Bugün 25 Nisan 2024 Perşembe
  • Antalya20 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2428.571
    %-0.03
  • Dolar
    32.5199
    %-0.10
  • Euro
    34.8
    %-0.22
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Hiç keşke demedim”
09 Haziran 2019 Pazar 16:33

“Hiç keşke demedim”

Takımının 8-2 önde olduğu ve verilecek olan araba ödülünden faydalanamayacağı yarışmayı kazanmak için kendisini zorlarken sakatlanarak Survivor’a veda etmek zorunda kalan Antalyalı Hikmet Tuğsuz, hiç pişman olmadığını ve “keşke” demediğini söyledi.

Takımının 8-2 önde olduğu ve verilecek olan araba ödülünden faydalanamayacağı yarışmayı kazanmak için kendisini zorlarken sakatlanarak Survivor’a veda etmek zorunda kalan Antalyalı Hikmet Tuğsuz, hiç pişman olmadığını ve “keşke” demediğini söyledi. Toros Kaplanı, şimdilik virgül koyduğu Survivor’a nokta koymayı da sabırsızlıkla beklediğini kaydetti.

 

O bir şampiyon. 10 pist ve saha yarışından oluşan dekatlonda yıllarca geçilemedi. Tüm Türkiye O’nu Acun Ilıcalı’nın hazırlayıp sunduğu Dominik Cumhuriyeti’ndeki bir adada çekilen Survivor 2019 Türkiye – Yunanistan yarışmasında yakından tanıdı. Gerek yarışmalardaki başarısı gerekse ada yaşantısındaki duruşuyla gönüllerde taht kurdu. Yarışmanın en büyük şampiyon adaylarından birisiydi ama hem takımının büyük farkla önde olduğu hem de ödülünden faydalanamayacağı bir yarışma esnasında sakatlanarak Survivor’a veda etmek zorunda kaldı. Yapılamaz denilenleri yaptığı için çevresindekiler O’na ‘Deli Hikmet’ diyor. Kimileri de ‘Toros Kaplanı’.  Toros dağlarında zaten survivor olan O kişi Antalyalı yörük Hikmet Tuğsuz. Tedavisi devam eden ve doktorların 1 yılda ancak iyileşebileceğini söylediği Tuğsuz, şimdilerde vaktinin büyük bir bölümünü Meydan’da 10 yıl önce kardeşi İbrahim ile birlikte açtığı, şehit aileleri ile gazilere ve yaşlıların evinde hizmetin ücretsiz verildiği Avtuğ Erkek Kuaförü’nde geçiriyor. Toros Kaplanı ile sizler için keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Gelin hep birlikte göz atalım.

3140810a-aaec-4f7e-8f07-7531841dea8e.jpg

HİKMET BİZE BİRAZ KENDİNDEN BAHSEDER MİSİN?

Ben yörük çocuğuyum. Antalya’da doğdum ve büyüdüm. Annem babam Antalya’nın Akseki ilçesi Bademli Köyü’nden. Yörüklerin geçim kaynağı hayvancılıktır. Bizde yörük olduğumuz için babam hayvancılıkla uğraşır. Bende köye gittikçe onlara yardımcı oldum. Onlar kadar olmasa da o ortamı yaşadım. El becerimin de yüksek olması doğal ortamda büyümemizden. Zaten bizim doğal hayatımız survivor. Yarışmaya gittiğimde de hiçbir şekilde yabancılık çekmedim.

 

BİRAZDA SPOR HAYATINDAN BAHSEDER MİSİN?

Ben milli sporcuyum. Yıllarca atletizm yaptım. Dekatlonda 8-9 yıl kimseye geçilmedim. Cirit atmada bir sporcum vardı ve çok başarılıydı. Eda Tuğsuz, önceki gün olimpiyat barajını geçti. O’na antrenörlük yapabilmem için sporculuğu bırakmam gerekiyordu. Daha sonra O’nunla çalışmayı bıraktık ve yağlı güreş pehlivanlarını çalıştırmaya başladım. Orhan Okulu, Mehmet Yeşil Yeşil, Serhat Gökmen gibi birçok başpehlivanı çalıştırdım. Şuanda başpehlivan Ali Gürbüz’ü çalıştırıyorum. Bildiğiniz gibi bu yıl sezona en iyi başlayan güreşçilerinden birisi. Bu yılki Kırkpınar yağlı pehlivan güreşlerinde hedefimiz altın kemeri almak. 

 

SURVİVOR’A GİTME SÜRECİ NASIL GELİŞTİ?

Ben sporcularla birlikte antrenman yapıp, onlarla birlikle yiyip içiyordum. 90 kilodan 130 kiloya çıktım. Sürekli beni Survivor’a göndermek için baskı yapıyorlardı. Antrenmanda videolarımı çekmişler ve düzenleyerek benden habersiz Acun Medya’ya yollamışlar. Seçmelere çağrıldığımda çok şaşırdım. Çeşitli elemeleri geçtikten sonra karşımda Acun abiyi buldum.

ayhn6549.jpg

EN BAŞARILI YARIŞMACILARDANDIN, GİTMEDEN ÖNCE BİR ÇALIŞMA YAPTIN MI?

Binaların arasında değil; köy ortamında, müstakil evlerin, tarlaların, bahçelerin arasında büyüdüm. Sabah çıkardık evden akşama kadar Toros dağlarındaydık. 20’li yaşların nesli bunları görmediği için el becerileri çok iyi değil. Yaptığım dekatlonda 10 branşı arka arkaya yapmak var. Atmalar, atmalar, koşu var. El becerisi ve fiziksel özelliğin yeterli olması gerekiyor. Birçok branştaki sporu da amatör olarak yapıyordum. Onun için el becerim iyiydi. Birde parkuru gördüğümde nereden nasıl geçeceğimi kafamda tasarlıyordum. Arkadaşlarımın çoğu da bana soruyordu. Yüzde 90 atışları benim yaptığım gibi yapıyorduk.

 

ADA HAYATI NASILDI?

Giderken ne bulursam yerim, bulamazsam da yaratırım demiştim. Orada herkesi doyuran, herkese katkı sağlayan kişilerden birisi bendim. Ateş yakıyor, kokonat kırıyordum. Arkadaşlarımız aç kalmasın, daha iyi ada şartlarımız olsun diye elimden geleni yaptım. Oradaki oturakların, barakaların çoğunu ben yaptım. Sal, sahile oturma yerleri yaptım. Yörük çocuğu olduğum için dağda da bu tür şeyleri yapmak zorundaydık.

 

SAKATLANDIĞIN YARIŞMADA HEM TAKIMIN ÖNDEYDİ HEM DE SEN KAZANDIĞIN HALDE ARABA ÖDÜLÜNÜ ALAMAYACAKTIN.  O YARIŞTA KENDİNİ ZORLADIĞIN İÇİN KEŞKE DEDİN Mİ?

Hiçbir zaman keşke demedim. 8-2 fark vardı. Kazanacağımız yüzde 99’du ama her çıktığım oyuna kazanmak için çıktım. Biz Türk milletiyiz. Hiçbir şekilde bizim literatürümüzde zorlamamak yok, sonuna kadar zorlamak vardır. Millet olarak hep kazanalım derdindeyiz. Onun için hiçbir zaman pişman olmadım ve hiç keşke demedim.

 

ŞUANDA SAĞLIK DURUMUN NASIL?

Sağ ayağımın iç yan bağı, dış yan bağı, ön ve arka çaprazlar kopuk. İç menüsküste 3 yırtık ve patellerin altında parçalı kırıklar var. Salı günü zor bir ameliyat geçireceğim. Doktorlar iyileşmem için 1 sene veriyorlar ama ben 5 ayda koşmaya başlarım diye düşünüyorum.

 

YUNAN YARIŞMACI AFRODİTİ İLE ARANDA DUYGUSAL BİR BAĞ OLDU MU?

Hiç kimseyle duygusal bir bağım olmadı. Hepsini kardeşim, ablam, abim gibi gördüm. Hepsi benim arkadaşım. Hiçbir şekilde yanlış bir düşünce içerisine girmedim.      

 

YUNAN SPORCULARIN SANA BAKIŞ AÇISI NASILDI?

Yunanlılar beni lort gibi, bir gladyatör, savaşçı gibi görüyorlardı. Normal bir insan olmadığımı, hiç yorulmadığımı söylüyorlardı.

sam_8418.jpg

SANA DELİ HİKMET DENMESİNDEN RAHATSIZLIK DUYUYOR MUSUN?

Bana deli Hikmet demelerinin sebebi, hiç durmamam. Ben sporcuyken de kimsenin yapamadıklarını yapıyordum. Kimsenin yapamadıklarını yaptığımdan dolayı gözü kara anlamında deli Hikmet deniyor. Yoksa normal deli olduğumuzdan deli denmiyor. Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derlermiş.

 

ANLAŞAMADIĞIN YARIŞMACILAR VARDI DEĞİL Mİ?

Evet. Mesala Sabriye kendini yarışmaya hiç veremiyordu. Kavgalar çıkartıyor, sürekli takımın moralini bozuyordu ama yarışmaya çıktığımızda desteklemeye çalışıyorduk. ‘Ben kendimi zorlayamam, vücudumdan para kazanıyorum’ diyordu. Oysa ki Survivor’un nasıl bir yer olduğunu bilen birisi. Madem kendinin sakatlanmasını istemiyorsun, vücudundan para kazanıyorsun neden geldin Survivora? Yazık değil mi? Benim vücudumda sağlam yer yoktu. Sakatlandığımda bile Seda, sevinç yaptığımı zannetmiş.

 

YUSUF VE ATAKAN İLE KAVGALAR ETTİN, HERHANGİ BİR KIRGINLIĞIN VAR MI?

Ben Yusuf’u yendiğimde ‘Hiçbir başarı tesadüf değildir’ diye sevinç yapıyordum. Bunu söylememin nedeni ilk karma oyunda ‘Tesadüfen beni yendi’ diye bağırmasıydı. Halka oyununda da yendiğimde aynı sevincimi yaptım ve dönerken birlikte kafama çember geçirdi. Bende o refleksle çemberi sırtına doğru vurdum. Onu yapmasaydım benim survivorum orada biterdi. İyi de refleks göstermişim diyorum. Çünkü, kim olsa aynı şeyi belki daha fazlasını yapardı. Atakan’a yaptığımdan da pişman değilim.  Atakan’ın Bora’yı yendikten sonra benim dibime kadar gelip kafamı çekerek havaya atıp tekme vurması var. Bir tur sonra bende çocuk gibi sallayınca laflar söylemeye başladı. Ben bana bir yapılırsa ben on yaparım dedim. Yarışmada olan orada kaldı. Dışarıda benim bir kırgınlığım olamaz.

 

SURVİVOR’DA EN SEVDİĞİN YARIŞMACILAR KİM?

Seda ve Sema. Seda, Sema, Turabi, Adem iyi performans gösteren isimler.

 

TURABİ’YE BENZETİYOR MUSUN KENDİNİ?

Turabi de bizim gibi kırsalda, Toroslarda büyümüş. Bizim gibi yokluğun içinden gelen bir arkadaşımız. Büyüdüğümüz ortamlar aynı.

 

KİMİN ŞAMPİYON OLMASINI İSTERSİN?

Kimin şampiyon olmasını istersin farklı, kim şampiyon olmalı farklı bir şey. Şuan hepsi şampiyon adayı ama Yusuf şampiyon olsun isteniyor. Yusuf benimle 30 defa yarışmışsa 20’sini ben yeniyordum. Yusuf’un ada yaşantısı yok. Hiçbir şey yaptığını görmedim ama Seda’nın yarışmaları Yusuf gibi. Attığında iyi atıyor, atamadığında atamıyor. 17 yıldır spor yapmamasına, 2 çocuk annesi olmasına rağmen parkuru çok güzel. Seda 35, Yusuf 23 yaşında. Seda adada ateş yakıyor, yemek yapıyor, kokonat toplayıp açıyor, testereyle ağaç kesiyor. Eline çivi alıp çakabiliyor. Bunları da değerlendirmek lazım. Tam bir survivor diyebilirim. Bence artık kadın bir yarışmacının şampiyon olması gerekir. Yusuf şampiyon olmaya yakın ama survivor gözüyle bakarsak Seda şampiyon olmalı.

 

YUNAN YARIŞMACILARDAN HANGİSİNİ FAVORİ GÖRÜYORSUN?

Performans olarak Katarina Dalaka çok iyi ama karakter olarak da Kriyakos çok iyi. Afroditi, Nikos da iyi ama Kriyakos abi gibi. Onlardan kim olursa olsun ama Katarina bir adım daha önde.

 

KALSAYDIN ŞAMPİYON OLUR MUYDUN?

Ben oraya şampiyon olmaya gitmedim. Hep ‘Şampiyon olmaya değil efsane olmaya geldim’ dedim. Şampiyonlar unutuluyor ama efsaneler unutulmuyor.

 

SURVİVOR’A TEKRAR GİTMEK İSTİYOR MUSUN?

Sakatlanınca ister istemez Survivorum bitti diye bağırmışım. Tamamen istemim dışında. Sakatlandığımda adaya gelişimden sakatlandığım ana kadar 4 aylık süre gözümün önünden geçti. Hastaneden çıktığımda Acun abi yanıma geldi ve ‘Şampiyon olamadın ama gerçekten efsane oldun. Çok iyi yarışmalar çıkardın. Bunu herkese kanıtladın. Hiçbir şeyin bittiği yok, bunun senesi ondan sonraki senesi var. Sen biran önce iyileşmeye bak’ diye bir konuşma yaptı. Çağırırlarsa seneye yine giderim ama çağırmazlarsa kendi işim olan antrenörlüğü yapmaya devam ederim. Arkadaşlarıma da söyledim, ‘Şimdi virgülü koydum inşallah bir gün nokta koymaya geri geleceğim’ diye. O nokta koymayı sabırsızlıkla bekliyorum.

 

SON OLARAK NE SÖYLEMEK İSTERSİN?

Oraya giderken spor camiasının çoğunluğu tanıyordu beni.  Şimdi tüm Türkiye tanıyor. Çok sayıda destekleyenimiz olmuş. Beni destekleyenlerden Allah razı olsun. Desteklemeyenlerden de Allah razı olsun. Sonuçta bir Fenerbahçe – Galatasaray derbisinde tüm Türkiye oraya kilitleniyor. Ben oradayken de herkes Yusuf ile benim oynamamı bekliyordu. Ben gidince rekabet biraz düştü. Önümüzdeki yıllarda Turabi ve Adem ile yarışmak isterim. Olursa hiçbir başarının tesadüf olmadığını onlara karşı da göstereceğim. Şampiyonlarla efsaneler biraraya gelirse ne olur bilmiyorum. YUSUF KATRAĞ’IN RÖPORTAJI

Bu haber toplam 6834 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim