Bugün 25 Nisan 2024 Perşembe
  • Antalya23 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2428.571
    %-0.03
  • Dolar
    32.5199
    %-0.10
  • Euro
    34.8
    %-0.22
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Sahillerimiz korunsun”
09 Mart 2020 Pazartesi 14:35

“Sahillerimiz korunsun”

Antalya’nın yeni bir turizm yapılaşmasına ihtiyacı olmadığını belirten İMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, “Sahillerimiz halka açık bir şekilde korunsun” dedi. Kıyı kenar çizgisine uymayan otellerin derelerin yönünü değiştirdiklerini belirten JMO Anta

Antalya’nın yeni bir turizm yapılaşmasına ihtiyacı olmadığını belirten İMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, “Sahillerimiz halka açık bir şekilde korunsun” dedi. Kıyı kenar çizgisine uymayan otellerin derelerin yönünü değiştirdiklerini belirten JMO Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik ise, sahillerin bozulduğuna dikkat çekti.

 

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı ile Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, Antalya sahilleriyle ilgili görüşlerini açıkladı. Sahillerin korunması gerektiğinin altını çizen uzmanlar, turizm bölgelerinde yeni yapılaşmaya ihtiyaç olmadığının altını çizdiler. Sahillerin halka açık olarak korunmasını isteyen İMO Antalya Şube Başkanı Balcı, halkın denize girdiği kısıtlı alanları imara açmakta kamu yararı görmediklerini bildirdi. Kıyı kenar çizgisine uymayan otellerin, derelerin yönünü değiştirerek dengenin bozulmasına neden olduklarını belirten JMO Antalya Şube Başkanı Çeltik ise, sahillerin bozulduğuna işaret etti.

 

“İMARA AÇMAKLA HİÇBİR ŞEY KAZANAMAYIZ”

İnsanların denize girdiği kısıtlı alanların imara açılmasına karşı olduklarını belirten İMO Başkanı Balcı,  “Bir Antalyalı olarak turizm bölgelerindeki yapılaşmaya biran önce son verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Zaten aşırı derecede bir yoğunluk ve yapılaşma var. Son günlerde özellikle Belek ve Kadriye bölgelerindeki sahillerin imara açılmak yoluyla turizme kazandırılmasına karşıyız. Zaten buralar, Serik bölgesindeki insanların denize girdiği kısıtlı alanlar. Buraları imara açmakla hiçbir şey kazanamayız. Burada hiçbir şekilde kamu yararı yoktur” dedi.

 

“YENİ TURİZM YATIRIMINA VE YAPILAŞMAYA İHTİYAÇ YOK”

Antalya ve bölgedeki turizme hizmet veren otellerin sayısının İspanya’daki tüm otellerin sayısına eşit olduğuna dikkat çeken Balcı, artık bölgenin yeni yapılacak olan turizm yatırımı ve yapılaşmaya ihtiyacı olmadığını belirterek, “Antalya’da yeni bir turizm tesisi yapılaşmasını düşünmeye bile gerek yok. Tahsislere hiç gerek yok” dedi. Bazı otellerde ruhsatlar alındıktan sonra projesine uygun olmayan yapılaşma olduğunun bilindiğine de dikkat çeken Balcı, “Artık bu saatten sonra hiçbir şekilde yeni bir yapılaşmaya müsaade etmememiz gerekiyor” diye konuştu.

samiii_3499.jpg

“TURİZME HİZMET İLLAKİ BİNA DİKMEK DEĞİLDİR”

Sahillerin halka açık bir şekilde korunması gerektiğini kaydeden Balcı, “Sahillerimiz halka açık bir şekilde korunduğunda da turistler yararlanabilir. Turizme hizmet etmek illaki oraya bir bina dikmek, konaklama sağlamak değildir” dedi. Mevcuttaki halka açık tesislerin, turistler tarafından kullanılmasının da turizme hizmet olduğunun altını çizen Balcı, olaya bu şekilde bakarak sahillere dokunulmaması gerektiğini dile getirdi.

 

“OTELLER DERELERİN YÖNÜNÜ DEĞİŞTİRİYOR”

Otellerin kendilerine alan çıkarmak için derelerin yönünü değiştirdiklerini ileri süren Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik ise, “Bu konularla ilgili geçmişte yaşanmış davalarda var. Otel dikildikten sonra dere varsa betonla suyun yönü ve akışı değiştirilerek denge bozuluyor. Ne oluyor? Buradaki plaj 5 metre iken ilerisi 15 metre oluyor. Uzun vadede biz bunları bekliyoruz. Oteller yüzünden sahillerimiz kayboluyor. Oteller kıyı kenar çizgisine uymadıkları için sahiller bozuluyor” şeklinde konuştu.

samuuuu_3528.jpg

“SUYUN PARASINI BİLE ÖDEMİYORLAR”

Turistlerin günlük ortalama kişi başı su ihtiyacının 650 litre olduğu yönünde açıklama olduğuna dikkat çeken Çeltik, “İnsanlar geliyor, otellerde günlüğü 100-150 lira. Bugün 650 litre suyu marketten almaya kalksanız 500 lira yapar. Bırakın yemeyi içmeyi, suyun parasını bile ödemiyor. Bunlar bizim gözümüze batmıyor. Neden? Su bizde var. Yeraltı suları kontrol edilmiyor. Kaçak sondajlar var. Peki, 20 yıl sonra bu suyun ve kaliteli suyun olabileceğini söyleyebiliyor musunuz? 20 yıl sonra bu suyu bulabilecek miyiz? Oteller atıklarını nereye bırakıyor? Yeterli denetim var mı acaba? Bizim geleceği konuşmamız lazım” dedi. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 1354 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim