Mustafa Yetgin

Havaların ısınmaya başladığı şu günlerde sağlığımız için su çok büyük önem taşıyor.

Dünyanın %70’i sudur ve yeryüzündeki su kaynaklarının yaklaşık%0.3′ü kullanılabilir ve içilebilir özelliktedir.

Şöyleki, su sağlık için hayati önem taşıyor. Ve içerdiği sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve fosfat gibi vücut için önemli olan mineraller içeriyor. Su, insan hayatı için oksijenden sonra en önemli ikinci ihtiyaç olarak gösteriliyor. Çünkü kanın %83’ü, kemiklerin %22’si, beynin ve kasların %75’i sudan oluşuyor. Ter, tükürük, idrar gibi vücut sıvılarının üretimi, atıkların atılması, suda eriyen besinlerin emilimi, eklemlerin ve gözün kayganlaşması, vücut ısının düzenlenmesi su ile mümkün oluyor. 

Mart ayında olduğumuz bugünlerde hava sıcaklıkları yavaş yavaş artıyor ve buna bağlı terleme olayı da çoğalıyor.

Vücudumuzun terlemesi demek, sıvı kaybı demektir ve kaybettiğimiz suyu vücudumuza tekrar kazandırabilmek için su içmeliyiz.

Atalarımız bile ‘’Su gibi aziz ol’’ diye boşuna dememişlerdir.

Benim burada belirtmek istediğim şey; sıcak havalarda ve egzersiz sırasında daha fazla su tüketilmelidir.  Yeterli miktarda  su tüketilemezse susuzluk ortaya çıkar. Susuzluğun hafif belirtileri; baş ağrısı, yorgunluk ve kabızlıktır. Uzun süren durumlarda ciddi hastalıklara da neden olabilir.

Su tüketimi tek başına olduğu gibi süt, çay, meyve suyu gibi alkol dışındaki tüm içecekler ve besinlerden de sağlanır fakat bu içeceklerin suyun yerine geçmeyeceği unutulmamalıdır. Vücut susuz oluncaya kadar susama hissi ortaya çıkmaz. Dolayısıyla susamadan önce su içmek çok önemlidir. Çocuklar ve yaşlılar susama hissini yetişkinlere göre daha az hissettikleri için, su içmeleri hatırlatılmalıdır.

Yetişkinler günde 2 veya 3 litre su içmelidir.

Çocuklar ve yetişkinler günde 2 litre su tüketmelidir.

Benim burada söylemek istediğim bir başka husus da içme suyumuzu bilinçli tüketmeliyiz.

Su israfına son vermeliyiz.

Mesela saatlerce suyla araba yıkayan insanlar görüyorum. Bu durum beni çok üzüyor.

Su kaynaklarımızı da korumamız lazım.

Geleceğimiz için ve çocuklarımız için bunu yapmalıyız.