Bugün 08 Mayıs 2024 Çarşamba
  • Antalya22 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2400.636
    %-0.01
  • Dolar
    32.257
    %-0.03
  • Euro
    34.6756
    %-0.11

Eyüp Koçak / Muhabir Türk

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Eyüp Koçak / Muhabir Türk

Keşke anlayabilseler…

07 Haziran 2019 Cuma 00:58

Hayatımın hiçbir döneminde siyasetten bu denli nefret ettiğimi hatırlamıyorum. Siyaset öyle kötü, öyle ucuz bir iletişim aracı oldu ki, insan evlatlarına doğru ve yanlışı , ‘siyaset yapma’ oğlum cümlesi ile tam ve doğru bir şekilde anlatabilir.

 Altı üstü bir kent seçimi bu!

Ucuz, popülist politikalara ne gerek var?

31 Mart seçimlerinde oy çokluğu ile başkan seçilen Ekrem İmamoğlu, büyük bir haksızlığa uğradı.   Seçim günü ‘3 bin oyla başkan seçildik, hayırlı olsun’ diyenler,  alınan farklı zafer karşısında büyük bir yanlışa daha imza attı.  Devletin bütün imkânları elinde olan iktidar, çocukların bile inanmayacağı sudan bahanelerle iftira kampanyasına giriştiler.  Oyların çalındığını iddia ettiler.  Oysa çalınanın oy olmadığı, çalınanın İstanbul’un 3 aylık geleceği olduğu aşikâr.

 

Yanlışı, hatayı görmek, kabullenmek bir erdemdir. Yenilirsiniz, hata da yapabilirsiniz. Ama yenilgilerden ve hatalardan ders almaz, bu yenilgi ve hataları toplumu ayrıştırma aracı olarak kullanırsanız, kazandığınız 19 yıllık itibari çok hızlı bir şekilde kaybedebilirsiniz.  

Ben Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden biliyorum. O dönem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayıydı.  En güçlü rakibi Zülfü Livaneli’ydi.  Çocuk bir gazeteci olarak onun tüm çalışmalarını imkânlarım çerçevesinde takip ettim.   Hatta Esenler Kıraathanesi’nde yaptığı seçim konuşması çok etkileyiciydi.   İstanbul, sorun yumağı, İstanbul yeni ve taze bir kan arayışındaydı.  Oturduğumuz Esenler’e haftada bir gelen su tankı,  insanların birbirine girdiği, hatta öldüresiye kavgaların olduğu çok anlara şahitlik etmiştir.  O dönem İstanbul’da İSKİ yolsuzluğu patlak göstermişti. İstanbul’un paraları, başkalarının ceplerindeydi. İşte tam o anda ortaya çıkan, çözümcül yaklaşımlar sunan Recep Tayyip Erdoğan, başkanlık koltuğuna oturdu. Onun ortaya koyduğu vizyon ve beceri, bugün kendisini Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına kadar getirdi.

Bugün Ekrem İmamoğlu’na baktığımda, Recep Tayyip Erdoğan’ın o yıllardaki hali geliyor aklıma. İmamoğlu taraftarlarının coşkusu, tıpkı Refah Partisi adayını iktidara hazırlayan seçmenlerin o yıllardaki coşkusu gibi. Duruşu, açıklamaları, ortaya koyduğu çözümcül yaklaşımlar, Erdoğan zamanıyla, Erdoğan’ın iktidara çıkışı ile birebir benzerlik gösteriyor.  23 Haziran’da yapılacak seçimlerde İmamoğlu ipi göğüsleyecek gibi görünüyor. Ama emin olun bu seçimin kaybedeni asla Ekrem İmamoğlu olmayacak.  Geçmiş insanlara çok iyi bir yol göstericidir.   Geçmiş, kıymetini bilenlere çok iyi bir rehberdir.

23 Haziran’da İstanbul’u Ekrem İmamoğlu kazanırsa, bunu Ak Parti sayesinde kazanacak buna emin olun.  Çünkü Ak Partili vekillerin akıl almaz iftiraları, toplumu ve milleti ayrıştıran performansı Ak Parti’yi değil, Ekrem İmamoğlu’nu İstanbul’da iktidara taşıyacak.  Ak Parti bu seçimi kazansa bile emin olun toplumun yarısında gönüllerden kazınacak. Gönül belediyeciliğine talip olan bir partinin gönüllerden kazınması, ne büyük bir paradoks keşke bilebilseler…

 Ekrem İmamoğlu’na ‘Rum’ diyerek ne kazandınız? Trabzon’a, Karadeniz’in mert ve milliyetçi çocuklarına, PKK’yı köyüne sokmayıp şehit olan Eren’lere çok büyük hakaret ettiniz de ne elde ettiniz?  İmamoğlu’nun PKK ile işbirliği yaptığı yalanını ortaya attınız da ne oldu? 

 

Ben size söyleyeyim; hiçbir şey!

Böyle yaparak sadece kendilerine, 19 yıllık başarı grafiklerine, mücadele ve emeklerine kötülük ediyorlar.  Keşke bunu anlayabilseler…

Bu yazı toplam 3080 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim