BİNALİ EFE / KONUK YAZAR

Her kişi siyaset yapabilir.

Yapmalıdır ‘da … Ama bilinçli ve tarafsız olmalı.

Beğenmediği veya yanlış gördüğü her şeyi gayet tabi eleştiri yapabilir.

Ama;

Doğru ve inandığı her türlü eleştiriyi terbiye kuralları içinde kalarak yapmalıdır.

İşte o zaman, eleştiren de, eleştirilen de karşılıklı hoşgörü içinde olur ve de olmalı..

Eleştirirken veya eleştirilirken AKP’liymiş CHP’liymiş diye ayrım yapmak dürüstlük değildir.

Her kişinin kendine göre beğenmiş veya benimsemiş bir siyasi görüşü vardır elbette. Ama taraf tutarak söylenen her laf yazılan her şey karşı insanı incitmekten şevkini kırmaktan başka bir şeye yaramaz.

Örneğin eski siyasetçilerden Demirel ve Ecevit gazeteciler tarafından en çok eleştirilenlerdi. Ancak onlar hiçbir zaman bu günkü siyasetçiler gibi yazılan ve çizilen karikatürlerden ötürü mahkemeye vermedikleri gibi bazen de bazılarını huzuruna çağırtıp tebrik dahi ede biliyorlardı.

Şimdi öylemi?

Tabi ki değil!

Ne eleştiren ne de eleştirilen artık o kadar hoş görülü değiller… Entelektüel bilgi ve bilince sahip olanlar zaten korkularında fikirlerini söyleyecek durumda değiller.

Ülkemin siyasetçi baronları “Böl parçala yönet” politikasıyla meşguller!

Öyle ki;

Taban kin ve nefretti o kadar çok benimsemiş ki, haklı veya haksız demeden AK’a kara, Karaya da ak diyecek kadar gerilmiş durumda.

Türk, Kürt, Alevi, Sünni, yerli, yabancı gibi çağdışı söylemlerle ırkçılık veya dincilik yaparak günü kurtarma cabasında olan politikacılar maalesef temiz, saf ve dürüst vatandaşı bile kendi kirli oyunlarına alet etmiş ve bazılarını kirletmiş durumdalar.

Bu nedenle derim ki: “Eleştiri cüzdan işi değil vicdan işidir”.

Esasen her insanın ırkı ve inancı o kişinin kimliği, şerefi, haysiyeti ve de namusudur.

Bu vatan benim olduğu kadar onun, onun olduğu kadar da benimdir.

Bu vatan hepimizin ortak evidir. Sen, ben olmamalı. 

Biz olmalıyız.

Ülkemizde politikacılarca oynanan kirli oyunların bin de biri demokrasi beşiği sayılan birçok Avrupa ülkelerinden birinde oynanmış olsa idi, inanın bu tür kişiler utançlarından siyaseti bırakır köşelerine çekilmek zoru da kalırlar.

Bizde neden olmuyor diye soracak olurdanız?

“Bu gidişle daha çok bekleriz” derim…

Din ve ırk üzerinden politika yapanların nesli ancak vatandaşın bilinç seviyesi yükseldiği zaman tükenecektir.

Türkiye Cumhuriyeti devleti; Gelişmekte olan Balkan, Afrika ve Arap ülkeleriyle kıyasladığımızda; Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK gibi bir komutan ve büyük siyasetçi lider bir asır önce gelmemiş olsaydı şu an daha da kötü durumda olacaktık. 

“Beterin beteri var” derler.

Bu günlere de şükürler olsun…