Bugün 24 Nisan 2024 Çarşamba
  • Antalya30 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2430.366
    %0.04
  • Dolar
    32.529
    %0.08
  • Euro
    34.865
    %0.09
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
İmar barışına mühendis tepkisi
22 Şubat 2019 Cuma 16:30

İmar barışına mühendis tepkisi

2018 yılı genel seçimleri öncesinde hayata geçirilen imar barışına en üst perdeden tepki konunun uzmanı inşaat mühendislerinden geldi. İMO Genel Başkanı Cemal Gökçe, “Can ve mal güvenliğini ilgilendiren bir konuda barış olur mu?” diye sordu.

2018 yılı genel seçimleri öncesinde hayata geçirilen imar barışına en üst perdeden tepki konunun uzmanı inşaat mühendislerinden geldi. İstanbul Kartal’da çöken ve 21 kişinin hayatını kaybettiği binayı örnek gösteren İMO Genel Başkanı Cemal Gökçe, “Can ve mal güvenliğini ilgilendiren bir konuda barış olur mu?” diye sorarken, Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, “İmar barışıyla riskli ve kaçak binaların affedilmesinin yolu açıldı” dedi.

 

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi, gün boyu süren ‘Kentsel Altyapı Çalıştayı’ düzenledi. Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren İMO Genel Başkanı Cemal Gökçe ve Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, 2018 yılı genel seçimleri öncesinde uygulamaya konan ve yaklaşık 10 milyona yakın başvurunun olduğu imar barışına tepkilerini dile getirdi. Çalıştayda Prof. Dr. Halim Ceylan ‘Kentsel Ulaşım Planlaması ve Hareketlilik’, Öğretim Üyesi Metin Mutlu Aydın ile Yüksek İnşaat Mühendisi Osman Tabak ise ‘Kent İçi Ulaşım: Antalya Örneği’ konulu sunum gerçekleştirdi. 3 çalışma masasının oluşturulduğu çalıştay, tartışmaların ardından genel değerlendirmeyle son buldu.

 

“ÇARPIK KENTLEŞME VE YAPILAŞMA VAR”

Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren İMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, 1960’lı yıllardan itibaren köy ve kent nüfusundaki yoğunluğun değişmeye başladığına dikkat çekti. “1960’lı yıllarda köy nüfusu, ülke nüfusunun yüzde 75’ini, kent nüfusu da yüzde 25’ini oluşturuyordu. Bugün bu olgu tam tersine dönmüş durumda” diyen Balcı, nüfusun ikiye katlanmasına rağmen çarpık kentleşme ve yapılaşma sürecine uygun politikalar üretilememesinin ciddi anlamda maddi ve manevi bedellerin ödenmesine neden olduğunun altını çizdi. Bugün sağlıksız ve güvenilir olmayan yapı stokuna sahip kentlerde yaşadığımız gerçeğiyle karşı karşıya olduğumuza işaret eden Balcı, bu nedenle kentlerin barındırdığı risklerin ortadan kaldırılması, sağlıklı ve yaşanabilir kentlerin inşa edilmesi gerektiği konusunda sadece uzmanların değil herkesin uzlaştığını söyledi. Balcı, Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Mehmet Özhaseki’nin “Şehirlerimizle ilgili 2 ana tespitte bulunmak gerekirse birincisi sağlıksız şehirlere sahibiz, ikincisi de kimliksiz şehirlere sahibiz” sözüyle devletin en üstünde de sorunun teyit edildiğini kaydetti.

sam_5622.jpg

“ANTALYA’NIN SORUNLARININ TESPİT EDİLMESİ VE ÇÖZÜMÜNÜN BELİRLENMESİ AMACINDAYIZ”

“Kentsel gelişme politikalarında yerel paydaşlara daha fazla yetki verilmesi, kentlere özgün politika geliştirilmesi ve merkezi yönetim politikalarının yerel durum ve niteliklere daha duyarlı hale gelmesi kentsel yaşanabilirlik durumuna olumlu yansıyacaktır” diyen Balcı, çalıştayı düzenlemekteki amaçlarının çağdaş zorlukları yenme sanatında ortak akıl ile Antalya’nın kentsel altyapı sorunlarının tespit edilmesine ve çözüm yollarının belirlenmesinde katkı koymak olduğunu söyledi. Antalya’nın içinde bulunduğu kentsel altyapı sorunlarının çözümü için klasik planlama ve yönetim anlayışı dışında farklı anlayışlara ihtiyaç olduğunu vurgulayan Balcı, çalıştayın farklı anlayış arayışı olarak algılanması gerektiğine dikkat çekti. Kentsel altyapı sorunlarının giderilmesinin mühendislik dalları ve sosyal bilimler alanlarının uyum ve eşgüdüm içinde disiplinler arası işbirliğiyle mümkün olduğunu vurgulayan Balcı, İMO olarak düzenledikleri konferans, seminer, çalıştay ve sempozyumlarla disiplinler arası işbirliği ortamının sürekli ve tutarlı biçimde oluşturulması amacında olduklarının altını çizdi.

 

“İMAR BARIŞIYLA RİSKLİ VE KAÇAK YAPILARIN AFFEDİLMESİNİN YOLU AÇILDI”

Kenti ve ülkeyi yöneten iradeler tarafından dikkate alınma noktasında dirençle karşılaştıklarını, popülist ve oy kaygısına dönük politikaların yaptıkları uyarıların ve yol göstermelerinin önüne geçtiğini belirten Balcı, şunları dile getirdi:

“İş sağlığı ve güvenliği diyoruz, dinletemiyoruz. Deprem master planı diyoruz, bitmeyen planlar yapılıyor maalesef. Fay hatları her an kırılabilir diyoruz, kader diyorlar. Kent yoğunluğu, trafik yoğunluğu diyoruz, alışveriş merkezlerini merkezde yapmak için plan tadilatlarına yükleniyorlar. Kentsel dönüşüme yeni bir bakış açısı getirelim, uydu kentleri tartışalım, hızlı raylı sistemleri konuşalım diyoruz, parsel bazında yık-yaplara ruhsat vermek için yarışıyorlar. Kentsel dönüşüm master planı diyoruz, aylar sonra insanlarımız durduk yere yıkılan binaların altından kazınırken, altı doldurulmamış, paydaşların görüşleri alınmamış kentsel dönüşüm anayasası diyorlar. Ruhsatsız kaçak yapılar diyoruz, imar barışı diyorlar. Ne acıdır ki, bir yandan riskli binalar kentsel dönüşüm politikalarıyla yıkılmak üzere harekete geçirilirken diğer yandan da imar barışı ile riskli ve kaçak binaların affedilmesinin yolu açılıyor. Yaşanan her felaketten sonra ‘Dersimizi aldık’ deyip yeni yasalar çıkarılsa da pratikte ne yazık ki önemli bir mesafe kat edilemiyor. Başka Antalya yok diyoruz, onlarda ‘Başka Antalya yok’ diyor ama biraraya gelmiyorlar.”

 

“PANİK BAŞLADI”

İstanbul Kartal’da bina çökmesiyle 21 kişinin hayatını kaybetmesi ve Çanakkale Ayvacık’taki depremin üst üste gelmesiyle paniğin ortaya çıktığını belirten İMO Genel Başkanı Cemal Gökçe ise, “Ayvacık’taki 5,3 büyüklüğündeki deprem İstanbul, İzmir’deki yapılarda hasar oluşturuyorsa, İstanbul’da yaşanacak 7 ve üzeri büyüklüğündeki depremden korkmamak mümkün değil. İstanbul başta olmak üzere ülkemizdeki yapıların önemli bir kısmı mühendislik hizmeti almamış durumda. İstanbul Kartal’da yıkılan bina 5+1 olarak projelendirilmiş ve yapılmış, hemen sonra 3 kat daha ilave edilmiş. 3 kat üzerinde kaçak yapı olan bir bina göçüyor, 21 insanımızı öldürüyor biz olayı gidiyor deniz kumuna bağlıyoruz” dedi.

 

“RİSKLİ YAPILARIN ENVANTERİ İMAR BARIŞIYLA ORTAYA ÇIKTI”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından gönderilen genelge ile riskli binaların envanterinin çıkarılarak 3 ay içerisinde bildirilmesinin istendiğini hatırlatan Gökçe şunları dile getirdi:

“Türkiye’deki riskli yapıların envanteri oluştu. 2018 yılının Mayıs ayından bu yana imar barışı diye bir şey konuşuyoruz. İmar barışı diye bir şey olur mu? Can ve mal güvenliğini ilgilendiren bir konuda barış olur mu? 10 milyon mertebesinde müracaat olduğu açıklandı. Biz balkon çıkıntısı, terasın üzerinin kapatılması gibi yapının güvenliğini etkilemeyen konular üzerinde durmuyoruz. Bunlar yasal bir çerçeveye kavuşturulabilir. Sorun yok ama siz tümüyle kaçak olarak yapılmış yapıyı mal sahibinin kendi beyanına bırakıyorsunuz. Mal sahibi 5-7 kat yapı yapmış. Hiçbir mühendislik hizmeti görmemiş. O yapının depremde yıkılmayacağını, güvenli olduğunu mal sahibinin insafına bırakmış olmak kadar daha kötü bir şey olamaz. Riskli yapılar belli. İmar barışı dosyalarını karıştırın orada göreceksiniz. Hızla çevre ve şehircilik müdürlüklerine sunulmuş olan o dosyalar karıştırılsın, öncelikli olarak hiç mühendislik hizmeti almamış olan yapılar ayıklanarak derhal yıkılsın.”    

sam_5623.jpg

“ANTALYA’NIN YAPILARINI GÖRDÜKÇE İÇİM SIZLIYOR”

Dünyanın iklim değişikliğiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Gökçe, kentlerin alt ve üst yapılarının mutlaka planlı mühendislik ilke ve kurallarına uygun olarak yapılması gerektiğinin altını çizdi. Antalya’nın yapılarını gördüğü zaman içi sızladığını söyleyen Gökçe, üst yapı ile alt yapı arasında fark olmadığına dikkat çekti. Üst yapının da alt yapının da planlanması gerektiğini kaydeden Gökçe, bundan yerel ve merkezi yönetimlerin sorumlu olduğunu dile getirdi. Alt ve üst yapı açısından coğrafi bilgi sistemlerinin etkili bir şekilde kullanılmasının şart olduğunu ifade eden Gökçe, “Kentlerin sayısallaştırılmış doğal coğrafi haritaları mutlaka yapılmış olmalı. Sayısallaştırılmış altyapı şebekeleri ve üst yapılar dikkatle izlenmeli” dedi.

 

SU KAYNAKLARI MASAYA YATIRILDI

Çalıştay kapsamında konuşma ve sunumların ardından öğleden sonraki bölümde 3 çalışma masası oluşturuldu. İMO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Bülent Erkul başkanlığındaki 1’nci masada ‘Su Kaynakları, Havza Yönetimi, İçme Suyu, Barajlar ve Enerji’ konuları ele alındı. Bu masada Antalya İçme Suyu Havzaları ve Korunması, Kırkgöz, Düden Suları ve Antalya Kentsel Su Gereksinimleri, Hidro Elektrik Santralleri (HES) ve Çevreye Etkileri, Antalya İçme Suyu Kalitesinin Durumu, İçme Suyu Temini ve Şebekelerde Kullanılan Boru Türlerinin Maliyete Etkisi, İçme Suyu Tarifeleri ve Su Tasarrufu, İçme Suyu Şebekelerinde Klorlama, Su kayıp ve kaçaklarının Tespitine Yönelik Modeller konuları üzerinde duruldu.

 

ATIKSU VE KATI ATIK YÖNETİMİ ÜZERİNDE DURULDU 

İMO Yönetim Kurulu ikinci Başkanı Cemal Akça’nın başkanlık ettiği 2’nci çalışma masasında ise ‘Atıksu, Arıtma, Kanalizasyon ve Katı Atık Yönetimi’ konu başlığı altında Türkiye`de ve Antalya`da Atık Su Arıtımı, Antalya Kanalizasyon Sistemi, Antalya Kenti Katı Atık Yönetimi ve Katı Atıkların Düzenli Depolama Yöntemiyle Bertarafının Değerlendirilmesi, Antalya`da Katı Atık Geri Dönüşüm Çalışmaları konularına yoğunlaşıldı.

 

KENT PLANLAMASI ÜZERİNDE ÇALIŞILDI

İMO Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Cem Oğuz’un başkanlığındaki 3’ncü çalışma masasında da ‘Kent Planlama, Tasarım, Altyapı ve Yönetim, Kent İçi Ulaşım’ başlığı altında Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım ve Altyapı, Altyapı Bilgi Sistemleri, Kent Planlama Süreci ile Kentsel Altyapı Yatırımlarının İlişkisi, Antalya`da Kentsel Altyapıda Uyum, Estetik Sorunlar ve Çözümler, Yeşil Altyapının Mekansal Planlama ve Sürdürülebilir Kentsel Gelişimindeki Rolü ve Önemi, Doğal Afetler ve Bu Afetlerin Oluşturduğu Risklerin Azaltılması, Doğal Afet ve Diğer Jeolojik Proseslerin Altyapı ve Kent Planlamasına Etkileri, Altyapı Sistemlerinin Deprem Performansı Açısından Değerlendirilmesi, Kentsel Toplu Taşımacılık ve Aktarma Olgusu, Kentiçi Ulaşımda Enerji Verimliliğini Artırıcı Önlemlerin Uygulanabilirliği, Antalya`da Kentiçi Ulaşımda Bisiklet kullanımının artırılması, Akıllı Sinyalizasyon Sistemlerinin geliştirilmesi Yakıt Tüketimi Üzerindeki Etkileri masaya yatırıldı. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 3069 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim