Bugün 19 Mart 2024 Salı
  • Antalya21 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2241.078
    %-0.15
  • Dolar
    32.3378
    %0.10
  • Euro
    35.126
    %-0.24

Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

Eğitimde aynı nakarat mı?

24 Mayıs 2019 Cuma 07:00

Hani eğitim sistemimizi sorguluyoruz ya; gerçekten yanlış giden bir şeyler var… Eğitim sisteminin “Yap – boz” tahtasına döndürüldüğünü sık sık dile getiriyorum. Son olarak Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un eğitimdeki yeni düzenlemeleri içeren açıklamalarını pek doyurucu bulmadım. Özellikle son 20 yılımıza baktığımda birçok bakan değişti, bir çok sistem değişikliğine gidildi ancak eğitimde standartları bir türlü yakalayamadık. Matematiğin seçmeli ders olarak okutulma yaklaşımının da yarardan çok zarar getireceğini düşünüyorum. Her ne kadar liselerde 12. Sınıflarda matematiğin seçmeli ders statüsüne sokulacağı yönünde açıklama yapılsa da esas olanın müfredatın güçlendirilmesi ve çağın gereklerine uygun hale getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Dahası; matematik, fizik, kimya, biyoloji, tarih, felsefe, beden eğitimi, müzik gibi gençlerin pozitif bilimlerle temasını sağlayan derslerin seçmeli ders olarak okutulması büyük eksikliktir. Araştırma, sorgulama, kıyaslama ve rekabetçi eğitim anlayışında yaşamsal faktörlerin hepsi devreye girmelidir. Mesleğimin de gereği olarak aslında eğitim sistemimizde yıllardan beri süregelen temel aksaklıkları burada paylaşmak istiyorum. Maalesef araştırmayan, sorgulamayan, okumayan ve “öğrenemeyen” öğrencilerin mezun olduğu bir ortamda neyi tartışacağımızı, neyi sorgulayacağımızı da bilemiyorum. Yıllar önce liseyi tamamlamış kişilerin halen Türkçe’nin en temel kurallarından habersiz olduğunu görmek gerçekten çok üzüyor beni. Özel harf nedir? Büyük harf nerede yazılır? Nokta, virgül, ünlem, paragraf… Bu temel kuralları bilmeden mezun olan bir nesilden söz ediyorum. Noktadan sonra büyük harfle yazılmasını gerektiğini bilmeyen birçok öğrenciyi görüyorum. Ya da yıllar önce mezun olmuş ama birçok dil bilgisi kuralından habersiz… Eğitimin “Yap – boz” tahtasına çevrildiği, öğrencilerin bir sınav maratonuna sokulduğu, sistemlerin birbirine karıştığı, temel değerlerin yok olduğu bir eğitim sistemi… Üniversiteyi bitirmesine rağmen iş bulmayı “hayal” bile edemeyen diplomalılar ordusu… “Üniversiteye mi gideyim? Yoksa kısa yoldan bir işe girip hayatımı mı kurtarayım? İkilemindeki binlerce, yüzbinlerce öğrenci… Okumak isteyen, ancak ailesinin maddi durumunun iyi olmaması nedeniyle eğitimini yarı yolda bırakan öğrenciler… Hangisini yazayım? Gerçekten yaman bir çelişki… Neresinden bakarsanız; olumsuzluklar zinciri… Öğrenciler kadar anne ve babaların karamsarlığı giderek artıyor. Bu sistemde suçu öğrencilere atmakla bir yere varamayız.! En az suçlu öğrenciler çünkü… Eğitim sistemimizin artık standartları yakalaması için yüzümüzü “geleceğe” dönmeliyiz… Diplomalı cahiller değil, donanımlı, bilgili, çağdaş düşünebilen, yeniliklere ve gelişime açık, üretken ve yarına umutla bakan bireyler yetiştirmeliyiz.

Bu yazı toplam 1089 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim