Bugün 19 Nisan 2024 Cuma
  • Antalya19 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2492.167
    %0.33
  • Dolar
    32.5463
    %0.10
  • Euro
    34.7257
    %0.07

Ergün Efe

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Ergün Efe

Kültür ve Sanat

06 Ekim 2020 Salı 00:31

Kültür; binlerce yıl küçük ırmaklardan nehirlere, nehirlerden denizlere, denizlerden de deryalara dönüşendir.

Bu topraklarda o deryanın en derinine dalıp, cevher çıkarabilenler, kimi zaman Yunus Emre, Aşık Veysel, Hz. Mevlana, Pir Sultan Abdal, kimi zaman ise, Nazım Hikmet, Necip Fazıl, Ümit Yaşar Oğuzcan, Aşık Mahzuni, Neşet Ertaş’a ve burada sayamadığım nice güzelliklere dönüştü; ruhumuzu, aklımızı besledi.

Yunus'un nefesiyle ifade edecek olursak,

Ete kemiği büründüler 

Yunus diye göründüler

Bu akıl ve vicdanları kocaman olan

‘konar göçerlerin’ her biri, bizlerin kendimizi daha rahat tanımlamasına yardımcı olan altından çok daha değerli miras bıraktılar; Kültürümüze katkı, artı değer...

Bu güzel insanlar aslında sadece eser yazmadılar, onların her biri, kendileri bir eserdi. “Gönül” denilen hissiyat ile tanış olanlar, ne demek istediğimi anladıklarından eminim.

Yüzyıllarca, hatta binlerce yılda ancak biriken bu büyük kültür ve sanat membasını bile, "kafalarına göre" dizayn etmeye kalkan ahmak idareciler gördü bu kadim topraklar. 

Para gücü ile çok iş yapabilirsiniz, sanatı da destekleyebilirsiniz, ama kafanıza göre sanat inşa/ dizayn edemezsiniz. Adama gülerler, çünkü sanat (kişi hangi ideolojiye mensup olursa olsun, farketmez) muhaliftir, eninde sonunda ters teper.

Ne her TV kanalını, ne de her sanatçıyı kastetmemekle beraber:

Mesela, piyasa değeri milyon Dolarlarla ölçülen kimi TV’lerde, 1. sınıf profesyonel müzisyenlerin, o muazzam ötesi orkestraların 4. sınıf dahi sayılamayacak kişilere eşlik ettiklerini gördüğümde kahroluyorum...

...ömrünü müziğe ada, sonra git peş peşe iki notaya bile doğru basamayanların arkasında (hayat koşulları seni mecbur kıldığı için) onlara eşlik et. Bu profesyonel bir müzisyenin ruhuna, onca emeğe sadece saygısızlık değil, zulüm değil midir?

Satın alınamayacak değerler vardır, ama maalesef “Parasıyla değil mi?” diyen ve biraz da bunu demeye alıştırılmış bir zümre var... 

Kültür ve ondan zuhur eden sanatın elbette maddi de bir değeri var, ama her koşulda satın alınabilinir bir meta olarak görülmesi vahim. Oysa, bu yanlış bakışların, böyle düşünen kendilerini de sanatın nice güzelliklerden nasıl mahrum bıraktıklarını bilseler, utanacaklardır.

Kültür, Sanat nehirin onlarca, hatta bazen binlerce yıl sonra deltası ile buluşmasıdır. Onu kendi nehirinde akmaya bırakacaksın ki, kültür yeşersin. 

Sanat, tabiatı gereği muhaliftir. Sanat kimi zaman asi, kimi zaman gülün yaprağı kadar yumuşaktır. Sanat sayısal çoğunluğana göre ölçülemez.

Sanatın da elbette bir siyaseti vardır, ama bu sanılan siyaset türünden değil. Sanatın siyaseti olsa olsa siyaset erbabının bir takım hedefler uğruna yanlış yaptığını tekrar toparlamaktır. Sanatçıların kardeşliğe, barışa, insanca yaşamaya çağrıları nispeten daha çoktur. Sanatın siyaseti ile siyaset erbabının siyaseti pek uyuşmaması bundandır.

Aklı ile vicdanını sentezlememiş kimseden sanat manat çıkmaz, çıksa çıksa ancak dalkavukluk çıkar.

Bu yazı toplam 4884 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim