ÖMER YETGİN / BUGÜNLÜK

En iyi ekonomik veriler; enflasyonun nabzı çarşı – Pazar görüntülerinde kendini net biçimde gösteriyor.

Son aylardaki zamlar kuşkusuz ki başta dar gelirliler olmak üzere, emeklileri, yoksulları ve işsizleri derinden yaraladı. Yaralamaya da devam ediyor…

Bir kilo domatesin kilosu 8 liradan satıldığı bir ortamı yaşıyoruz…

Diğer ürünler de domatesten geri kalmıyor! Pazarlarda satıcılık yapan bazı esnaflar ise; ürünler pahalanınca daha iyi satış yaptığını düşünüyor ve olaya bakış açısı öyle…

Kendilerince haklı olabilirler. Olaya; kazanç noktasından bakarsak; pahalı ürüne yönelim psikolojik olarak ters etki yapabilir.

Ancak…

Gerçekçi olmak zorundayız…

En iyi ekonomik veriler vatandaşın alım gücünün düşmesinde…

‘’Bir şey pahalı olunca daha iyi satılıyor’’ mantığıyla olaylara bakış tarzı maddi durumu iyi olan kesime yönelik bir tespitten öteye gidemez. Yani; kilosu 7-8 lira olan domatese 5 kilo alan birisinin 40 lira vermesi; ne o satıcının gerçekleri ile bağdaşır, ne de ülkemizdeki asgari ücretle bağdaşır.

 

Tüm ihtiyacımız fiyatı cep yakan domates olabilseydi keşke!

İğneden ipliğe her şeye zam geldiği bir ortamda artık bir evde 2 kişinin çalışması da yeterli değil! Gerçek olan şu ki; yoksulluk artıyor, satın alma gücü düşüyor…

Her gelen zam dar gelirlinin canını acıtıyor!

Üretimin azaldığı, tüketimin çılgınlığa dönüştüğü bir ortamda; üretim moduna bir an önce geçmeliyiz

‘’Bir ürün pahalı olunca daha iyi satıyorum’’ diyen pazarcı esnafının bakış tarzıyla  hayat pahalılığına yönelik acı gerçeklerle yüzleşemeyiz!