ÖMER YETGİN / BUGÜNLÜK

Resmi kurumlarda verimliliğin ve üretkenliğin arttırılması sanıyorum ki tüm vatandaşların ortak isteği ve beklentisi. Bu noktadan hareketle; resmi kurumlarda işi olan vatandaşın en büyük şikayeti işlerin uzun sürmesi ve bürokrasi. Sadece bu ayrıntı yüzünden resmi kurumlarda işi olan vatandaşların işini başka bir güne ya da zaman dilimine ‘’ertelediğini’’ biliyorum.

Bir de şu personelin vatandaşla kurduğu diyalog dili…

Yani vatandaş kamu kurum ve kuruluşlarında işleri hallolurken güler yüz bekliyor. Asık yüz ve çözümsüzlüğe yönelik diyalog en büyük şikayetlerden biri.

Bitmeyen kuyruklar ve sıra gelmesine karşın uzun süren işlemler…

Geçtiğimiz günlerde Antalya Valisi Münir Karaloğlu, resmi kurumlarda çalışan personellere sigara ve kahvaltı konusunda uyarıda bulundu. Karaloğlu, “Kurumlarda mesai saati içinde kahvaltı yapılmasını bugünden sonra yasaklıyoruz.

Herkes kahvaltısını evinde yapıp gelecek. Mesai devam ederken sigara içen arkadaşların her kafaları estiğinde kupalarını ele alıp dışarıya çıkmaları çok çirkin buluyoruz. Kendisine verilen öğle saatlerindeki molada sigarasını içecek. Çay kupasını elinize alıp binanın dışında özel mekanlar oluşturmayacaksınız” dedi. Elbette mesai saatleri içerisinde kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan personelin kahvaltı yapması, sık sık molalar vererek çay kahve içmesi son derece yanlış. Özel sektörde bile görmeye alışık olmadığımız bu tür yaklaşımların olması kabul edilebilir bir şey değil. Bu olumsuzluğa bir çeki düzen verilmesi yerinde olur. Ancak benim burada esas dikkat çekmek istediğim konu personellerin mesai saatleri içerisinde kahvaltı yaparak veya mola haricinde çay kahve içmesi değil…

Kamu kurum ve kuruluşlarında verimliliği arttırmak için yapılanlar yeterli mi? Resmi kurumlarda tasarruf tedbirlerine ne kadar uyuluyor? Kamu kurum ve kuruluşlarda israfı önlemek için, mesai saatleri dışında resmi araçların kullanılmamasına ne kadar dikkat ediliyor? Vatandaşların en büyük şikayetlerinden birisi de bu ayrıntı… Üretkenliğin, verimliliğin arttırılması, israfın önüne geçilmesi, personelle vatandaşın diyaloğunun arttırılması, güler yüzlü hizmet ve bürokrasinin azaltılması gerek. Bu olumsuzlukların önüne geçmeye yönelik hassasiyet artmalı. İşlerin hızlanması önemli, kamudaki israfın önüne geçilmesi daha da önemli…