“Mehmetçik cephede biz dış piyasalarda savaşıyoruz”

Yeniden başkanlığa aday olduğunu açıklayan Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Mustafa Satıcı, yaptığı değerlendirmede “Ülkemize her anlamda hizmet ediyoruz. Mehmetçiğimiz Suriye’de vatan topraklarını savunurken bizde bu anlamda ekonomik savaş veriyoruz. Kimisi cephede kimisi dış piyasalarda bu savaşı yürütüyor” dedi.

Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Satıcı, 13 Nisan’da yapılacak olan seçimli genel kurulda başkanlığa yeniden aday olduğunu açıkladı. Dün sabah, ekibinde yer alacak olan Aykut Acun, Ercan Akın, Mustafa Küçükyaman, Osman Şahlan, Ali Demir, Mehmet Özel, Ümit Mirza Çavuşoğlu ve Adem Özaydın ile basın toplantısı düzenleyen Satıcı, ekibini kamuoyuna tanıttı. Genel bir değerlendirme yaparak gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Satıcı, bölge ihracatıyla 2023 hedeflerine büyük katkı verildiğini ve Mehmetçik cephede savaşırken kendilerinin de ekonomik savaş yürüttüklerini söyledi. Rusya’nın kotasına ve firma kısıtlamasına karşı olduklarını dile getiren Satıcı, taş ocaklarıyla mermer ocaklarının karıştırıldığını da ifade etti. Siyasi bir kurum olmadıklarına dikkat çeken Satıcı, “Biz bir siyaset kurumu değiliz ve kurumumuza siyaseti karıştırmayı düşünmüyoruz” diye konuştu.

“25 SEKTÖRDE FAALİYET GÖSTERİYORUZ”
Daha önce ismi Antalya İhracatçılar Birliği olan örgütün 3 sektörde faaliyet gösterdiğini hatırlatan Satıcı, 2009 yılında bölgesel birlik olduktan sonra 2011 yılında yaptıkları olağanüstü genel kuruldan sonra kesme çiçek haricindeki 25 sektörde faaliyet göstermeye başladıklarını bildirdi. Faaliyet alanlarının Antalya, Isparta, Burdur ve Fethiye bölgesini kapsadığına işaret eden Satıcı, 6 bini aşkın ihracatçıyla hizmet verdiklerini kaydetti.

“8 YILDIR İHRACATIMIZ 1 MİLYAR DOLAR’IN ÜZERİNDE”

Birliğin ihracatının 2008 yılında 500 milyon doları aştığını hatırlatan Satıcı, “Bölgemizden ihracat 2010 yılından bu yanadır 8 yıldır 1 milyar doların üzerinde. 2017 yılını 1 milyar 706 milyon dolar ihracatla kapattık. Son derece dinamik bir yapımız ve gerçekleştirdiğimiz birçok çalışma var” dedi.

“MERMER İHRACATI, YAŞ MEYVE SEBZE İHRACATINI GEÇTİ”
Son 2 yılda madencilik sektöründe özellikle mermer ihracatının büyük bir atılım gerçekleştirdiğini belirten Satıcı, “Hem 2016 hem de 2017 yıllarında bölgenin lider sektörü oldu. Daha önce yaş meyve sebze sektörü öndeydi. Özellikle bu iki sektör hem ülke hem de bölge ihracatında önemli. Kimya, ağaç orman ürünleri sektörlerimiz de aynı şekilde istihdam ve katma değer anlamında birçok sektörden ülkemiz açısından stratejik öneme sahip” diye konuştu.

504 MİLYON DOLARLIK MADEN İHRACATI

Sektörlerin ihracat rakamlarını da paylaşan Satıcı, “Madencilik sektörü ihracatımızı geçtiğimiz yıl 504 milyon dolar ile kapattık. Bu yüzde 26’lık bir artış anlamına gelir. Türkiye ihracat artışının yaklaşık 3 katı. Bölge ihracatımız geçen yıl yüzde 19 civarında arttı. Buda Türkiye ihracatının 2 katı. 412 milyon dolar sebze meyve ihracatımız var. Sebze meyve ihracatımız Rusya krizine bağlı olarak son 2 yılda kısmen gerileme gösterdiyse de bu sezon artışa başladı. Yine kimyevi maddeler, ağaç orman ürünleri, demir ve demir dışı metaller bölgemizin diğer önemli sektörleri” dedi.

“2023 HEDEFİNE KATKI SUNUYORUZ”

Hem ülke hem de bölge ihracatının arttığına dikkat çeken Satıcı, “Ülkemiz, 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat, dünya ticaretinden yüzde 1.5 pay ve 25 bin dolar milli gelir hedefine ilerlerken, Antalya, Isparta ve Burdur üçgeninde buna çok fazla katkı sunuyoruz” ifadelerini kullandı.  

BÖLGE İHRACATINDA ÇİN İLK SIRADA

Bölge ihracatının yapıldığı ülkeler arasında Çin’in birinci sırada yer aldığını belirten Satıcı, Çin’i, Almanya, İran, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya’nın takip ettiğini kaydetti. Dünyanın 150’den fazla ülkesine bölgeden ihracat yapıldığını açıklayan Satıcı, birlik olarak kendilerinin ve ihracatçıların özverili çalışmalarının sonucunda ihracatın arttığını söyledi.

UR-GE PROJELERİNE YOĞUNLAŞILDI

Son zamanlarda Ur-ge projelerine yoğunlaştıklarını kaydeden Satıcı, mermer, tarım, yaş meyve sebze ve doğal taş sektörlerinde kümelenme çalışmaları gerçekleştirdiklerini ifade etti. Yurt içi ve yurt dışında yoğun olarak fuarlara katılım gerçekleştirdiklerini ve seminer düzenlediklerini dile getiren Satıcı, diğer çalışmaları hakkında da bilgiler aktardı.

“DEVLET DESTEKLERİ KONUSUNDA YARDIMCI OLDUK” 

İhracatçılara devlet destekleri konusunda yardımcı olduklarını belirten Satıcı, tarımsal analizlerde 121, uluslararası belgelerde 13, fuar teşviklerinde 356, yurtdışı birim marka tanıtımlarında 32 ve Turqualityde 106 başvuru olduğunu ve 2017 yılında yaklaşık 600 başvuruyu sonuçlandırdıklarını bildirdi.

169 İHRACATÇIYA YEŞİL PASAPORT

Belli bir ihracat rakamını aşan firmaların 2016 yılından itibaren yeşil pasaport almaya başladıklarını hatırlatan Satıcı, 212 ihracatçının 169’una müracaatlarına bağlı olarak yeşil pasaport verdiklerini kaydetti. Bölge ihracatının yarısını yeşil pasaportla vize engelinden kurtardıklarını vurgulayan Satıcı, önümüzdeki dönemde baremleri daha aşağı çekerek yeşil pasaportlu ihracatçı sayısını artırmak istediklerini dile getirdi. 

“EXİMBANK ÖNEMLİ”
2017 yılında Eximbank Antalya Şubesi’ni açtıklarını hatırlatan Satıcı, bu bankanın ihracatçıyı finanse eden ve zor dönemde yanlarında olan önemli bir kuruluş olduğunu söyledi.

“MEHMETÇİK CEPHEDE, BİZ DIŞ PİYASALARDA SAVAŞIYORUZ”

Bundan sonraki dönemde de faaliyetlerinin hızla artarak devam edeceğini vurgulayan Satıcı, “Aslında ülkemize her anlamda hizmet ediyoruz. Mehmetçiğimiz Suriye’de vatan topraklarını savunurken bizde bu anlamda ekonomik savaş veriyoruz. Kimisi cephede kimisi dış piyasalarda bu savaşı yürütüyor. Üzerimize aldığımız sorumluluğun bilinciyle hareket ediyoruz. Bu sorumluluk da bizi her anlamda motive ediyor” ifadelerini kullandı.  

“MANTIKLI, SEKTÖRÜN ÖNÜNÜ AÇAN HİÇBİR PROJE ENGELLENMEDİ”

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Satıcı, kendi yönetiminde görev alan ve geçtiğimiz günlerde başkanlığa aday olduğunu açıklayan Hakkı Bahar’ın hatırlatılarak projelerinin engellenip engellenmediği sorulması üzerine, “Yönetimde birlikte 10 yıl çalıştığımız bir aday var. Başkanvekilimiz bizden ayrıldı ve onlar da farklı projelerle adaylıklarını duyurdular. Hayırlı olsun. Bizim şeffaf bir yönetimimiz vardı. Bize gelen projeler, kanun ve yönetmeliklere uygun olması ve bütçe imkanlarımızın bunu karşılaması koşuluyla hayata geçti. Bize gelen mantıklı, sektörün önünü vizyona açan hiçbir proje engellenmedi” diye konuştu.   

“KURUMUMUZA SİYASETİN KARIŞTIRILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Seçimlere siyasetin karışıp karışmadığı sorulan Satıcı, şunları söyledi:

“Biz her ne kadar bir sivil toplum kuruluşuyuz diyorsak da bu tam bir tanımlama sağlamıyor. Çünkü, ihracat yapacaksanız İhracatçılar Birliği’ne üye olmak zorundasınız. Bu bir dernek gibi değil, zorunluluk. İkincisi ihracatın binde bir ile onbinde beş oranında kesintisi var. Firma bunu ödemek zorunda ve buna göre bütçe yapıyorsunuz. Birliğin kuruluşu, faaliyeti, ilgili yasalar tamamen Ekonomi Bakanlığı’nın koordinasyonunda. Dolayısıyla ilgili bakanlıkla koordineli çalışmak zorundasınız. Biz bir siyaset kurumu değiliz. Böyle bir hedefimiz ve amacımız yok. Amacımız 6 bini aşkın üyelerimizin ihracatta önünü açmak, onları desteklemek varsa sorunlarına çözüm getirmek. Bizim Ekonomi Bakanlığı olmak üzere birçok bakanlıkla çok sıkı iletişimde olmamız gerekiyor. Öyleyiz de. Bunun bu anlamda biraz siyasi yorumlanması mümkün ama biz kurumumuza siyaseti hiç karıştırmadık. Karıştırmayı da düşünmüyoruz. Buna da izin vermeyeceğiz.”

“50 BİN TON BİZİM İHRACATÇIMIZIN DİŞİNİN KOĞUĞUNA YETMEZ”

Rusya ihracatı hatırlatılan Satıcı, sektörün kriz döneminde Rusya’ya karşı çok net bir duruş sergilediğini söyledi. Rusya’nın örtü altı ürün tüketiminde mevcut üretim yapısı ve Pazar koşullarına bakıldığında Türkiye’den başka bir yerden kaliteli, taze ve uygun fiyata ürün bulma şansı olmadığına dikkat çeken Satıcı, bunun hiçbir zaman koz olarak kullanılmadığını ifade etti. Rusya’ya ihracatın kısmen yoluna girdiğini kaydeden Satıcı, “Tarımda bazı sıkıntılar devam ediyor. Bütün sektörlerde 2014 rakamlarını yakalayamadık. İhracatımızın yüzde 65-70’ini oluşturan narenciye ürünleri, taze üzüm, kiraz gibi ürünlerin ihracatında hiçbir sıkıntı yok. Yüzde 30’luk örtü altı ürün ve Nar’da Rusya firma kısıtlamasına gitti. Belli sayıda firmalara ihracat izni verdi. Buna şiddetle karşı çıktık. Haksız rekabete yol açtığı için firma kısıtlamalarının kaldırılmasını istiyoruz. Gerekirse o ürünlerin ihracatını bile yapmak istemiyoruz. Çünkü, domatese 50 bin ton kota koydular. Bu 30-35 milyon dolar ihracat anlamına gelir. Bugün 1 tane firmamız yapıyor bu ihracatı. 50 bin ton bizim ihracatçımızın dişinin koğuğunu doldurmaz. Geçmiş yıllara baktığımızda sadece Rusya’ya Türkiye’nin domates ihracatı 300 bin ton civarında. Bu yasağın kalkmadığı anlamına geliyor. 50 bin tonu serbest bırakıp önce 3 firmaya, sonra arkasından 5 firmaya daha izin vermek örtülü ambargonun devam ettiği anlamına geliyor. Rusya bizim için önemli bir Pazar ama bu şekilde bir ticarete karşı olduğumuzu çok net ifade ettik. Bununla ilgili ikili görüşmeler devam ediyor. Rusya’ya ihracatımızdan çok daha fazla tarım ürünleri ithalatımız var.”

“MERMER OCAKLARI, TAŞ OCAKLARIYLA KARIŞTIRILIYOR”

Taş ve maden ocakları da sorulan Satıcı, “Birlik olarak mermer ve tarımcılar birlikte çalışıyoruz. Ortak paydamız ülkenin geleceğini inşa etmek. Elbette hepimiz çevreye çok duyarlıyız ve duyarlı olmak zorundayız. Bu konuda hiç tereddüt yok. Ocaklarla ilgili birkaç kötü örnek var ama geneli bu noktada yargılamamak gerekiyor. Mermer ocaklarında çevreye çok toz vermeyecek şekilde sulu kesim yapılıyor. Daha çok taş ocaklarıyla karıştırılıyor. Taş ocakları ciddi bir sıkıntı. Mermer ocaklarında çok ciddi izin ve ruhsat süreçleri var. Her ocak açılmadan önce Orman Bakanlığı’na mermer sahası kapandıktan sonra başlamak üzere, orayı ağaçlandırmak için harç yatırıyor. Burdur’da iki tane büyük saha yeşillendirildi. Ocakları kapatalım, çalışmayalım işin en kolay çözümü. Burada katma değer yaratmak lazım. Önemli olan çevreye duyarlı bir yapıyı geliştirmek, varsa olumsuz örnekleri ortadan kaldırmak. Çünkü sektör çok önemli” dedi. HABER: YUSUF KATRAĞ