Bugün 20 Nisan 2024 Cumartesi
  • Antalya15 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2496.161
    %0.03
  • Dolar
    32.4971
    %0.13
  • Euro
    34.5977
    %-0.09

Binali Efe / KONUK YAZAR

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Binali Efe / KONUK YAZAR

Onları semah dönerken yaktılar

02 Temmuz 2019 Salı 05:45
Müslüman, Türkiye Cumhuriyeti’nin en acımasız, en insafsız ve şerefsiz, en ahlaksız, en vicdansız, en alçak ve en kanlı Alevi katliamlardan biri 26. Yıl önce, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ın merkezinde, vali, kaymakam ve belediye binasının 100 metre yakınında “Cuma” günü öğle namazı sonrası camiden çıkan “güya kendilerini Müslüman sayan” eli kanlı, örümcek kafalı, takkeli, fesli, şeytanın çocukları, İşit ve Hizbullah bozuntuları, Yezit ve Muaviye taraft arları, dinci, kinci, şeriat ve irticacı, ortaçağ karanlığına özlem duyan, Müslümanlığın yüz karaları, Allah’a, Peygamber ve Kuran-a düşman olan yobaz sürüleri, Sivas’ta 33 Canı diri, diri yakarak Müslümanlık tarihinin en büyük cinayetlerinden birini işlediler.
 
Sivas’ta gündüz vakti ve günlerce devam eden kanlı eylemler düzenleyenlere karşı güvenlik güçleri müdahale etmedikleri gibi seyirci kalmaları ister istemez  “acaba” devletin karanlık güçlerimi Alevileri katlettiriyor” diye de akıllara gelmiyor değil… Her ne olursa olsun mutlaka bir gün devlet ve silahlı kuvvetler dâhil tüm güvenlik güçlerin gizli arşivleri açıldığında, Müslümanlık adına mı, Devlet adına mı, yoksa AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi “Dış mihraklar tarafından mı yaptırtıldı ”? Göreceğiz.
 
Her kim veya kimler yaptı veya yaptırtmışsalar bilinki insanlık suçu işlemiş ve Müslümanlığın alnına silinmesi mümkün olmayan kap kara bir leke sürmüşlerdir. Gözü dönmüş, beyni yıkanmış, insan suretinde görünen birer canavara dönüşmüş, eli kanlı sapıkların atmiş oldukları sloganlardan biri de; “Cumhuriyet burada doğdu burada ölecek” ayrıca “Kızılbaşlara ölüm”  diye bağırmalarının altında yatan gerçek nedenlerden en önemlisi; 1946 yılından sonra; Türkiye’nin çok dönemli parti sistemine geçişiyle din siyasallaştırılmış, Alevi, Sünni, Kürt, Türk ayırımı yapılarak vatandaşlar siyasi parti liderleri tarafından kutuplaştırılarak, Alevi katliamlarının tekrar başlatılmasını adeta teşvik etmişlerdir.
 
Var olan Alevi düşmanlığı 1946 yılı itibarıyla iktidarda olan bazı sağ muhafazakâr partiler tarafından tekrar gündeme getirilmiş, adeta “yangına körükle gidilerek” seri Alevi katliamları yapan ve yaptırtanlar dâhil; Gelmiş ve geçmiş bazı sivil ve Askeri Cunta iktidarları tarafından direk veya dolaylı yollardan maddi, manevi destekler verilmiş, korunmuş, hatta Alevileri katleden faillerin suçlu olduğu tespit ve ispat edilmiş olanları, o günün Adalet bakanı tarafından ziyaret edilerek adeta ödüllendirilmişlerdir. Cennet Vatanımızı, üç beş zekâ özürlü, Şizofren, ırkçı, dinci ve kinci kişi ve kişiler
ce bu hale gelmesine göz yuman, ülkemizin huzurunu kaçıran, kardeşi kardeşe düşman eden bu hainleri kendi çıkar ve menfaatleri uğruna koruyan ve kollayan elebaşları adalet önüne çıkarılmadığı müddetçe, Ülkemizde daha çok Maraş, Sivas ve Bağlarbaşı gibi katliamları olacak gibi görünüyor. Şeriat isteyen yobaz sürüsüne karşı gerekli önlemler almadığı gibi, olayların gelişmesine ve 33 canımız ayrıca otel çalışanlarından 2 işçinin katledilmesine ortak oldular.
 
Caniler tarafından yapılan bu kanlı eylem sonunda, katledilen 33 canın arka planında daha dün tapılırcasına saygı ve sevgi duyulan, bugünün vatan haini olarak bilinen ve lanse edilen “FETÖ” haininin olmuş olacağı neden düşünülmüyor acaba? Veya o dönemin Milli istihbarat başkanı neden sustu, neden susturuldu, karanlık bir el olan “FETÖ “ susturmuş olamaz mı? Maraş, Çorum, Ali Baba, gibi Sivas’ta Pir Sultan Abdal anma etkinliği sırasında şeriatçı yobazlar tarafından planlanmış olan bu katliamların müsebbipleri o ana kadar iktidarda olan parti ve liderleridir. Yobaz sürülerini baş tacı eden iktidarlar, tüm çıkar ve menfaat kapılarını Ortaçağ cahillerine açan, vakıf, Cemaat ve din bezirgânlarını bağrında basanlar, 15 Temmuz darbesinden ders çıkarmamış olacaklar ki; Radikal İslamcı vakıf, dernek ve cemaatleri beslemeye devam ediyor olmaları düşündürücüdür!!! 1950 yıları sonrası tüm iktidarlar birkaç oy fazla ala bilmek için cumhuriyet düşmanlarına göz yummaları “SİVAS’ DA” şair, yazar, düşünür, ilim ve bilim adamlarını, ozan, bestekâr ve sanatçıları yanı sıra; Allah, Muhammet ve Ali aşkına “SEMAH” dönenleri, saz çalıp beyit ve nefes okurlarken, Hak olan Hak Muhammet yolunda Hak’la Hak olurlarken;  “Onları Semah Dönerken Yaktılar”…
 
Ancak…
 
Türkiye’de Aleviler ve Aleviler gibi düşünenler var oldukça, Cumhuriyet ilelebet yaşamaya var olmaya devam edecektir. Din, dil, ırk ve renk ayrımına karşı olanlar, Cumhuriyetçi, demokrat, devrimci, çağdaş, ilime, bilme inanan, evrensel insan haklarına saygılı olan, faşizme, şeriata ve gericiliğe karşı duran, bağımsız Türkiye sevdasını bağrında barındıran, emperyalist güçlere karşı olan, hangi ırktan olursa olsun birinci derecede yurttaş ve Yurt sever olan ve olmak için mücadele veren, Türkiye’nin onurlu, gururlu vatandaşı olmayı kendisine ilke edinen, katliamlara, katillere karşı tek yürek olanların hepsi Türk’tür, Kürt’tür her biri Sünni’dir, Alevidir ve de vicdanlı Müslümanlardır. Cennet ülkemizin aydın, çağdaş demokrat, Cumhuriyetçi ve özgürlük sevdalıları var oldukça, Alevi Sünni, Türk, Kürt ayırımı yapmadığımız müddetçe, katliamcı şeriatçılara karşı; tek yürek, tek yumruk oldukça, dincilerin, kincilerin oyununa gelmedikçe, bu aziz vatan şeriatçıların olmayacaktır…  
ONLARI 
Bu yazı toplam 2499 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim