Kanseri ‘büyülü fırçalarla’ yenip, sergi açtılar!

 Ali Parçaoğlu, Atilla Öz,  Ayşe Gün, Canan Figen Özkaya, Cemile Pektaş, Elmas Çalışkan, Kısmet Özgüney’in resimlerinden oluşan karma resim sergiye; Antalya Kadınlar Birliği Başkanı  Hikmet Özkaya, Memorial Antalya Onkoloji Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan,  Kemoterapi ve Sanat Merkezi Sorumlusu Aysun Erdoğan da katıldı. Birbirinden özel sulu boya teknikleriyle yapılan resim örnekleri, sergiye katılanların büyük beğenisini kazandı. 

AMACIMIZ, HASTALARIN YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRMAK

Memorial Antalya Onkoloji Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, 5-11 Mart tarihinde gerçekleştirilen Büyülü Fırçalar sergisi ile ilgili görüşlerini dile getirdi.  Kanser tedavisi gören hastaların, hayatın içine dâhil edilmesi projesinden yola çıktıklarını aktaran Özdoğan, gerçekleştirilen sergiden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.   Hastaları içinde bulunduğu psikolojik durumdan kurtarma amaçlı kurulan merkez sayesinde, sosyal bir çevrenin oluşabildiğine dikkat çeken Özdoğan : “Kanser hastaları içinde bulundukları, onları rahatsız eden psikolojik durumdan kurtarma amaçlı, yaşam kalitesini artırma amaçlı bu tür sanatsal faaliyetlere taşıyoruz hastaları.  Bunu yaparken de resim öğretmenleri, bu işe gönül vermiş insanları işin içine dâhil ederek yapıyoruz. Yaklaşık 10 yıldır kanser hastalarını sanatsal tedavileri dâhil etmeye çalışıyoruz.  Buradaki amacımız, hastaların yaşam kalitesini artırmak. Sanatsal tedavisi yapıyoruz diye kanseri yenmiyoruz. Ama kanseri tedavi etmek sadece damardan ilaç vermek anlamına gelmiyor.  İnsanların psikolojilerini, bakış açılarını, geleceğe umutla bakmalarını sağlamak için de bu tür aktiviteler yapıyoruz” diye konuştu.

SANAT TEDAVİDE YARDIMCI ETKEN

Tamamlayıcı ve alternatif tıp tedavilerinin tarihteki varlığından da bahseden Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, resim sanatının tedavide en uygulanabilir sanatsal aktivite olduğuna dikkat çekti. “Bu tür tedaviler tarihte de var. En kolay uygulanabilir sanatsal aktivite resimdir. Gerek meme kanseri olsun, diğer farklı kanser türleri olsun hepsine tanılarından itibaren, mümkün olduğunca onları bu tür sosyal ve sanatsal faaliyetlerin içine dâhil edip daha mutlu olmalarını hedefliyoruz.  Sanat kanseri yenmiyor ama tedavisine yardımcı oluyor” diyen Özdoğan düşüncelerini şu ifadelerle tamamladı:  “İnsanların daha pozitif bir duygu durumuna taşıyor.  Ayrıca bu tür kanser klinikleri kanser hastalarına kendilerini daha değerli hissettiriyor.  Sanatla ilgilenen hastaların tedavi ile uyumları daha iyi oluyor.  Stresten daha kolay uzaklaşma imkânı oluyorlar.  Bu durumu çok olumlu buluyorum. Bu tür faaliyetleri çok mantıklı buluyorum. Bu sayede hastalar ya da kanseri yenenler sosyal bir çevre oluşturuyorlar.  Hastaların kendileri olmadığını, bu mücadelede başka insanların da olduğunu görüyorlar. Birbirlerine tutunuyorlar.  Bu çok güzel bir şey” 

“MERKEZ SAYESİNDE SANATÇI KİŞİLİKLERİ ORTAYA ÇIKTI”

 “Büyülü Fırçalar” sergisine katılan Kemoterapi ve Sanat Merkezi Sorumlusu Aysun Erdoğan da düşüncelerini dile getirdi.   Erdoğan; kanser tedavisi gören hastaların hayatın içine dâhil edilmesi projesinin, 2013 yılında Akdeniz Üniversitesi başladığını aktardı.   2013 yılında başlayan projenin bugün büyüyerek, tedavide önemli bir sinerji yarattığına vurgu yapan Erdoğan; “2013 senesinde Akdeniz Üniversitesi’nde kemoterapi ünitesinde Mustafa Özdoğan hocamla birlikte başladığımız bir proje bu. Projemizin amacı, kemoterapi alan hastalarımızı resimle tanıştırmak.  Fakat daha sonra bu proje gittikçe büyüyerek, tiyatro, yoga gibi bölümler de girmeye başladı. Şuan 2018’deyiz. 2018 yılına kadar da aynı şekilde devam ediyoruz. Büyülü Fırçalar grubu, son dönemde profesyonelce yetişen bir gruptu.   Ben de onlarla gurur duyuyorum. Bu bizim ilk sergimiz.  İkinci sergimiz de Temmuz’da olacak.  Biz bu eylemi ilk başlattığımızda kemoterapi alan hastalarımızı sanatın içine sokmak istemiştik. Sanatın içine girdikçe sanatı sevmeye başladık. Boyalar, insanları motive ediyor. Hastalarımızın en ihtiyacı olduğu şey, sakin olmaktır.  Burada çalışırken bir diğer tarafta sohbet edebiliyorlar. Mutlulukları gözlerinden okunuyor. Kansere yakalanan hatsala bize ilk geldiklerinde, büyük bir üzüntü fırtınası yaşıyorlar. Sonra bizim sıcak ortamımızla tanıştıklarında o gerginliklerini atıyorlar.   Sonra bir aile oluşuyor.  Asık yüzler, geleceği ve umudu yitirmiş insanlar yerine geleceğe umutla bakan insanları ortaya çıkıyor” diye konuştu.  

“RESİMLERİN İÇİNDE KAYBOLDUK”

Sergiye yaptığı birbirinden güzel resimleriyle katılan Figen Özkaya,  ‘Büyülü Fırçalar’ resim sergisini anlattı. Özkaya, kemoterapi tedavisindeyken resim sanatı ile tanıştığını ve bu tanışıklığın ilerleyen dönemde tutkuya dönüştüğünü aktardı.   Memorial Antalya Hastanesi, Kemoterapi ve Sanat Merkezi Sorumlusu Aysun Erdoğan sayesinde resim yapmayı öğrendiğini dile getiren Özkaya, mutluluğunu şu cümlelerle ifade etti: “Ben bu çalışmaya tedavim sırasında başladım. İşin açığı ben tedavi olmaya geldiğim zaman, resim sergisinde yer alma gibi bir duygum yoktu. 2 ay sonra kendime geldikten sonra Aysun Hocamla tanıştım. Aysun Hocam resim yapmayı öğrendim. Aysun Hoca aynı zamanda bizim için bir yaşam koçudur. Ben resim yapmaya önce kara kalemle, sonra akrelikle sonra sulu boya ile devam ettim. Resim yaptığım için büyük mutluluk duyuyorum.  Kemoterapi alanların hastalığı nezle grip gibi değildir.  Çok ciddi bir hastalıktır. Tedavi sırasında üzüntüyü unutmak, resimlerin içinde kaybolmak,  başka dünyalara gitmek çok büyük bir motivasyon oluyor”

“UMUTLARINI YİTİRMESİNLER”

 Resim sergisine katılan Ayşe Gün de; kendisi gibi hastalığa yakalananlara önemli tavsiyelerde bulundu.  Resim sanatına ilgi duymazken bugün resimlerinin sergide yer aldığına dikkat çeken Gün; “Ben aslında resim sanatına tedavi aldığım dönemlerde başladım. Daha sonra mesleğim profesyonel bir şekilde devam etti. İlk önce başlangıcım terapi gibiydi. Sonradan gerçekten de pozitif enerjisine inandığım bir şey ortaya çıktı.  Yaptığım resimlerle gurur duyuyorum.  Bu hastalık sayesinde farkında olmadan yeteneğimiz ortaya çıktı. Hiç kimse bu hastalığa yakandıysa umudunu kaybetmesin. Yaşama daha fazla sarılsın. Kanser evresi çok önemli,  Umutlarını yitirmemeliler” ifadelerini kullandı.

 (Haber: Eyüp KOÇAK)