Bugün 29 Mart 2024 Cuma
  • Antalya23 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2325.525
    %0.81
  • Dolar
    32.3798
    %0.17
  • Euro
    35.0195
    %-0.04

Yusuf Katrağ

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Yusuf Katrağ

Kuruyan şelaleler ve su kaynakları…

18 Temmuz 2017 Salı 07:00

Antalya, acı bir gerçekle karşı karşıya.

Düden ve Kurşunlu şelalelerinin kuruma noktasına gelmiş ve su akmayan hallerinin hepinizde bir üzüntü yarattığına inanıyorum.

Çağlamayan şelalelere üzüldük üzülmesine de bizim asıl sorunumuz çağlamayan şelalelerden çok, yerüstü su kaynaklarımızın ve kullanılabilir sularımızın hızla tükeniyor olması.

Kurşunlu Şelalesi üzerinden geçmişten günümüze bir değerlendirme yapmak gerekirse, bundan 20-30 yıl önceki şelale ile bugünün şelalesinin aynı olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Aynı şekilde bölgedeki yerüstü sularının da 20-30 yıl öncesine göre neredeyse tamamen kuruyarak yok olduğunu ifade edebiliriz.

Kurşunlu Şelalesi’ni besleyen su kaynağı, Topallı Mahallesi’nden (Köyü) yöre insanı tarafından “Gelin Düşen” diye adlandırılan yerden çıkmaktadır.

Gelin Düşen su kaynağı, Kış aylarında yukarıdan gelen başka bir su kaynağı ile birleşerek Kurşunlu Şelalesi’ne su taşısa da yukarıdan gelen kaynak Yaz aylarında tamamen kurumaktadır.

Dolayısıyla da Gelin Düşen su kaynağı, Yaz aylarında şelaleyi tek başına beslemek zorunda kalmaktadır.

Ancak, daha önceki yıllarda bölgede fazlaca bulunan yerüstü su kaynaklarının hızla yok olması, zaman içinde Gelin Düşen su kaynağının da suyunun azalmasına ve yok olmakla karşı karşıya kalmasına neden olmuştur.

Yerüstü su kaynakları azalarak yok olmaya başlayınca, bir zamanlar kuyu sularından tarımsal sulama ihtiyacını karşılayan bölge insanı, yeraltı su kaynaklarına yönelmiş ve sondaj saldırma yöntemiyle tarımsal sulama ihtiyaçlarını karşılamaya başlamıştır.

Kurşunlu Şelalesi’nin suyunun azalması da Şelaleyi besleyen su kaynakları üzerine kurulmuş ve kaçak olduğu iddia edilen 3 bine yakın sondaja bağlanıyor.

Bir kere bölgede kaçak sondaj yapma imkanı yoktur.

Yeraltına sondaj saldırdığınızda bu sondajınızı elektrikle çalıştırmak zorundasınız.

Elektrik abonesi alabilmek için de sondajınızı ruhsatlandırmak.

Kaçak sondaj olsa bile normal ev elektriği ile çalışmadığı için sanayi tipi elektriği nereden bulacaksınız?

Bir yerde kaçak sondaj var deniyorsa, orada kaçak elektrik de kullanılıyor demektir.

Neredeyse her seranın dibinde sondaj olduğu doğrudur ama kaçak oldukları bence doğru değildir.

Önceki yıllarda bölgede, Doğa Koruma ve Milli Parklar 6’ncı Bölge Müdürlüğü tarafından 3 bine yakın kaçak sondaj tespit edilmişse, bu sondajlarla ilgili şimdiye kadar ne yapılmıştır?

Bugün bölge insanının tarımsal sulama ihtiyacını karşılamak için sondaja yönelmesinin en büyük sorumlusu bence Devlet Su İşleri (DSİ)’dir.

Eğer ki DSİ, geçmişte bazı bölgelerde yaptığı gibi yerüstü su kaynaklarını gerek kanallar gerekse başka yöntemlerle tarımsal sulama ihtiyacının karşılanması için yöre insanına ulaştırmış olsaydı, bugün o bölgede ne sondajlardan ne de Kurşunlu Şelalesi’ni besleyen kaynağın kurumasından bahsediliyor olurdu.

Yani, tarımsal sulama ihtiyacını karşılayan su kuyuları kurumaya başladığında bölge insanının yeraltı su kaynaklarına yönelmesinin önüne zamanında geçilmeliydi.

Bölge insanına, ihtiyacı olan su yerüstünden ulaştırılmalıydı.

Antalya’nın yerüstü su kaynaklarının hızla tükeniyor olması sadece Kurşunlu Şelalesi bölgesiyle de alakalı değil.

Bugün binlerce kişinin gelip geçtiği Antalya’nın merkezinde bir zamanlar suların aktığı arıkların olduğunu bilenler bilir.

Falezlerden dökülen onlarca şelaleyi, eski Antalyalılar’a sorun.

Antalya’nın su kaynaklarının hızla tükeniyor olduğunu görmek zorundayız.

Antalya’daki su kaynaklarının her geçen yıl yeraltına çekilerek yok olduğunu görmek için kahin veya profesör olmaya gerek yok.

Sürekli olarak yerin dip noktalarına doğru çekilen suyu bilinçsiz bir şekilde ve hoyratça kullana kullana nereye kadar gideceğiz?

Dünyadaki kullanılabilir su kaynakları hızla yok olurken bizler elimizdeki nimetin değerini bilmek zorundayız.

Çünkü, su sadece bize değil gelecek nesillerimize de lazım olacak.

Onun için yeraltı su kaynaklarına yönelmektense yerüstü sularını verimli kullanmanın yollarını keşfetmeliyiz.

Sondaj salıp suyu çıkarmak kolay ama yeraltı su kaynakları da tükenince ne olacak?

Yerüstü suları hızlı tükendiğine göre yeraltı suları ihtiyaçları karşılamaya ne kadar dayanacak?

‘Şelaleler kuruyor’ derken yüzyıllar sonra yaşanabilecek asıl gerçeği de görmek ve gerekli önlemleri bugünden almak zorundayız.

Geleceğe bir miras bırakmak istiyorsak, suyu doğru ve verimli kullanarak kaynaklarımızı korumamız yeterli.

Bu yazı toplam 958 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim