Iltar’dan bakan İsmet Yılmaz’a çağrı: “Katkı vermeye hazırız”

Yeni sistemin çok sık değişmesi konusunda bakanlık yetkililerini beceriksizlikle suçlayan Iltar; “Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla herhangi bir bilimsel çalışma, altyapı hazırlığı olmadan alelacele kaldırılan TEOG’un yerine getirilen sistem, Bakanlık tarafından beceriksizliklerini ilan edercesine hala revize edilmeye çalışılıyor” dedi.

ÖLÇME SİSTEMİ BİLİMSEL DEĞİL

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın yeni sınav sistemiyle ilgili dün yaptığı açıklamaları değerlendiren Iltar; yeni sınav sisteminde 8’nci sınıftan da soru sorulacağını, sınav süresinin 135 dakika, soru sayısının ise 90 olacağını söyledi. Bu değişiklikle eğitimin kalitesinin tam ölçülemeyeceğine vurgu yapan Iltar; “ Eğitim-İş olarak üç yıllık eğitimin 60 soruda ölçülmesinin bilimsel olarak yanlış ve ölçme değerlendirme ilkelerine aykırı olduğunu belirtmiştik. Şimdi soru sayısı 90’a çıkarılmıştır, ancak derslere göre soru sayısının dağılımı hala sağlıklı değildir. Sınavda, haftada 2 saat olan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisinden de 10 soru, haftada 4 saat olan İngilizce dersinden de 10 soru sorulacaktır. Soru sayısı, haftalık ders saati sayısına göre belirlenmelidir. Ayrıca 135 dakikalık tek oturumlu sınav süresi öğrencilere uzun gelecektir ve mutlaka sınava 10 dakikalık ara verilmelidir”  ifadelerini kullandı.

BAŞARININ YOK SAYILMASI BÜYÜK HAKSIZLIK

Yeni sistemde sadece 8’nci sınıftan soru sorulmasını da çok sert sözlerle eleştirilen Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Fatin Iltar,  bu kararın dershaneciliği yeniden hortlatacağına dikkat çekti.  Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın açıklamalarına karşılık, “Sınavda sadece 8. sınıf programından soru geleceğini belirten Bakan, 6 ve 7. sınıf programlarından soru sorulmasının velileri, ilave kaynakları aramaya, dershaneciliğe iteceğini belirtirken maiyetinde görev yapan onlarca eğitim uzmanının bugüne kadar bunu göremediğini de ifade etmiş oldu. O halde sormak gerekmez mi, bu kişiler gerçekten uzman mıdır? Uzmansa hangi alanda uzmandır”  ifadelerini kullanan  Iltar,  şöyle devam etti: “ Bakanın dediğine göre “Hiçbir çocuk tercih etmediği okula yerleşmeyecek.” Ancak fen liselerinin 33 bin, sosyal bilimlerin 10 bin, Anadolu liselerinin 340 bin olmak üzere toplam kontenjan sayısı 380 bindir.  Kontenjanı az olan okullar daha çok öğrenci tarafından tercih edildiğinde oluşacak yığılma nasıl aşılacaktır? Burada okul başarı puanı devreye girmesi gerekirken, Bakan başarı puanının dikkate alınmayacağını açıklamıştır. Özel okullarda notların şişirilmesine yıllardır engel olmayan Bakanlığın, şimdi devlet okullarındaki çocuklarımızın gerçek başarılarını yok sayması büyük bir haksızlıktır.”

BAKAN YILMAZ’A ÇAĞRI

Sınav sisteminin kaldırılmasıyla, çocukların yarış atı olmaktan kurtarılacağını söyleyen bakan Yılmaz’ın açıklamasını temelsiz bulan Başkan Iltar, eğitim ile ilgili uygulamaların bilimsel ve çağdaş olması olmadığını, mevcut sistemle eşitsizlik ve torpilin üst seviye çıkacağı uyarısında bulundu.  Iltar, açıklamasını şu sözlerle noktaladı: “Bakan Yılmaz’ın açıklamaları, “sınav kaldırılacak, çocuklarımız yarış atı olmaktan kurtarılacak, çocuklarımız dershanelere mahkûm edilmeyecek” gibi söylemlerin temelsiz olduğunu, aksine daha çok sınav, daha çok belirsizlik, daha çok torpil ve daha çok eşitsizlikle karşı karşıya kalacağımızı göstermektedir. Başarılı olabilecek bir sistem en az 11 yıl boyunca uygulanabilir olmalıdır. Çünkü sistem gereği bu öğrenciler 11 yılın sonunda gerekli dönüt vermeye ancak başlarlar. Buradan açık çağrı yapıyoruz: Tüm sorunlarımızın çaresi bilimdir. Eğitimde bilim için adres Eğitim-İş’tir. Tüm kadromuzla köklü ve en ideal sistemi ortaya koymaya da, katkı sunmaya da hazırız.

(Haber: Eyüp KOÇAK)