Bugün 18 Nisan 2024 Perşembe
  • Antalya21 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2482.753
    %0.44
  • Dolar
    32.4986
    %0.17
  • Euro
    34.7453
    %0.11
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Öztürk’ten Bakan’a dosya
18 Kasım 2018 Pazar 15:53

Öztürk’ten Bakan’a dosya

Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şubesi, Antalya eğitim camiasındaki sorunları ve talepleri içeren bir rapor hazırladı. Hazırlanan rapor dosya haline getirilerek Başkan Oğuz Öztürk tarafından Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a sunuldu. Raporda eğitim sistemi

Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şubesi, Antalya eğitim camiasındaki sorunları ve talepleri içeren bir rapor hazırladı. Hazırlanan rapor dosya haline getirilerek Başkan Oğuz Öztürk tarafından Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a sunuldu. Raporda eğitim sisteminde sık sık değişikliğe gidilmemesi talebinden atamalara kadar birçok konu yer alıyor.

 

Antalya’ya gelerek çeşitli programlara katılan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un programında, eğitim sendikaları temsilcileriyle görüşmenin yer almaması sendika temsilcilerini üzdü. Bakan Selçuk ile birebir görüşme imkanı yakalayamayan Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şube Başkanı Oğuz Öztürk, Antalya eğitim camiasının sorunlarını ve eğitimcilerin taleplerini içeren raporu karşılama töreni sırasında sundu. Bakan Selçuk’un Uygulama Oteli’nde İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün seçerek belirlediği okul müdürleri ve okul müdürlerinin seçerek belirlediği öğretmenlerle toplantı gerçekleştirerek 2023 vizyonunun anlatıldığını belirten Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şube Başkanı Oğuz Öztürk, Bakan’ın programında kendilerine zaman ayrılmaması nedeniyle hazırladıkları raporu karşılama töreni sırasında sunmak zorunda kaldıklarını belirtti.

8c9bbb59-0919-4e59-b38c-ec58f7f77d36.jpg

“EN ÖNEMLİ MESELE LİYAKAT VE SENDİKAL VESAYET”

Milli Eğitim Bakanı Selçuk'un "Bizim davamız gerçekten eğitim ve gelecek davasıdır" dediğini hatırlatan Öztürk, “Sayın bakanımızın kullandığı kucaklayıcı dilin MEB'in her kademesine hâkim olması ve Bakan’ın başarılı olması en büyük dileğimizdir. Bizde bu başarı için taşın altına elimizi koymaya hazırız. Milli eğitimin en önemli meselesi liyakat, ilimizde ve ülke genelinde MEB'e hâkim olan sendikal vesayettir” dedi.

 

DOSYADA YER ALAN TESPİTLER

İl genelinde sürekli olarak eğitim camiasıyla ilgili tespitler yaparak, talepleri aldıklarını belirten Öztürk, bu konuları içeren bir rapor hazırladıklarını bildirdi. Camianın sorunlarını ve taleplerini içeren raporu dosya haline getirerek zorla da olsa Bakan Selçuk’a ulaştırmayı başardıklarını kaydeden Öztürk, yaptıkları tespitler arasında il, ilçe Milli Eğitim müdürlerinin, müdür yardımcılarının ve şube müdürlerinin sadece bir sendika yöneticileri ve üyelerinden atanmasının olduğunu bildirdi.

 

“ATAMALARDA LİYAKAT VE EĞİTİM BAŞARISI GÖZETİLMEDİ”

MEB yönetici atama kanunu değişikliği sonucu sendika siyaset işbirliğiyle okul müdür ve müdür yardımcılarının okullarda görevlendirilmemesinin söz konusu olduğunu ifade eden Öztürk, “Bu yöneticilerin atanmasında ehliyet, liyakat, eğitim başarısı gözetilmemiştir. Ganimet paylaşırcasına malum sendikada hazırlanmış listeler mülakat komisyonlarında onaylatılmıştır. Uzak İlçelerimizde çalışanların merkeze atanma şekline de dönüştürülmüştür. Bu şekilde oluşan İlimiz MEM yönetici kadroları, aynı zamanda bir sendikanın işyeri temsilciliğini üstlenmişler, burada bu sendika dışındaki öğretmen, memur, hizmetlilerin işlerinin yürümeyeceği algısını bilinçli olarak oluşturmuşlardır. Aday öğretmen eğitim seminerlerinde sendika propagandası yapılmış, sendika üyesi olmaları ima edilmiştir. Olmayanların adaylığının kalkmayacağı, sözleşmeli öğretmenlere sözleşmelerinin iptal edileceği, başlarına bir iş gelebileceği ima edilmiştir. Görevlendirmeler, memur ve hizmetlilerin yer değiştirmesi, ücretli öğretmen alımı bile sendika referansıyla yapılmaya başlanmıştır. Bu durum 15 Temmuz sürecine kadar tüm hızıyla devam etmiş, 15 Temmuz ile birlikte yavaşlasa da, değişeceği söylense de değişen hiç bir şey olmamıştır” dedi.

 

“EN ÖNEMLİ PROBLEM SENDİKAL VESAYET”

“İlimiz Milli Eğitiminin en önemli problemi Milli Eğitim bürokrasisinin sendikal vesayete teslim olmasıdır” diyen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bürokratlar istese de istemese de ki bu mümkün değil iç içe geçmiş ilişkilerden dolayı bu vesayetten kurtulamamaktadırlar. Burada bahsedilen hususların tamamından ilimiz mülki amirleri, siyasi partiler haberdar edilmişler, basın açıklamaları yapılmış ve bazı uygulamalar yargıya taşınmış olsa da bir çözüm üretilememiştir. Bize göre, bu sendikal vesayete teslim olmuş yapı, kendini koruma refleksi ile atılacak her yeni adıma ve hedeflenen başarılara engel olacaktır. MEB'in her kademe yönetici atamalarında ve öğretmenlerin ilk atamalarında mülakat kaldırılmalı, objektif kriterlere dayalı yönetici atama yönetmeliği çıkartılmalı. Bir öğretmenin nasıl müdür, müdür yardımcısı, şube müdürü olacağı belli olmalı, yazılı kuralları olan bir yönetim oluşturulmalıdır. Bunlar alan ziyaretleri ve eğitim çalışanlarının görüşleri doğrultusunda tespit ettiğimiz başlıca taleplerimizdir ki biz eğitim çalışanı arkadaşların söyleyemediğini söyleyen sendikayız.”

 

“EĞİTİM ÇALIŞANINA ŞİDDETLE İLGİLİ YASA ACİLEN ÇIKARILMALI”

Tespitlerinden bir diğerinin de eğitim çalışanlarına uygulanan şiddetle ilgili yasanın acilen çıkarılması olduğunu vurgulayan Öztürk, “Eğitim çalışanlarının uğradıkları şikâyet, hakaret, iftira, isnatsız suçlamalarla ilgili valiliklerin derhal dava açması, kamu çalışanını koruması gerekiyor. Bu konuda Valiliğimizin açmış olduğu bir dava yok” dedi.

 

“GÖREVLENDİRMELERE KISTAS GETİRİLMELİ”

Tespitleri arasında görevlendirmelere kıstas getirilmesinin de yer aldığını belirten Öztürk, “Ekonomik ve sosyal yönden büyük ve merkezi kurumlar Öğretmenevleri, YİBO’lar, uygulama otelleri, öğrenci sayısı kalabalık merkez okulların yöneticilerinin tamamına yakınının kadrosu başka kurumlarda iken, kendilerince rantı yüksek kurumlara görevlendirilmiş durumdadır. İl ve ilçelerimizde 8 yılı dolan birçok okul yöneticisi hülle yoluyla eski okullarına görevlendirilmekte, kanun ve yönetmelikler çiğnenmektedir. Türkiye’nin 10 yıl ile en uzun vekil şube müdürü ilimizdedir” açıklamasında bulundu.

 

“731 ATAMANIN 65’İ TÜRK EĞİTİM SEN’Lİ”

“İlimiz il ve ilçe MEM yöneticilerimizin tamamı aynı sendika üyesi ve aynı sendikanın temsilcisi gibi çalışmakta” diyen Öztürk, “İlimizde bu yıl yapılan atama sayısı 731 iken 12 müdür ve 53 müdür yardımcısı olmak üzere Türk-Eğitim Sen üyesi 65 arkadaşımız atanmıştır. 54 ilden büyük Kepez ilçemizde Türk-Eğitim Senli hiç müdür atanmamıştır. 50 İlden büyük Muratpaşa ilçemizde 1 arkadaşımız atanmıştır” diye konuştu.

 

“RANTI YÜKSEK İLÇELERE YENİ OKUL YAPILAMIYOR”

Antalya bölgesinde okullara ait arsa ve tapu konularında şerhlere bağlı büyük sıkıntılar yaşandığına dikkat çeken Öztürk, “Kamulaştırma sırasındaki uzun bürokratik işlemler ve mali yetersizliklerden dolayı rantı yüksek ilçelere yeni okul yapılamamakta. Bu konuda acilen bir imar ve kamulaştırma yasası çıkarılarak il milli eğitim müdürlükleri TOKİ gibi geniş yetkilerle donatılmalı” ifadelerini kullandı.

 

“TÜM NÖBETLER ÜCRETE TABİ OLMALI”

Raporda bütün nöbetlerin ücretlendirilmesi talebinin de yer aldığını belirten Öztürk, “Sadece 1. nöbetlerin değil tüm nöbetlerin ücrete tabi olması ki, ilimizde haftada birden fazla nöbet tutturan okul müdürleri bulunmakta olup sendikamızın çift nöbet eylem kararı bulunmaktadır. İlimizde 2000’den fazla ücretli öğretmen çalışmakta olup; sendikal ve siyasi rant haline getirilmiştir. Bu sebepten dolayı kadrolu öğretmen uzak ilçelerde çalıştırılıp aile bütünlükleri bozulmuştur” dedi.

3e73cbab-f2f2-40d4-b250-e4edd8132878.jpg

EK GÖSTERGEDEN TAM GÜN EĞİTİME KADAR BİRÇOK TALEP

Başkan Öztürk, Bakan Selçuk’a verilen raporda yer alan diğer bazı konuların ise şunlar olduğunu bildirdi:

“Andımızla ilgili garabetin acilen düzeltilmesi ve ilköğretim kurumlarında tekrar okunmaya başlanması. İstiklal Marşı’nın sadece enstrümantal olarak çalınıp törene katılan öğrenci ve öğretmenler tarafından seslendirilmesi. Öğretmenler için 3600 ek gösterge, diğer çalışanlara da +800 ek gösterge verilmesi. 36 aydan itibaren zorunlu eğitime acilen geçilmesi, 2023 yılının beklenmemesi, bu konuda milli seferberlik ilan edilmesi. Okul öncesi ve ilkokullara beden eğitimi, görsel sanatlar ve müzik dersleri için öğretmen normu verilerek yeteneklerin önceden tespit edilme ve yönlendirilmesi. İdarecilere ek ders normu verilmemesi, rehberlik normlarının ortaokul ve liselerde her yüz elli öğrenciye bir öğretmen olacak şekilde düzenlenmesi. YHS çalışan personelin öğrenim durumuna uygun sınavsız GİH sınıfına geçirilmesi. Okullara alınan geçici yardımcı personelleri okul yönetimlerinin belirlemesi. Özelleştirme kapsamındaki personellerin (TEDAŞ, FERROKROM) her beş okula bir koordinatör atanarak teknik konularda (elektrik, su, tesisat arızaları, kalorifer, klima) tespit, tamir ve bakım işlerini yapmalarının sağlanması. Tam gün eğitime acilen geçilmesi, öğle arasının 20 dakikaya düşürülmesi için okul yönetimlerinin yetkilendirilmesi. Bu uygulama Osmaniye ilimizde geçen yıl ve bu yıl başarı ile gerçekleştirilmektedir. Proje okullarına idareci ve öğretmen atamalarının net kriterlere bağlı olması, yandaş gönülleme konumundan çıkartılması. Norm kadro fazlası olan öğretmenlerin en az iki yıl mağdur edilmemesi. Eğitim çalışanlarına eşit davranılması adına eğitim öğretim ödeneğinin üniversiteler dahil tüm eğitim çalışanlarına verilmesi. Vergi diliminden kaynaklanan ekonomik kaybın giderilerek vergi diliminin kaldırılması. Uzman öğretmen ve başöğretmen adaletsizliğinin giderilmesi. Sınavsız kariyer basamaklarında yükselme hakkının her eğitim çalışanına verilmesi. Sözleşmeli öğretmenliğin kaldırılması. Eğitim çalışanlarına yer değiştirmelerinde il içi sıraların çalıştırılması. İl dışı özür grubu atamalarda il-ilçe emrinin getirilmesi. Eğitim sisteminde sık sık değişikliğe gidilmemesi. Birleştirilmiş sınıflarla ilgili çalışma yapılması. Vakıf, dernek vb. kurumların protokol imzalanarak okullarda program yapmasına izin verilmemesi. Meslek liselerindeki öğrenci azalmasına çözüm bulunması. Doğru dini eğitimin verileceği imam hatip liseleri ve ortaokullarının niceliklerinin artırılarak niteliklerinin düşmesinin önüne geçilmesi. Taşımalı sistem kapsamında olan ve özel servis araçlarının donanım, kontrol ve denetimlerinin öğretmenler ve okul yöneticileri tarafından değil; emniyet, jandarma, zabıta, güvenlik görevlilerince yapılması. Her okula öğrenci sayılarıyla orantılı ödenek çıkartılması. Özel okullardaki öğretmen ücretleri ve çalışma koşullarının denetlenmesi. Müfredatların gözden geçirilerek, akademik yeterlilik ve becerilerin yanı sıra yaşam becerilerini geliştirmeye yönelik kazanımların müfredatlara dâhil edilmesi. Bunun sadece teoride kalmaması, özellikle ilkokul düzeyinde yoğun akademik kazanımların yer aldığı müfredat yerine öğrencilerin gelişimsel özelliklerini destekleyici yaşam becerilerinin ağırlıklı olduğu müfredatların getirilmesi. Milli eğitim program ve müfredatlarının oluşturulmasında eğitim bilimi, eğitim programları, çocuk gelişimi, gelişim psikolojisi, psikolojik danışma ve rehberlik alanlarında uzmanlaşmış akademisyen ve uygulayıcıların görüşlerinin alınması.”

 

“BİZE ZAMAN AYRILMAMASINA RAĞMEN SORUNLARI AKTARDIK”

Son olarak Bakan Selçuk’un Antalya ziyaretindeki programında kendilerine zaman ayıramaması nedeniyle karşılama sırasında rapor sunmak zorunda kaldıklarına işaret eden Öztürk, “Biz her durum ve şartta ilimiz ve çalışanlarımızın sorunlarını Bakanımıza aktardık. Sayın Bakanımıza sunduğumuz raporun bir kısmı yukarıdaki şekilde olup büyük bir kısmını şimdilik paylaşmıyoruz. Gelişmelerin yakinen takipçisiyiz. Türk Eğitim Sen olarak bizler, eğitim çalışanının gerçek temsilcisi ve hak arayanıyız” diye konuştu. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 4585 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim