Kontrolsüz zayıflama ilaçları kullanmayın !
Aykent, vücutta normalden fazla yağ birikmesi olarak bilinen obezite hastalığının, ilerleyen dönemlerde ölümcül problemler doğurabileceğinin altını çizdi. Diyet programı uygulayanların, kontrolsüz ilaç kullanmaması gerektiğine vurgu yapan Aykent, " Obezite tedavisinde diyeti ön planda tutmakla birlikte internette ya da bir takım başka yöntemlerle temin edilmiş ilaçları asla önermiyorum " diye konuştu.
ŞEKER VE TANSİYON HASTALARI DİKKAT!
"Vücudumuzdaki tüm sistemler ve organlar ileri obeziteden olumsuz etkilenir. Morbid obezite yani aşırı şişmanlık; kişinin sosyal hayatını, yaşam kalitesini ve ruhsal durumunu ciddi biçimde sıkıntıya sokmanın ötesinde çok önemli, hatta yaşamı kısaltan ve “ölüme” neden olabilen bir ikincil (ya da yandaş) hastalığa yol açmaktadır. Şeker hastalığı,yüksek tansiyon,damar tıkanıklıkları,kolesterol yüksekliği,uyku bozuklukları,akciğer ve karaciğer hastalıkları,eklem ve kemik hastalıkları belli başlı yandaş hastalıklardır" diyen Aykent, hastalığa karşı neler yapılması gerektiği hakkında bilgiler verdi.
OBEZİTE EN ÖNEMLİ ÖNCELİK DİYET
Obezitenin, vücutta normalden fazla yağ birikmesi olduğunu söyleyen Obezite ve Metabolik Cerrahisi ve Genel Cerrahi Uzmanı Opr.Dr. Cem Aykent, fazla kalori alınması, bu kalorilerin yağa dönüştürülmesiyle oluşan obezitenin, kişiyi ciddi risklerle karşı karşıya bıraktığını söyledi. Obezite ile mücadelede en önemli önceliğin diyet olduğunu söyleyen Aykent, önerilerini şu şekilde sıraladı: " “Obezite” şişmanlık demek olup kabaca; vücutta normalden fazla “yağ” birikmesi anlamına gelir. Obezitenin nedeni özetle ; harcandığından fazla kalori alınması ve bu kalorilerin yağa dönüştürülerek depolanmasıdır. “Morbid obezite” kavramı ise; bir dizi hastalığa yol açarak kişiyi karşı karşıya bıraktığı riskler neticesinde ölümcül problemler doğurabilen ve dolayısı ile yaşam süresini de bariz olarak kısaltan düzeydeki aşırı (“hastalıklı”) şişmanlık olarak tanımlanabilir. Öncelik diyettir ve en az 6 ay süre ile ve hem de en az iki kez yapılmış olmalıdır. Eğer kilo kaybı gerçekleşmiş ve bu da kalıcı olmuş ise zaten ileri bir tedaviye gerek kalmaz ve morbid obezite saf dışı bırakılmış olunur. Bu yaklaşımın başarı oranı % 2’ler mertebesinde olup çok düşüktür ama gene de mutlaka denenmelidir. Bilimsel çalışmalar başarısız iki diyet uygulamasından fazlasını gereksiz ve zaman kaybı olarak görmektedir. Çeşitli diyet, özel zayıflama metotlarının obezite tedavisinde birebirine üstünlüğü olduğuna dair şu ana kadar bir bilimsel kanıt da yoktur. Unutulmamalıdır ki; her türlü diyet ile kilo verilebilir fakat değişik sürelerde ve genellikle hızlı bir şekilde bu kilolar geri alınır. Yani morbid obezler için kilo vermede değil verilen kilonun korunamamasında sorun vardır"
DİYET ÇÖZÜM OLMUYORSA, ÇARE OBEZİTE CERRAHİSİ
En az iki kez uygulanan ve 6 ay sürdürülen diyet programının başarısız olması halinde, obezite cerrahisinin düşünüleceğini dile getiren Aykent; " En az iki kez uygulanan ve en az 6 ay sürdürülen diyet/egzesiz /psikoljik desteğe karşın kilo verilemiyor ya da tekrar morbid obez olunuyorsa ve obezite problemi en az 3 yıldır varsa, mutlak surette obezite cerrahisi tedavi endikasyonu vardır. Vücut kitle indeksi 35 ile 40 arasında olan enaz iki yandaş hastalığı olan ileri obezlerde diyete rağmen kilo veremiyor yada tekrar alıyorsa obezite cerrahisi tedavi endikasyonu vardır. Çünkü ileri- morbide obezite ölümcül bir hastalık olup mutlaka giderilmesi gereken “hayati” bir rahatsızlıktır " ifadelerini kullandı.
"TÜP MİDE AMELİYATINDA RİSK ORANI ÇOK DÜŞÜKTÜR"
Obezite kullanılan cerrahi yöntemlerin hepsine bariyatrik cerrahi yöntemleri dendiğini söyleyen Opr. Dr. Cem Aykent, obezite hastalıklarının yüzde 80'inde tüp mide ameliyatının yapıldığını kaydetti. Tüp mide ameliyatlarında ölüm riskinin son derece düşük olduğuna dikkat çeken Ayken; "Tüp mide ameliyatı, midenin genişleme potansiyeli olan, bir kısmı stepler dediğimiz aletlerle bölerek, geri kalan kısmını vücut dışına çıkardığımız ameliyattır. Tüp mide ameliyatından bazı hastalar korkmaktadır. Tüp mide ameliyatında ölüm oranı binde biri geçmemektedir. Tüp mide ameliyatı, hastalara verilmiş ikinci bir şanstır. Bu ameliyatı olan hastalar, ameliyattan sonra da diyet programlarına aynen devam etmelidir. Tüp mide ameliyatından sonra hasta kiloları normal seviye düşen hastalarımız yeme alışkanlarını değiştirmezlerse tekrar kilo alma riskiyle karşı karşıya kalabilirler. Diyet alışkanlarının ömür boyu devam ettirilmesi gerek" diye konuştu.
KONTROLSÜZ İLAÇ KULLANIMINA DİKKAT
Özel OFM Antalya Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Opr.Dr. Cem Aykent, diyet uygulayan vatandaşlara uyarılarda bulundu. Hekime ve diyetisyene danışılmadan, internetten alınan zayıflama ilaçlarının, karaciğer yetmezliği gibi bir çok sorunlara davetiye çıkardığını söyledi. "Obezite tedavisinde diyeti ön planda tutmakla birlikte internette ya da bir takım başka yöntemlerle temin edilmiş ilaçları asla önermiyorum. Kontrolsüz ilaç kullanımıyla karaciğer yetmezliği veya geçmeyen sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Bu işlemi bir diyetisyen aracılığı ile 6 ay sabretmelerini öneririm" diyen Aykent, zayıflama yöntemi olarak kullanılan mide balonu hakkında da bilgiler verdi. Aykent, sözlerini söyle tamamladı: "Mide balonu dediğimiz olay, endoskopi yardımıyla mide içine yerleştirilen 600 cc'lik boyalı sıvı bulunan mide balon uygulamasıdır. Buradaki amaç, kişinin iştahını azaltmak ve böylece kilo vermesini sağlamaktır. Mide balonu uygulamasını, vücut kitle endeksi ameliyat kadar yüksek olmayan, 25'in zerinde balık etli diye tabir ettiğimiz kişilere uyguluyoruz. İkinci uygulama nedenimiz ise Süper obez hastalar var. Bunların ameliyatı çok zor olduğu için mide ve balon uygulaması ile ameliyat zorluğunu azaltmak için uyguluyoruz. Kolay ve 10 dakikalık işlemle yapılabiliyor ve hasta aynı gün evine gidebilir" (Haber: Eyüp KOÇAK)
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim