Bugün 27 Nisan 2024 Cumartesi
  • Antalya18 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2440.177
    %0.51
  • Dolar
    32.4575
    %-0.23
  • Euro
    34.7559
    %-0.63

Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

Müfredat ve eğitime bakış…

18 Eylül 2017 Pazartesi 00:39

2017 – 2018 eğitim ve öğretim dönemi başladı. Her yıl olduğu gibi yine sorunlarla başladı. Bunu söylemek mümkün.

            Yeni müfredat her yönüyle tartışılmaya devam ediyor. Görünen o ki tartışılmaya devam edecek…

            2017 – 2018 eğitim müfredatında Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili bilgilerin azaltılmasına yönelik eleştiriler her geçen gün artmaya başladı.

            Kurtuluş Savaşımızın mimarı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, reform tarzındaki yeniliklerin mimarı, demokrasinin gelişmesinde öncü rol üstlenen, yaşamını Türk milletinin esenliği, başarısı, geleceği için adayan Atatürk’ü yeni neslin çok daha iyi anlaması için yeni müfredatta çok daha ayrıntılı bilgilere yer verilmesi gerekirken derslerin azaltılması kuşkusuz ki düşündürücü bir olgu.

            Ortadoğu coğrafyasına baktığımızda Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşadığı dönemde ufkunun ne denli açık olduğunu, ileri görüşlü bir lider olduğunu anlıyoruz.

            Milli mücadelemizin en ince ayrıntılarıyla derslerde işlenmesi, tarihimizin iyi anlatılması gerekiyor. Bu bakımdan yeni müfredat sonrasında alevlenen tartışmaların içeriğine rasyonel biçimde bakmamız gerekiyor.

            Bilimi, kültürü, sanatı özümseyen, çağdaşlıkla bütünleşen, rekabetçi bir eğitimin yapılandırılması önceliğimiz olmalı.

            Bunu her fırsatta dile getiriyorum.

            Eğitimde olaylara siyaseten baktığımız sürece “Yap-boz” mantığından kurtulamayız.

Şurası bir gerçek ki; eğitimde rekabet olgusunu hayata geçiremediğimiz için yıllardır bu sorunun uzantılarını yaşıyoruz.

           

           

            Çünkü; eğitimde çok ciddi sıkıntılarımızın, sorunlarımızın olduğu artık bir gerçek. Mevcut sistemden memnun olanların sayısı oldukça az…

            Bu realiteyi kabul etmediğimiz sürece; 2023 hedefi sözde kalır.

            Eğitim sistemimizin “Yap-boz” tahtasına çevrildiği yıllardır söylüyorum.

            Bizler rekabet deyince ticari anlamda bir rekabeti anlıyoruz.

            Oysa ki; rekabeti daha iyi bir eğitim modeli için kurgulayabilsek; birçok sorun kendiliğinden aşılacak.

            Asgari ücretin neredeyse bir ev kirası ücreti ile eşdeğer olduğu bir ülkede; eğitimde kaliteyi arttırmak samanlıkta iğne aramak gibi bir şey…

            Okullarımızda verilen eğitim maalesef yeterli değil.

            Peki; eğitimde rekabetin neresindeyiz?

            Yeni müfredat; eğitimde kaliteyi arttırabilecek mi?

            Buna evet demek çok zor.

            Çünkü daha şimdiden tartışılan, eleştirilen, tüm kesimlerin desteğini almayan bir müfredatın yansımalarını görüyoruz.

            Yeni eğitim sezonu başladığında bu konu ile ilgili eleştiriler geleceğimize ne gibi ışık tutacak?

            Maalesef bu konuda yıllardır mesafe alamadık.

            Mesleki liselerde gerekli eğitimin verildiğini söylemek de zor!

                        Maddi imkanı iyi olanın iyi eğitim alabildiği bir sistemde;   başarılı ama maddi gücü yetersiz öğrencilerin ve ailelerin imdadına yine devletin yetişmesi gerek.

            Bilimsel verileri öncelik olarak alan, felsefeden mantığa, sosyolojiden psikolojiye kadar, insan sevgisini, çevre sevgisini, millet sevgisini, bayrak sevgisini, tüm inançlara saygılı, araştıran, sorgulayan, empati yapan ve çağdaşlığa dönük rekabetçi bir eğitim sistemi   önceliğimiz olmalı…

 

Bu yazı toplam 681 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim