Bugün 20 Nisan 2024 Cumartesi
  • Antalya16 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2496.161
    %0.03
  • Dolar
    32.4971
    %0.13
  • Euro
    34.5977
    %-0.09

Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

Masumiyete tuzak!

25 Aralık 2019 Çarşamba 00:05

 

            İnsanın içine kadar  işleyen soğuk bir Kış günüydü.  Kızımı staj gördüğü otelin servisine yetiştirebilmek için sabahın çok erken saatlerinde evimizin  bulunduğu sitenin otoparkına indim.  Arabaya binerken bir taraftan da sitenin önünden geçerken bir aracın durduğunu fark ettim. Az ileride aç olduğu her halinden belli olan üşümüş köpeğe direksiyondaki kişinin seslendiğini ve küçük bir poşetin içerisinde yiyecek attığını gördüm.

            Yiyecek arayan köpek hiç tereddüt etmeden tam bir masumane tavırla atıldı poşete.  Dolgun kulaklı, beyaz renkli ve çok üşüdüğü belliydi.

            İçimden; ‘’Hayvan sever bir insan her koşulda fark ediliyor. Bu soğuk havada bile erken saatlerde üşümüş ve acıkmış bir köpeği besliyor. Ne kadar güzel!’’ dedim. Birlikte yaşadığımız bu canlılara ilgi, şefkat, merhamet kuşkusuz ki çok özge bir davranıştı.  Bu düşüncelerle kızımla birlikte onu  bırakacağım durağa doğru giderken, köpeğin poşetteki yiyeceği yediğinden emin olan araç sürücüsü ise  oradan uzaklaşıp gitti.

            Servise kızımı bindirdikten sonra  tekrar eve dönüş yaptım. Yardımsever duyguların ne kadar özge bir yaklaşım olduğunu düşünerek geldim eve. Döndüğümdeki manzara ise biraz  tuhaftı! Dakikalar önce  sitenin bahçesinin hemen önünde araçtan sarkıtılan yiyecekle karnını doyuran zayıf bünyeli köpeğin yerde uzandığını, tekrar ayağa kalktığını, sendelediğini, kendi ekseni etrafında döndüğünü görünce bu hareketlerinin normal olmadığını anladım.

            Yolun tam ortasında oluşu ve  dakikalar önceki canlılığından eser kalmaması; olası bir ezilme tehlikesini de yaratıyordu.

            Bir süre sonra güçlükle ayakta durduktan sonra yere yıkıldı. Artık doğrulamıyor, sendeliyor ve ayakları titriyordu… Küçük poşetteki yiyeceği yarım bırakmıştı. Belli ki, yediği poşetli yiyecek zehirliydi. Başımdan kaynar sular boşaldı!. Ağzından köpük geliyor ve gözleri kısılıyordu.

            Ona doğru yöneldiğimi fark edince göz kapaklarını araladı. Gözlerinde korku, endişe ve çaresizlik vardı…

            Bir taraftan sanki insanların bu merhametsizliğine isyan eder gibi ve suçluymuşum gibi bana bakarken, diğer taraftan kurtar beni der gibiydi!.

            Öylece dona kaldım.

            Alıp veterinere yetiştireyim derken, titremesinin durduğunu, kesik kesik soluduğunu fark ettim. Hıçkırıkları ve boğuk sesi birbirine karışırken  göz kapakları kırmızıya dönüştü. Göz bebeklerindeki yaşlarla birlikte beliren ışıltı tamamen donuklaştı.

            Artık hareket etmiyor, nefes almıyordu…

            Boğazımda bir şeyler düğümlendi, sanki benim de nefesim kesildi. Ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilemedim. Eğildim; zayıf, körpe bedenine dokundum. Sıcacık bedenini kucakladım ve yoldan geçen araçlar tarafından ezilmemesi için kaldırıma taşıdım.

   Acımasızca, merhametsizce, insafsızca zehirlenen bir sokak köpeğinin trajik öyküsüydü bu…

            Bir canlının açlığına, masumiyetine kurulan alçakça  bir tuzaktı!

            Az önce yardım sever diye düşündüğüm, ancak insanlıktan nasibini almamış kişinin  sevgisizliğine, insafsızlığına, vicdansızlığına serzenişte bulundum.

            Kendi acımasızlığımız, merhametsizliğimiz ve doyumsuzluğumuzda aslında gittikçe yalnızlaştığımızı düşündüm.

            Bencilliğin, hoşgörüsüzlüğün  ve sevgisizliğin geldiği boyutu düşündüm.

            Ne söylesem, ne düşünsem azdı!.

            Gözlerimden yaşlar akarak yaşamı elinden alınmış sokak köpeğini kaldırıma bıraktım ve   ilgililere haber verdim.  

   Bu duygular içinde savrulurken sabah yürüyüşüne çıkan bir hayvan severin tasmasıyla başka bir köpeği gezdirişine tanıklık ettim.

            Sahiplenmiş ve korunmaya alınmış bu köpek belli ki şanslıydı. Sevgisini, şefkatini,  ilgisini her fırsatta gösteren sahibi ile oynarken kuru ayazın güneşli bir güne evrildiği zaman diliminde aynı zamanda  sabah yürüyüşünün tadını çıkarıyordu.

            Az önce yaşamı vicdansızca elinden alınan körpecik sokak köpeği ise onun kadar şanslı değildi!..

           

           

           

           

            

Bu yazı toplam 607 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim