“Et fiyatlarını büyük besiciler ayarlıyor”

Antalya Ticaret Borsası’nın bugün gerçekleştirilen meclis toplantısına et konusu damga vurdu. Bakanlar Kurulu kararı ile Et ve Süt Kurumu’na (ESK), 75 bin ton kırmızı et, 500 bin büyükbaş ve 475 bin ise küçükbaş hayvan ithal etme yetkisi verilmesi sektör temsilcileri tarafından tartışıldı. Antalya Kasaplar Odası Başkanı da olan Osman Yardımcı, küçük besicilerin yok olduğuna ve sektöre büyük besicilerin yön verdiğine dikkat çekerken, ATB Başkanı Ali Çandır, kırsalda istihdamı sağlayacak tedbirler alınması gerektiğini söyledi.

“ETTE KDV KALDIRILSIN”

Türkiye Kasaplar ve Besiciler Federasyonu Genel Başkan Vekili ve Antalya Kasaplar Odası Başkanı da olan Antalya Ticaret Borsası (ATB) Meclis üyesi Osman Yardımcı, dışarıdan ithal edilen sıfır gümrüklü malların yerine içerideki malların KDV’sinin kaldırılmasının daha faydalı olacağını savunarak, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı görevine yeni atanan Ahmet Eşref Fakıbaba’dan etteki KDV’yi kaldırmasını istedi. 1 kilogram ette yüzde 8 KDV, yüzde 2 zirai stopaj ve yüzde 1 çiftçi primi ödendiğini ifade eden Yardımcı, bunların kaldırılmasıyla 40 Liralık ette 4 Lira indirim olacağını söyledi.

“KONU İŞİN MUTFAĞINDAKİ KİŞİLERLE İSTİŞARE YAPILARAK ÇÖZÜLMELİ”

Konunun sektörün mutfağında olan kişilerle istişare yapılarak çözülmesi gerektiğini vurgulayan Yardımcı, “İthalat, ihracat eden başkanları değil, iç piyasada olan, bu işin mutfağındaki köylüleri, besicileri dikkate alarak görüşmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“ÜRETİCİ BİRLİKLERİ İTHAL HAYVAN GETİRİYOR”

Büyük üreticilerin ithalata dayalı iş yaptıklarına dikkat çeken Yardımcı, “Bugün bazı kesimlerin başkanları ithalat yapıyor. Sen nasıl üreticinin başkanısın? Benim bildiğim kasaplar odası başkanı gidip 4 tane kasap dükkanı açmaz. Biz gidip 4 tane dükkan açsak kime zararımız olacak? Elbette kasap esnafına ama üretici birlikleri ithal hayvan, et getiriyor. Damızlığa karşı değilim ama ithal ete karşıyım. Sen üreticiyi kalkındıracağına kendi üreticinin batmasına sebep oluyorsun. O kadar güçlüysek önce üreticiye sonra kendi işimize çalışalım” dedi.

“BU İŞTEN RANT KAZANANLARI DEVLET BİZDEN İYİ BİLİR”

Et konusunu provoke edenlerin olduğunu söyleyen Yardımcı, “Bugün 1 kilogram ette 2 Lira fiyat arttığı zaman, 300 kiloluk 1 danada et olarak hesap etseniz 600 Lira fark eder. Adamın 10 bin tane malı olduğu zaman gerisini siz düşünün. Devlet, bizim bildiğimizin 100 katını bilir. Spekülatörlük yapanları, bu işten rant kazananları devlet bizden daha iyi bilir” diye konuştu.

“KÜÇÜK BESİCİ KALMADI, SEKTÖRÜ BÜYÜK BESİCİLER AYARLIYOR”

Besicileri yok etmeyecek şekilde ithalat kararını desteklediklerini belirten Yardımcı, şunları söyledi:

“Artık küçük üretici yok oldu. Önceden her evin altında 20-30 hayvanı olanlar bunu bıraktı şehre geldi. Eskiden küçük besiciler sektörü topluyordu. Türkiye’de eskisi gibi 10-20 tane hayvan ile besicilik yapan kalmadı. Devletin bu besicileri geri getirmesi lazım. Bugün bu iş büyük firmaların eline düştü. 5 bin, 10 bin besisi olan sektörü, fiyatları kendisi ayarlıyor. İthalata açılır ama ithalata açtığınızda iç piyasayı da düşünmeniz gerekiyor. Dışarıdan gelen et, fiyatları düşürmez. Sadece durdurur ve dengeler.”

“RAPORLAR UYGULANIRSA ET SIKINTISI KALMAZ”

Yardımcı, federasyon olarak verilen raporların incelenerek uygulanması halinde 6 ayda sektörün rölantiye gireceğini, 5 yıl sonra da Türkiye’de et sıkıntısı kalmayacağını savundu.

“ETTE ÇOK BÜYÜK SIKINTI YOK”

Türkiye’de çok büyük bir et sıkıntısı olmadığını da dile getiren Yardımcı, “Hiç kimse korkmasın. Ette sıkıntı yok. Belki Kurban Bayramı’nda geçen yılın fiyatına kurbanlık satılacak” diye konuştu.

“SIĞIRA VE DAMIZLIK DÜVEYE TEŞVİK VERİLSİN”

Teşvikler konusuna da değinen Yardımcı, danaya değil sığıra ve damızlık düveye teşvik verilmesini istedi.

“SPEKÜLASYON, MANİPÜLASYON YAPANLARI DEVLET TEŞHİR ETMELİ”

Et konusunda herkesin şikayetçi olduğuna işaret eden ATB Başkanı Ali Çandır ise, “Devletin elinde mekanizma var. Bu konuda spekülasyon, manipülasyon yapan varsa onları çıkarıp teşhir etmeli. Hepimizi zan altında bırakmamalı. Devlet  düzenlemeli, izlemeli, denetlemeli ve iyileştirmeli. Aksi takdirde kör dövüşü gibi her dönemde aynı şeyleri söyleyip devam edeceğiz. Reel olarak bu sektörü yaşayanlarla birlikte kurgulamalı. Yoksa günübirlik tedbirlerle her Kurban Bayramı’nda, her enflasyon arttığında aynı şeyleri söyleyeceğiz” dedi.

“DEVLETİN YAPMASI GEREKEN İNSANLARI KIRSALDA İSTİDAM EDECEK TEDBİRLERİ ALMAK”

Hem tarımın hem de hayvancılığın devletin mekanizmalarıyla programlanabileceğini vurgulayan Çandır, “Son dönemde inşaat ve hizmet sektörünü yoğunlaştırıp işgücünün tamamına yakınını şehirleştirince kırsallar boşaldı. Biz, kırsallar boşaldıkça ileride gıda riskiyle karşı karşıyayız diyoruz. Şuanda devletin yapması gereken, insanları kırsalda istihdam edecek, orada üretmelerini sağlayacak tedbirler almak. Nitekim dünyada artık insanları kırsalda yaşatmaya yönelik destekler ve teşvikler yapılıyor. Yerinde istihdam, alınacak kararlar ve tedbirlerle devletin görevidir” ifadelerini kullandı. HABER: YUSUF KATRAĞ