Bugün 28 Mart 2024 Perşembe
  • Antalya19 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2279.121
    %0.14
  • Dolar
    32.3276
    %0.23
  • Euro
    35.0194
    %-0.26
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Mühendis sayısı kontrolsüz artıyor”
10 Ocak 2018 Çarşamba 06:30

“Mühendis sayısı kontrolsüz artıyor”

Mesleki sorunlara dikkat çeken İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, mühendis sayısında kontrolsüz bir artış olduğunu söyledi.

Meslekleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunan İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, yaşadıkları önemli sorunlara değindi. İnşaat mühendislerinin teknik bilgileri ve yaratıcı zekâları ile medeniyet mücadelesinin en önemli kurucu özneleri arasında yer aldığını vurgulayan Balcı, sadece yapıların değil, bütün olarak toplumsal yaşamın inşasında büyük pay sahibi olduklarını söyledi. İnşa edilen yolların insanları birbirine bağladığını, binaların insanları bir araya getirdiğini ifade eden Balcı, sorunlarının eğitim sürecinden başladığını belirtti.

“MÜHENDİS SAYISINDA KONTROLSÜZ BİR ARTIŞ VAR”

Eğitim sistemindeki sorun ve sıkıntılara dikkat çeken Balcı, “Mühendislik eğitimini de içine alacak şekilde, bütün bir eğitim süreci sorun ve sıkıntılar içinde. Eğitimdeki nitelik kaybı, hemen her ilde açılan üniversiteler, gecekondu tabir edilen yerleşkelerde eğitim veren mühendislik fakülteleri, mühendislik eğitiminin sorunları dağ gibi dururken mühendis mezun edecek teknoloji fakültelerinin açılması, teknik öğretmenlere mühendislik unvanı verilmesi, Türk Silahlı Kuvvetleri istihkâm subaylarının da inşaat mühendisi sayılması, yabancı mühendislerin çalıştırılmasıyla ilgili düzenlemeler mühendis sayısındaki kontrolsüz artışın sebepleri olarak maalesef karşımızda duruyor. Mesleğimizi bekleyen tehlikeler ve gelecek kaygısı, mühendis sayısındaki artışın etkileri, inşaat mühendisliği mesleği için birçok olumsuzluğu da beraberinde getirdi” diye konuştu.

“KALİTELİ BİR EĞİTİM SÜRECİNDEN GEÇEN MÜHENDİSLERE İHTİYAÇ VAR”

Giderek artan öğrenci kontenjanlarıyla inşaat mühendisliği bölüm ve programlarına çok sayıda ve düşük puanlarla öğrenci alınmasının sürdürülemez olduğunu vurgulayan Balcı, “Fiziki şartları yetersiz, laboratuvarı ve akademik kadrosu oldukça zayıf, öğrenci sayısı fazla olan, sadece diploma almaya dayalı bir eğitim ve öğretim düzeyi, can ve mal güvenliğini sağlayacak bir mesleğin evrenselliğine ve ilkelerine uygun düşmüyor. Sürekli eğitim bilinci kazanılmış, etik bir bakışı göz ardı etmeyen, kaliteli bir eğitim sürecinden geçen, yeterli sosyal yaşam koşullarına erişmiş inşaat mühendislerine ihtiyaç var” dedi.

“MESLEK ODALARININ ALTI BOŞALDI”

“Mühendis sayısının hızla artmasına paralel olarak yaşanan mesleki değersizleşme, mühendislerin her türlü ayrıcalığını ortadan kaldıran bir düzeye erişmiştir” diyen Balcı, “Teknolojik tekelleşme ve merkezileşmede yaşanan yoğunlaşma teknik elemanlar açısından bir farksızlık eşiği ve tekniğe duyarsızlık yaratmıştır. Mühendisleri, özel sektörde birbiriyle rekabet eden, birbirinin elinden iş kapmak zorunda olan birer işgücü haline dönüştüren sistem, tüm gücünü üyelerinin dayanışmasından alan meslek odalarının altını büyük oranda boşaltmıştır. Her türden ahlak anlayışının yerle bir olduğu, paranın gücünün her şeyi satın almaya muktedir olduğu bir dönemde meslek etiğine sahip çıkmak Odamızın ve üyelerimizin öncelikli görevi olmalıdır” diye konuştu.

“SİSTEM MESLEKTAŞLARIMIZA SORUNLAR GETİRİYOR”

İnşaat sektörünün Türkiye ekonomisinin lokomotifi olduğuna dikkat çeken Balcı, “Sektör planlı, denetimli ve sürekli olmalı. Nitelikli elemanlar nezaretinde icra edilmelidir. Oysa dünyada eşi benzeri olmayan bir müteahhitlik sistemimiz var. Yapı denetim sistemi her geçen gün meslektaşlarımıza sorunlar getirmektedir. İşçi sağlığı ve güvenliği hala istenilen düzeyde değil” ifadelerini kullandı.

ÇARPIK YAPILAŞMAYA DİKKAT ÇEKTİ

Son olarak çarpık yapılaşmaya da dikkat çeken Balcı, sözlerini şöyle noktaladı:

“Tarım alanları imara, AVM’lere, rezidanslara açılıyor ve tarım dışı amaçlar için kullanılıyor. Her dereye HES’ler yapılıyor, dere yatakları kurutuluyor. Doğal yaşam yok ediliyor. Maden arama ve çıkarma bahanesiyle dağlarda onarılmaz yaralar açılıyor. Taş ocaklarının toz bulutları yaşamımızı olumsuz etkiliyor. Plansız ve düzensiz kentleşme, tarım arazileri üzerine yerleşim planlarının uygulanması, orman alanlarının yok edilmesi, dere yataklarımıza ve kıyılarımıza bilinçsizce yapılan müdahaleler sonucunda, ülkemizde yağışlar maalesef can, mal ve toprak kayıplarına neden olan sel felaketlerine dönüşebiliyor.” HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 11286 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim