ÖMER YETGİN / BUGÜNLÜK

Yerel seçimler geride kaldı derken; Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul seçimleriyle ilgili verdiği seçimin iptali kararı ülkemizi yine seçim sürecine yöneltti.

23 Haziran’da yapılacak İstanbul seçimleriyle ilgili YSK kararını verdi; ancak bu kararın yansımaları devam ediyor.

Son 10 yılda neredeyse seçimler; ana gündemimiz haline geldi.

            Bu kadar yoğun seçim mesaisi ve süreci elbette ki beraberinde seçim harcamalarını getiriyor.

Dahası; 23 Haziran’da yenilenecek olan İstanbul seçimleriyle ülkemiz yeniden bir seçim atmosferine girdi bile…

Tam 45 gün boyunca bu seçimlerin yorumları, analizleri, değerlendirmeleri, anketleri, sonuçları irdelenecek. Doğal olarak seçim atmosferindeki olumlu ve olumsuz söylemler de sadece İstanbul’u değil, tüm Türkiye’yi etkileyecek.

Tam da bu noktada kırılgan ekonomimiz bu süreçten nasıl etkilenecek?

            Zaten Dolar ve Euro’daki artış maalesef devam ediyor.

Temel sorunlarla ilgilenmemiz gerekirken tekrar seçim moduna girmemiz temel sorunlarla yüzleşmemizi bir bakıma engelleyecek.

            Oysaki; yerel seçim modundan bir an önce çıkarak kent ve ülke sorunlarının çözümüne yönelmek gerekiyor.

                        Üretimi teşvik etme noktasında da yıllardan beri süregelen bir eksikliğimiz olduğu bir gerçek!

çarşı pazarda fiyatlar gerçekten çok pahalı. Ramazan Ayı ile birlikte et fiyatları daha da artmış durumda.

            Maalesef tarım gibi hayvancılık da can çekişiyor.

            Bir tarım ve besicilik ülkesi olmamıza rağmen 1 kg etin 65-70 liraya çıkması çok üzücü.

            Nerelerde hata yaptığımızı sorgulamamız gerekiyor…

            Daha önceki yazılarımda da dile getirdiğim gibi en iyi ekonomik veriler; enflasyonun nabzı çarşı – Pazar görüntülerinde kendini net biçimde gösteriyor.

            Son aylardaki zamlar kuşkusuz ki başta dar gelirliler olmak üzere, emeklileri, yoksulları ve işsizleri derinden yaraladı.

            Yaralamaya da devam ediyor…

            Gerçek olan şu ki; yoksulluk artıyor, satın alma gücü düşüyor…

            Her gelen zam dar gelirlinin canını acıtıyor!

            Üretimin azaldığı, tüketimin çılgınlığa dönüştüğü bir ortamda; üretime acilen odaklanmalı, tarıma dört elle sarılmalıyız…

            Temel sorunların çözümüne yönelmeliyiz.

           Üretimi canlandırmalıyız.

          Piyasalardaki güven olgusunu güçlendirmeliyiz…