Bugün 25 Nisan 2024 Perşembe
  • Antalya22 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2428.571
    %-0.03
  • Dolar
    32.5199
    %-0.10
  • Euro
    34.8
    %-0.22

Ergün Efe

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Ergün Efe

Nakilcilikten akılcılığa terfi etmedikçe

02 Ağustos 2019 Cuma 06:20
Nakilcilik taşımak, akılcılık yaşamak içindir. Zamanında doğru sözler sarfetmiş olan bilgelerden feyz almak şüphesiz çok önemlidir, ancak nakilciliğin yanısıra akılcı da olmazsanız çağınızın öncüsü olamazsınız!
 
Yaratılışın gereği tüm canlılar, -buna cansız nesneler de dahil- sürekli bir değişim içindedirler. Onun için, akılcı olmadan -sadece nakilcilik üzerinden- hayatı anlamlandırmak en başta yaratılışa aykırıdır. İşte, ‘salt nakilcilik’ bu yüzden toplumsal gericiliği tetiklemektedir; yani bir tesadüf değil. Bu coğrafyanın sorunu geçmişten feyz alması değil, geçmişe takılı kalmasıdır.
 
Pratik hayatın içinden örnekleyelim; Mesela, Din ulemaları Fıkıh konusunda İslamda çığır aşmış büyük İslam alimi İmam Ebu Hanife’den (İmam-ı Azam) sıkça örnekler verirler. Peki, bu gerçek öylece dururken, neden geçmişteki alimler gibi çağımızda ki alimlerde yaşadıkları çağa uygun çağın sorunlarına derman olamaz, yeterince uygun çözümler sunamaz haldeler?
 
Cevabı çok basit: Çünkü, çağımız alimlerin ezici çoğulu sadece nakilci, oysa örnek aldıkları ve örnek verdikleri alimlerin tümü akılcı!
 
Maalesef bu coğrafyada ideoloji adına fikir beyan edenlerin de durumu pek farklı değil. Onlarında hayatı anlamlandırma yöntemleri (metodolojileri) akılcı olmaktan çok nakilci. “Bu coğrafyanın insanına artı değer üretmek lanetlenmiş” diyeceğim demesine de dilim varmıyor! Ancak, eğer bu gerçekten böyleyse, bu lanet zincirini derhal kırmak icap eder.
 
Bilinmelidir ki, yaşanılan çağın çağcılı olmak bir dindarlık, dinsizlik veya bir ideolojik mensubiyet meselesi değil, farkındalık, sorunları farketmekle yetinmeyip onları bilince çıkarıma meselesidir. Geçmişten veya bugünden, ister dini, ister ideolojik, isterse bilim dalında insanlığa hizmet etmiş hangi ilim/bilim insanını gösterirseniz gösterin, karşınıza mutlaka akılcı biri çıkacaktır. “Biz uygarlıktan, ilimden ve fenden kuvvet alıyor ve ona göre yürüyoruz. Bilim ve fen neredeyse oradan alacağız ve ulusun her bireyinin kafasına koyacağız” demiştir Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Atatürk, tartışmasız İslam coğrafyası için çok önemli bir artı değerdir, kıymeti şimdikinden çok daha fazla bilinmelidir.
 
O, vatandaşlarının çoğu müslüman olan bir ülkeyi (Türkiye) kurumsal olarak sekülarizm ile tanıştıran, buluşturan ilk şahsiyettir. İnsanlığa faydası dokunmuş tüm tarihi şahsiyetlere bir gözatalım: İster Hz. Musa, ister Hz. Muhammed, ister İmam-ı Azam, ister Buhari, ister Fatih Sultan Mehmet Han, ister ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk, hepsi çağının devrimcileri ve onları birleştiren en temel özelilik ise “akılcı” olmalarıdır!  Geçmişten bugüne nakledilenleri iyi irdelemiş, yaşadıkları çağı iyi analiz etmiş, oradan çıkardıkları yeniliği yine yaşadıkları çağa uyarlamış ve uygulamış büyük şahsiyetlerdir.
 
Statükoculuğun zincirini kırıp yenilikçi olmak, ancak bu şekilde olabilir zaten! Nakilciliğin üzerine akılcılığı da kullanmayıp, salt nakilcilikte takılı kalırsanız, - ünvanınız ‘Tarikat şeyhi’ dahi olsa, -üst düzey ilminiz- “Kertenkele öldürene 100 sevap!” zırvasını aşamaz!.. İzdüşüm; Nakilciliğin üzerine akılcılığı koyamaz iseniz bir arpa boy alamazsınız, gelişmeye katkı sunamayacağımız için topluma gerçek manada faydanız da dokunmaz!
 
Bu yazı toplam 1833 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim