"Öğrenciler serbest bırakılsın"

ÇGD Akdeniz şubesi yöneticilerinin de hazır bulunduğu basın toplantısında, açıklamayı  ÇGD Başkan Yardımcısı Erdem Güner yaptı.

 HUKUK TRAJEDİSİ

 Üniversitenin mezuniyet töreninde, “Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya özgürlük” pankartı açan İletişim Fakültesi öğrencilerinin serbest bırakılmasını isteyen ÇGD Başkan Yardımcısı Erdem Güner,  Türkiye'nin bataklığa sürüklendiğini ileri sürdü.  Yaşananları hukuk trajedisi olarak değerlendiren Güner; " Türkiye’nin son 15 yılına damga vuran AKP hukuksuzluğu, 15 Temmuz darbesi sonrası iyice zıvanadan çıkmış, toplumun tüm ilerici, aydın, bağımsız ve özgürlükçü kesimlerini baskı altına alan bir zorbalığa dönüşmüştür. Bunun son örneği olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça direnişi, iki insanın göz göre göre ölümü karşısında kılını kıpırdatmayan, tersine bundan büyük bir haz duyduğu açıkça görülen AKP diktatörlüğünün geldiği son noktayı göstermektedir" ifadelerini kullandı.

 "AKP BASKI UYGULUYOR"

 100 gündür açlık grevinde olan Gülmen ve Özakça'nın sudan sebeplerle hapse atıldığını, işkence gördüğünü ve ölüme terk edildiğini iddia eden Erdem; AK Parti'nin kendinden olmayanlara baskı uyguladığını da söyledi.  Erdem; " AKP’li olmadıkları için atıldıkları işlerine geri dönebilmek için 100 gündür açlık grevi yapan Gülmen ve Özakça, sudan sebeplerle hapse atılmış, işkence görmüş, ölüme terk edilmiştir. Bütün toplumu baskı altına almayı amaçlayan bu zorbalığa dur demek isteyenler de şiddetle engellenmiş, özgürlükleri ellerinden alınmıştır. Akdeniz Üniversitesi’nde düzenlenen mezuniyet töreninde, “Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya özgürlük” pankartı açan İletişim Fakültesi öğrencileri, evlerine yapılan şafak baskınlarıyla gözaltına alınmıştır. Yarının özgür gazeteci adayı öğrenciler, mezun oldukları ilk gün AKP’nin, kendinden olmayanlara dönük uyguladığı baskıyla tanışmıştır" diye konuştu.

 TÜRKİYE BATAKLIĞA SÜRÜKLENİYOR

 Çağdaş Gazeteciler Derneği Akdeniz Şubesi (ÇGD) Başkan Yardımcısı Erdem Güner,  basın açıklamasında AK Parti'nin Türkiye'yi bataklığa sürüklediğini de söyledi.  Açlık grevinde olan kişilere özgürlük talebinde bulunmanın  suç olmadığına vurgu yapan Güner; " İki insan için özgürlük talebinde bulunmak suç değildir. Kaldı ki hücrelerinde ölüme terk edilen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın da tutuklanma gerekçeleri traji-komiktir. İki insanın da bugüne kadar hiçbir suç işlemedikleri belgelenmiştir. Buna rağmen AKP yandaşı olmadıkları için işlerine son verilmiştir.   AKP iktidarı her geçen gün Türkiye’yi batağa doğru sürüklemektedir. Ülke keyfi KHK’larla yönetilmekte, sürekli uzatılan OHAL artık memleketin olağan hali haline gelmektedir. AKP yandaşı olmayan herkes işten atılmakta, hapislere tıkılmaktadır. AKP, basın özgürlüğünde Türkiye’yi dünyanın en kötü ülkeleri arasına sokmayı başarmıştır" diye konuştu.

 ÖĞRENCİLER SERBEST BIRAKILSIN

 Güner, Türkiye'nin demokrasi ve hukuk devleti kavramlarından hızla uzaklaştığına da dikkat çekti.  Cezaevlerinin AK Parti'ye muhalifleriyle dolu olduğunu söyleyen Erdem Güner, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "AKP ile birlikte Türkiye, demokrasi ve hukuk devleti kavramlarından hızla uzaklaşarak bir diktatörlüğe dönüşmektedir. Cezaevleri bu gidişata karşı çıkan muhaliflerce doldurulmuştur. 5 gündür gözaltında tutulan Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri Dilan Esen, Mehmet Alpsoy, Rıdvan Seven, Onur Durdağa, Selimcan Alabay ve Musa Badur derhal serbest bırakılmasını talep ediyor; cezaevlerinde tutulan gazetecilere başta özgürlükleri olmak üzere tüm haklarının iade edilmesini istiyoruz"

"GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR"

Çağdaş Gazeteciler Derneği Akdeniz Şubesi Başkan Yardımcısı Erdem Güner,  gazeteci milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasıyla ilgili de görüşlerini dile getirdi. Gazeteciliğin suç olmadığına vurgu yapan Güner; " Suriye’de hükümete karşı savaşan şeriatçı çetelere silah taşıyan MİT TIR’larını haberleştiren Cumhuriyet Gazetesi çalışanları, basın özgürlüğü ve halkın haber alma özgürlüğü hiçe sayılarak tutuklanmıştır. Gazeteci Enis Berberoğlu’na verilen 25 yıllık hapis cezası bir hukuk trajedisidir. Oysa bilinmelidir ki gazetecilik suç değildir! sözleriyle açıklamasını tamamladı. (Haber: Eyüp KOÇAK)