Bugün 24 Nisan 2024 Çarşamba
  • Antalya28 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2428.571
    %-0.03
  • Dolar
    32.5199
    %-0.10
  • Euro
    34.8
    %-0.22

Ergün Efe

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Ergün Efe

İçinde yaşadığı sistemi tanımamak

03 Eylül 2019 Salı 04:19
Bugün ülkemizde mevcut ‘sistem’in neden layıkıyla işlemediği hususunu ideolojik konumlama ile değil, bilimsel kanıt üzerinden sizlerle paylaşmak istiyorum.
 
İster demokratik, ister faşist, ister teokratik, hangi sistemi ele alırsanız alın, mutlaka kendine özgü ve asla taviz vermeyeceği bir “işleyiş biçimi” vardır. İşte bizde ki en büyük ‘de facto’ durum bu! Sorunumuz, anayasada belirtilen sistem ile pratikte işletilen sistemin örtüşmemesi...
 
Tarafsız bir şekilde sizlere demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletinin (normalinde) işleyiş biçimini anlatacağım. Yorumu size bırakıyorum. Milli iradeye dayalı demokratik, laik sosyal bir hukuk devlet modelinde devlet, din olgusu üzerinden vatandaşı ile münasebet kurmaz.
 
Öyle bir devlete mensup olan vatandaş ise (inanç özgürlüğü olduğu için) dinini, mezhebini tercih ederken özgürdür, onun vecibelerini gönül rahatlığı ile yerine getirebilir. Ayrıca onunlada yetinmeyip aynı inanca sahip olanlarla özelde veya kendi sosyal alanlarında muhabbettini doyasıya yaşayabilir.
 
Lakin belirtilenlerin dışında kalan sosyal alanda kendisi ile aynı inanca veya mezhebe mensup olmayanlara, hatta tamamen farklı dinden veya dinsiz olanlara kendi özel tercihi olan dinliliğini veya dinsizliğini dayatamaz, din veya dinsizlik algısı üzerinden sosyal alanda insanları sınıfl andıramaz, tercihler yapamaz!
 
 Yine böyle bir sistemde devletin vatandaşları ile münasebetini onların dini, mezhebi, dinsizliği veya mezhepsizliği üzerine kurması yasaktır. Devlet ne dinli ne dinsizdir, devlet din konusunda nötrdür! Yani öyle bir sistemde devlet vatandaşının dinli veya dinsiz olması ile asla ilgilenmez.
 
Bu sistemde devleti yönetmek için seçilenler asla siyasi, dini veya dinsizlik yakınlığı üzerinden kadro oluşturamaz, kimseyi işe alamaz. Bu sistemde “sadakat” vardır ama “liyakat esasına dayalı sadakat” vardır. Kurumsal olarak devlet din karşısında nötr konum alsada, devlet idaresine seçilenlerin anayasal hukuk çerçevesinde tüm vatandaşların (inanç ayrımı yapmaksızın) ihtiyaçlarını giderme görevi bulunmaktadır.
 
Elbette hepsini anlatmak buraya sığmaz, ama lütfen düşününüz...
 
Şimdi sistemin işleyiş biçimi bu, ama hala “Atatürk dinli mi, dinsiz miydi?” diye o devletin yurttaşları tartışıyorsa, bunun geriye sadece iki nedeni olabilir. Devlet anayasal olarak tanımlamış ancak yurttaş içinde yaşadığı sistemi hala anlayamamış. Dolayısıyla sistemi içselleştirmemiş demektir.
Bu yazı toplam 703 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim