BİNALİ EFE / KONUK YAZAR

Korona Virüsü ’in hayatımıza girişi ve hayatımızı alt üst edişi, doğaya karşı çaresiz kalışımızı bir kez daha ispatlamış oldu!

Doktor değilim ama okumuş olduğum makaleler, konu hakkında bilimsel açıklamalar, araştırma ve inceleme, radyo, televizyon ve sağlıktan sorumlu Bakanımız Fahrettin Koca’nın açıklamalarıyla herkes gibi bende biraz olsun anladım…

Bu virüsten kaçış yok. Dünyanın en güçlü devletleri tüm önlemleri almalarına rağmen dramatik ölümlerin önüne geçilemediği gibi çığ gibi büyümeye devam ediyor…

Şu an alınan karantina, tatil, izin Vs. önlemlerinin tamamı virüsün yayılma hızını yavaşlatıp, sağlık sektörünün çökmemesini sağlamak üzere alınıyor.

Çok hızlı yayılımda hastanelerin yoğun bakım üniteleri çıkmaza giriyor. İtalya örneğin de olduğu gibi.

Virüs dediğimiz şeyler aslında öldürücü, şeytani birer düşman değiller. Onlar da aynen bizim gibi üzerinde konuşlandıkları alan sayesinde yaşayan canlılar.

Yüzyıllardır hayvanlarla beraber yaşamaya alışmışlarken biz neden ölüyoruz? Çünkü virüs bizi biz de virüsü tanımıyoruz. İki yabancı gibiyiz.

Belli bir süre geçtikten sonra hem bizler onlara bağışıklık kazanacağız hem de onlar kendi sonsuz yaşamları için mutasyona uğrayacaklar. 

Böylece beraber yaşamaya alışacağız. 

Mesela; Vücudumuzda bildiğimiz veya bilmediğimiz milyonlarca virüslerden biride grip virüsüdür. Mutasyona uğramadan önce milyonlarca insanın ölümüne sebep olmuştu!

Korona Virüste bunlardan biridir. Bununla da yaşamaya alışacağız ama 100 binlerce insanın ölümüne mal alacak…

Korona Virüs; Bağışıklık sistemi güçlü olanlar belki de hiç etkilenmeyecekler. Mesela sigara içmeyenler, spor yapanlar, doğru ve doğal beslenenler, Özellikle meyve ve sebzelerle daha spesifik ( çok özel) şeyler, mesela sarımsak, yoğurt, kefir, yeşil çay, özellikle c vitamini gibi şeylerle bağışıklık sistemini güçlendirdiğiniz taktirde bu amansız Korona Virüsünden etkilenmemiş olursunuz...

Belki yarın belki de yarından daha önce Korona Virüs aşısı bulunmasa da bir veya birkaç yıl içinde bulunacağını umut ediyoruz. Veya aşı bulmasa dahi bile “Virüs “ düşük olasılıkla da olsa mutasyona uğraya bilir…

Ancak, her insan kendi canında mesuldür.  Yani bu virüsü ne kadar geç kaparsanız tehlikesi o kadar az olacak.

Hepimiz bu virüsü kapacağımızı düşünerek, devletin almış olduğu önlemlere bire bir uymakla canımızı, ailemizi kurtardığımız gibi devletimize de en büyük iyiliği yaparak yurttaşlık görevimizi yerine getirmiş olacağız.