- IMKB
% - Altın
4304.451
%-0.29 - Dolar
40.2213
%0.02 - Euro
46.6771
%-0.49
- 22:48 - Ege Bölgesi’nin ihracatı haziran ayında yüzde 7,3 arttı
- 22:39 - Domates yüklü kamyon şarampole devrildi: 1 ölü
- 20:59 - Şehitler anısına pedallar döndü
- 20:24 - "Beni bugün askere alsalar giderim"
- 19:56 - ‘Türk Milleti’ne çadır tiyatrosu izlettiler!’
- 19:00 - Yangın düğmeli evlere sıçradı
- 18:51 - Kolon kanseri vakalarında artış
- 13:36 - Şehitlikte duygusal anlar
- 11:47 - Şehitin anne babasına acı ziyaret
- 11:27 - Büyükbaş hayvanların tırnak bakımı ve tedavisi yapılıyor
- 09:50 - Konya'daki orman yangını Isparta sınırına dayandı
- 23:32 - Oykun Başar’ın oğlu Ege Başar vefat etti
- 23:10 - "Kardeşimi kimseye göstermedim, görülmeyecek haldeydi"
- 22:36 - Nem oranı yüzde 85'e çıktı, kent görünmez oldu
- 20:15 - ALKÜ'de 15 Temmuz etkinliklerle anıldı
Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK





Sözcüklerde kaldı…
Hani her defasında dile getirmekten mutlu olduğumuz “Kentlilik bilinci” kavramı var. Yaşadığımız kentin sakini değil, sahibi olmalıyız diye sık sık vurgu yaptığımız olgudan söz ediyorum.
Kent sorunlarını görüp de dile getirmemek kadar, sorunun bir parçası olmak aynı şeyler bana göre.
Her ikisi de çözümü reddeden, somut adımlar atmak yerine boşa geçen zaman dilimi…
Trafiği alt üst eden bir sürücüyü görmezden gelmek kadar, evinin önündeki yeşil alanın ortasına moloz yığını dökülüşünü sessizce izlemek gibi bir şey bu!
Yani; duyarsızlık her yerde…
Sinemada film izlerken telefonda dakikalarca konuşan birisine bunun son derece yanlış ve anlamsız olduğunu söylememek gibi…
Tepki vermemek gibi!
Ve falezlerdeki tehlikeli yapılaşmaya, kent içindeki çarpık yapılaşmaya, egzos kirliliğine, tabela kirliliğine, kaldırım işgallerine seyirci kalmak gibi!
Neresinden bakarsanız bakın; kentlilik bilinci duyarlı olmayı kaçınılmaz kılıyor!
Kentlilik bilincinin sözde kaldığı günleri yaşıyoruz… Tutarsızlıkların diz boyu olduğu yanlışlar zincirinde vatandaş olarak denetim mekanizmasını işletemiyoruz.
Araştıran, sorgulayan, özeleştiri yapan bireylerin kentlilik bilincinin çok geliştiğini söylemek mümkün. Bu olgu; Antalya için ne kadar geçerli?
Havasını soluduğumuz bu kentin yaşamsal değerlerinin pozitif olabilmesi; aslında göreceli olarak bizim hayat felsefemiz ile ilgili.
Bu süreci iyi yönetmek de bizim elimizde, kötü yönetmek de…
Yani; kent kültürünü tüm yönleriyle yaşatarak geleceğe dönük atılımlar yapabilmenin en büyük adımı bu kenti yönetenleri hizmet anlamında teşvik etmek…
Tutarsızlıklara ve yanlışlara “dur” diyebilmek…
Siyasetin kendi içindeki kırılganlıklarını, kısır döngü yapısını, tribünlere oynama eğilimini somut olarak ortadan kaldıracak güç olaylara objektif bakabilmekle ilgili.
Bu eksik olduğu için; yaşantımızda eksik giden bir şeyler var.
Hatta; çok şeyler var…
Bu kentin yönetiminde söz sahibi olan yetkilileri; sorunlar yumağına dönen, her geçen gün biraz daha içinden çıkılmaz boyuta gelen sorunları çözmeleri noktasında teşvik edemiyoruz. Ne yazık ki bu bir gerçek…
Çevreye duyarlı bir birey olabilme adına, hangi yanlışa “dur” diyebiliyoruz?
Zaman zaman kendimize özeleştiri yapmamız gereken anlarda, rotayı bir başkasına çeviriyoruz.
O zaman gerçeklerle yüzleşmekten kaçıyoruz.
Ve korkuyoruz…
Başkalarını eleştirirken, kendi yaptığımız yanlışlara ve eksikliklere göz atmıyoruz.
Ulaşımını sorguladığımız, görüntü kirliliğini yerden yere vurduğumuz, çarpık yapılaşmasını her fırsatta dile getirdiğimiz bu kentin yönetenlerini; daha tutarlı bir hizmet politikası üretebilmesi için ne yapıyoruz?
İşte kent yönetimine kent sakini gibi baktığımız için, kent sahibi gibi düşünemiyoruz ve kentlilik bilinci sözde kalıyor.
Özde ve sözde tartışmalarında Antalya’nın çarpık yapılaşmasını, ulaşım sorununu konuşmaya devam ediyoruz…
VERGİ ÖDEMEDEN EV ALMAKRaziye Gök Aktaş
BAŞKANLARI KİMLER YAKAR?Gürsel Kaya
YORGUN TÜRK, YORGUN TÜRKİYEEşref Ural
BİREY OLMAK YA DA OLAMAMAKGazanfer ERYÜKSEL
Bitmeyen sorun…Ömer Yetgin
YERALTINDAN FUTBOLKahraman Köktürk
Güvensizlik Çağında EkonomiMustafa Yıldıran
Trump, Evanjelizm ve Yeni Dünya DüzeniMuharrem Yellice
Kaldırım işgalleri meselesiMustafa Yetgin
Bayram tatilleri; kamu ve özel sektör çalışanı arasındaki derin farklarİSA KAVLAK
CUMHURİYET NEDEN İSTENMEZNuri Sezen
NAZIM’I ABARTISIZ ANMAKYALÇIN DUMAN
MUHASEBECİLERİN HAKLI İSYANIKamil Başkonak
CUMHURHİYET’İMİZİN 100 YILINI KUTLARKEN…Binali Efe
Kemer ve temizlik çalışmalarıAdem Vural
SEÇİMEyüp Koçak
Kesik Minare meselesi…Yusuf Katrağ
Tel : 0532 474 99 63 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim