikle işleme ve süslemelerinde Şanlıurfa'nın simgesi olan tarihi figürleri kullanıyor.

Ham taşlar işlenip süs eşyası yapılıyor

Halk Eğitim Merkezinde el sanatları hocası olarak görev yapan Perihan Kaplan, ham taşları işleyip magnet haline getirmeye çalıştıklarını belirterek, "Burada biz öğrencilerimize mesleki öğretiyoruz. Şu anda yapmış olduğumuz çalışmalarda ahşap boyama ürünlerimiz ve taş sanatını gösteriyoruz. Şurada gördüğünüz gibi ham taşlarımızı işleyerek magnet haline getiriyoruz. Bu taşları boyayarak tablo haline getirdik. Herkesin eli yatkın olmayabiliyor ama kısa bir sürede hobi amaçlı geldikleri için kavrayabiliyorlar. Taşımızı düz boyuyoruz. Sonra üzerine yapmak istediğimiz bir objeyi çiziyoruz. Çizdikten sonra da renklendirmeye geçiyoruz. Yaptığımız objenin üstünü istediğimiz renge boyuyoruz. Çalışmalar Şanlıurfa'nın klasiğini yansıtmakta ve bunun adı magnet. Öğrencilerimiz bunlarla para da kazanabiliyor. Bunu gelir haline getirebiliyorlar. Doğadan topladığımız taşlarla, çubuklarla, maliyeti çok küçük bir şekilde toplanan malzemelerden çıkan çalışmaları satışa sunup para da kazanabiliyorlar. Öğrencilerimiz şuan kendi imkanları ile satışa sunuyorlar. Sosyal medya yoluyla satabiliyorlar ya da buraya gelen insanların beğenmeleri üzerine siparişle satabiliyorlar. Şimdi bir kadın destek merkezi ama yeri geliyor birçok öğrenciye de eğitim verebiliyoruz. Hatta öğrencilerimizden şuan üniversite okuyan bile var. Hem dışarıdan hem örgün okuyan öğrencimiz var. Ev hanımlarımız var. 4 çocuk annesi kadınlar var. Buraya gelerek gerçekten zor olan bir şeyi yapıyorlar. Yani herkesin yapamayacağı bir şeyi yapıyorlar" dedi.

Engelini kurs sayesinde aştı

Bedensel engelli kursiyerlerden Zeynep Demir ise engelleri kurs sayesinde aştığını belirterek, "Taşları ham halde alıp boyayıp bu duruma getiriyoruz. Ben engelliyim. Buraya gelme imkanım yoktu. Buranın müdürü bizim eve gelip ziyaret etti. Buraya gelmiş olma sebebim oldu. Hocamız bana yardımcı oldu. Evdeki sıkıntılarım artık bitti. Buraya geldikten sonra bir sıkıntım kalmadı. Hayatım boyunca en güzel dönemim burası olabilir. Ham halindeyken rengarenk boyuyoruz. Her türlü rengi var. Daha sonra ise yöresel şekillerimizi veriyoruz. Tablo haline getiriyoruz. Ayçiçeği şeklini veriyoruz. Mesela Balıklıgölü yapıyoruz. Her deseni yapabiliyoruz. Beğenen olduğunda kendi taşlarımızı satabiliyoruz. Evdeyken kazancım olmadı ama buraya geldikten sonra kazancım oldu" şeklinde konuştu.

Dört duvar arasına sıkışan hayatlardan taşların renkli dünyasına

Haliliye Halk Eğitim Müdürü Ömer Haydar ise, genç kızların evde, sokakta koşuşturmamaları ve kursa gelmeleri gerektiğini söyleyerek, "Genç kadınlara yönelik dört duvar arasında kalmasınlar diye, giyim kursları, nakış kursları, el sanatları kursları açıyoruz. Genç kızlarımız evde, sokakta koşturmasınlar, muhakkak buraya gelsinler. Mesleki kurslarımızı da ziyaret etsinler. El sanatlarında resim var, oda süslemeleri var. Ayrıca kendilerini geliştirme amaçlı kurslarımız var. Kursa gelerek öğrendikleriyle ileride para kazanabilirler" diye konuştu.